Türkiye'deki ekonomik belirsizlikler, iş güvencesinin azlığı ve yüksek enflasyon oranları, nitelikli iş gücünün yurt dışına yönelmesinde en önemli faktörlerden biri. Özellikle teknoloji, mühendislik ve sağlık sektörlerindeki profesyoneller, daha iyi maaş ve çalışma koşulları arayışıyla Avrupa ve ABD gibi gelişmiş ülkelere göç ediyorlar. Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye'de genç işsizlik oranı 2023 yılında %23’e ulaşmış durumda. Bu da genç, eğitimli bireylerin yurt dışındaki fırsatlara yönelmesine neden oluyor.
Türkiye’deki araştırma ve eğitim olanaklarının yetersizliği de beyin göçünü hızlandıran etmenlerden. Özellikle akademik kariyer yapmak isteyen gençler, yurt dışında daha iyi eğitim ve araştırma olanaklarına erişebileceklerini düşünüyorlar. UNESCO tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye’den her yıl 50 bini aşkın öğrenci yurt dışına eğitim amacıyla gidiyor ve büyük bir kısmı geri dönmeyi düşünmüyor.
Genç nüfus, sosyal ve politik belirsizliklerden de olumsuz etkileniyor. Siyasi istikrarsızlık, ifade özgürlüğü ve akademik özgürlük konularında yaşanan zorluklar, eğitimli ve nitelikli bireylerin başka ülkelerde daha güvenli bir yaşam sürme isteğini artırıyor. Euronews tarafından yapılan bir ankette, Türkiye'deki gençlerin %40'ının daha iyi bir yaşam standardı ve özgürlük arayışıyla yurt dışına gitmek istediği belirtiliyor.
Türkiye’den beyin göçü alan ülkeler arasında en fazla tercih edilenler Avrupa ülkeleri ve ABD. Almanya, Fransa, Hollanda ve Kanada, özellikle teknoloji, mühendislik ve sağlık alanlarında Türkiye’den göç eden nitelikli iş gücünü kabul eden başlıca ülkeler arasında yer alıyor. TÜSİAD tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Almanya ve Hollanda, Türkiye'den en fazla mühendis ve yazılım geliştiricisi kabul eden ülkeler arasında öne çıkıyor.
ABD, özellikle doktora ve yüksek lisans öğrencilerini çekmeye devam ediyor. Fulbright Programı gibi eğitim fırsatları ve uluslararası burs olanakları, genç araştırmacıların ve akademisyenlerin ABD'ye yönelmesine katkı sağlıyor. Türkiye'den yurt dışına giden öğrencilerin büyük bir kısmı, eğitimlerini tamamladıktan sonra çalışmak için bulundukları ülkede kalmayı tercih ediyor.
Beyin göçü, sadece bireyler üzerinde değil, Türkiye’nin ekonomik ve bilimsel kalkınması üzerinde de ciddi olumsuz etkiler yaratıyor. Eğitimli ve nitelikli iş gücünün yurt dışına gitmesi, ülkenin rekabet gücünü azaltırken, teknoloji ve inovasyon alanındaki gelişmeleri yavaşlatıyor. OECD raporlarına göre, beyin göçü yaşayan ülkeler, uzun vadede ekonomik büyümelerini ve teknolojik ilerlemelerini sekteye uğratıyorlar.
Türkiye’de özellikle bilişim teknolojileri, mühendislik ve sağlık sektörlerinde nitelikli iş gücüne olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Ancak bu alanlarda yurt dışına göç eden uzmanların sayısındaki artış, bu açığın kapanmasını zorlaştırıyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan bir değerlendirmeye göre, üniversitelerdeki akademisyen eksikliği de beyin göçü nedeniyle artmaya devam ediyor. Bu durum, Türkiye’nin eğitim ve araştırma kalitesini olumsuz yönde etkiliyor.
(Özkan Güngörmez)