Türkiye, özellikle çekirdeksiz sultaniye üzüm üretimiyle tanınan bir ülke. Ege Bölgesi, özellikle Manisa ve İzmir çevresi, Türkiye’nin üzüm üretiminde başı çekiyor. Türkiye’nin toplam kuru üzüm üretimi yıllık yaklaşık 300.000 tona ulaşıyor ve bunun %85’i ihraç ediliyor. Kuru üzüm, ülkenin tarımsal ihracatında büyük bir paya sahip olup, Türk ekonomisine milyonlarca dolar katkı sağlıyor.
Uluslararası üzüm pazarında Türkiye, toplam kuru üzüm ihracatının %25’ini gerçekleştirerek, ABD ve İran gibi ülkelerle rekabet eden en büyük üreticilerden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin dünya pazarındaki payı, hem kalite hem de uygun fiyat politikası sayesinde yıllar içinde artış göstermiştir.
Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan verilerden yapılan derlemeye göre, Türkiye 2023 yılında kuru üzüm ihracatında yaklaşık 400 milyon dolarlık bir gelir elde etti. Özellikle Avrupa Birliği ülkeleri ve Asya pazarlarında Türk kuru üzümü büyük talep görüyor. 2022-2023 sezonunda ihracat edilen kuru üzümün büyük kısmı İngiltere, Almanya, Hollanda ve İtalya gibi ülkelere yöneldi. Avrupa pazarına yapılan bu ihracat, Türk üzümünün uluslararası pazarda ne kadar değer gördüğünü de ortaya koyuyor.
Ayrıca, yapılan araştırmalar Türkiye’nin kuru üzüm kalitesini artırmak için tarım alanında modern üretim tekniklerine ve sürdürülebilir uygulamalara yöneldiğini göstermektedir. Organik tarım yöntemleri ve düşük kimyasal kullanımına yönelik çalışmalara hız verilmesi, hem iç hem de dış pazarda tercih edilmesini sağlıyor.
Türkiye’nin ürettiği kuru üzümler, özellikle tat ve doku açısından dünya çapında kabul görmüş durumda. Türk üzümleri, yoğun tatlılık ve dayanıklılığıyla bilinirken, üretim süreçlerinin kalite kontrolü altında yapılması, ürünlerin yüksek standartlarda tüketiciye sunulmasını sağlıyor.
Türkiye'de yetişen çekirdeksiz üzümler, hem gıda endüstrisinde hem de doğrudan tüketimde geniş bir kullanım alanı buluyor. Türk üzüm üreticileri, bu değerli ürünün hasat sürecinden paketlenmesine kadar olan her aşamayı titizlikle yönetiyor, böylece ihracat edilen ürünlerin kalite ve güvenilirliği sağlanmış oluyor.
Dünya genelinde sağlıklı beslenme eğilimlerinin artmasıyla birlikte, kuru meyvelere olan talep her geçen yıl artıyor. Kuru üzüm, özellikle yüksek enerji ve besleyici değeriyle diyetlerde önemli bir yer tutuyor. Türkiye, kuru üzüm üretimi konusunda rakipleri olan ABD, İran ve Şili gibi ülkelerle rekabet içinde. Ancak Türkiye’nin hem jeopolitik konumu hem de yüksek kalite standartları, ülkeyi avantajlı kılıyor.
İngiltere merkezli bir tarım araştırma merkezi tarafından yayımlanan rapor, Türk kuru üzümünün Avrupa pazarında kalite açısından ABD ve İran ürünlerine göre daha yüksek bir değer taşıdığını ortaya koyuyor. Bu raporda, Türk üzümünün düşük pestisit kalıntısı ve doğal üretim süreçlerine uygunluğunun, ihracat için büyük bir avantaj olduğu vurgulanıyor.
Türkiye, kuru üzüm üretiminde çevre dostu ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını benimsemeye devam ediyor. Ülkenin iklim koşulları, organik tarıma uygunluğu ve sürdürülebilir üretim yöntemleri sayesinde, kuru üzüm üretiminin gelecek yıllarda da artarak devam etmesi bekleniyor. Ayrıca, Türk hükümeti ve çeşitli tarım kuruluşları, kuru üzüm üreticilerini daha verimli üretim tekniklerine yönlendirmek için teşvik programları sunuyor.
Özellikle organik üzüm üretimine yönelik teşviklerin ve yatırımların artırılması, Türkiye’nin hem iç pazarında hem de ihracat yaptığı ülkelerde daha güçlü bir konum elde etmesine olanak sağlayacaktır. Bu doğrultuda, organik kuru üzüm üretimindeki artış, Türkiye'nin dünya pazarındaki rekabet gücünü daha da artıracaktır.
(Sema Yüksel Güngörmez)