TÜİK’in "Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı" başlıklı araştırmasına göre, internet kullanım oranları her yaş grubunda yüksek seviyelerde bulunuyor. Araştırma verileri, 6-15 yaş aralığındaki çocukların büyük çoğunluğunun interneti aktif bir şekilde kullandığını gösteriyor.
2023 yılı verilerine göre, Türkiye’de 6-15 yaş grubundaki çocukların %91,3’ü internet kullanıyor. Bu oran, dijital erişimin çocuklar arasında ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne seriyor.
İnternet kullanım oranları cinsiyet bazında değerlendirildiğinde, erkek çocuklarda %92,1, kız çocuklarda ise %90,5 oranında internet kullanımı tespit edilmiştir. Bu fark, teknolojik erişimde cinsiyetler arasındaki dengenin büyük ölçüde sağlandığını gösteriyor.
Çocukların büyük bir kısmı interneti mobil cihazlar üzerinden kullanıyor. Akıllı telefonlar ve tabletler, çocukların internet erişiminde en çok tercih ettikleri cihazlar arasında yer alıyor.
İnternet kullanımının yaygınlaşması, çocuklar üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratabiliyor. Araştırmalar, internetin özellikle eğitim ve sosyalleşme alanlarında çocuklar için önemli bir araç haline geldiğini ortaya koyuyor.
COVID-19 pandemisiyle birlikte uzaktan eğitimin yaygınlaşması, internetin eğitimdeki önemini artırdı. Online dersler, dijital kaynaklar ve eğitim platformları sayesinde çocuklar, internet üzerinden bilgiye daha hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabiliyorlar. Araştırmalar, internetin çocukların öğrenme becerilerini geliştirdiğini ve eğitimde fırsat eşitliği sunduğunu gösteriyor.
Sosyal medya platformları ve çevrimiçi oyunlar, çocukların arkadaşlarıyla iletişim kurma ve sosyalleşme alanında en çok kullandıkları araçlar arasında yer alıyor. Çocuklar, internet aracılığıyla sadece arkadaşlarıyla vakit geçirmekle kalmıyor, aynı zamanda küresel bir ağda farklı insanlarla da tanışabiliyorlar.
İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, çocukların dijital dünyada karşılaştığı bazı riskler de gündeme geliyor. TÜİK’in araştırmasında, internet güvenliği ve çocukların maruz kaldığı riskler de incelenmiştir.
İnternet kullanımının artmasıyla birlikte siber zorbalık vakalarında da artış gözleniyor. Çocuklar, çevrimiçi ortamlarda akran zorbalığına veya istenmeyen davranışlara maruz kalabiliyorlar. Yapılan araştırmalar, çocukların %20’sinin siber zorbalıkla karşı karşıya kaldığını göstermektedir.
İnterneti kullanan çocuklar, farkında olmadan kişisel bilgilerini paylaşabilir ve bu durum kimlik hırsızlığı gibi risklere yol açabilir. Uzmanlar, ebeveynlerin çocuklarının internet kullanımını denetlemesi ve onları bu tür risklere karşı bilinçlendirmesi gerektiğini vurguluyor.
Çocuklar, internet üzerinden zararlı içeriklere maruz kalma riski taşıyorlar. Uygunsuz içerikler, çocukların psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, internet kullanımında ebeveyn gözetimi ve filtreleme uygulamaları büyük önem taşıyor.
(Özkan Güngörmez)