Türkiye’nin bölgesel işbirliğinde öncü rolü  

Türkiye, tarihi konumu ve stratejik öneminin verdiği avantajları kullanarak son yıllarda bölgesel işbirliği projelerinde öncü bir aktör hâline gelmiştir. Karadeniz, Orta Doğu, Kafkasya ve Doğu Akdeniz gibi dünyanın kritik bölgelerinde gerçekleştirilen ekonomik, siyasi ve toplumsal projelerde Türkiye'nin aktif rol oynadığı görülmektedir. Uzmanlara göre bu girişimler, Türkiye'nin sadece bölgesel değil, küresel etkisini de artırma potansiyeli taşımaktadır.

Haber Giriş Tarihi: 02.04.2025 15:06
Haber Güncellenme Tarihi: 02.04.2025 15:06

Türkiye'nin liderlik ettiği projelerin başında enerji koridorlarının oluşumuna yönelik çalışmalar yer alıyor. Azerbaycan'dan Avrupa ülkelerine doğal gaz taşıyan TANAP ve TAP projeleri, bu çabaların somut örnekleri arasında gösterilebilir. Türkiye’nin, enerji alanındaki bu işbirlikleri sayesinde bir “enerji köprüsü” olma yolunda önemli adımlar attığı belirtiliyor. Uzmanlardan Prof. Dr. Ahmet Yılmaz’a göre bu projeler, bölgede ekonomik dengeleri değiştirebilecek bir güce sahip ve uluslararası ticaret ağlarının yeniden şekillenmesinde kritik rol oynuyor.

Enerji alanındaki işbirliklerinin yanı sıra Türkiye, ulaşım ve altyapı projelerine de ciddi yatırımlar yapmaktadır. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı, Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan modern İpek Yolu hayalinin bir parçası olarak hayata geçirilmiştir. Bu projeyle Asya ve Avrupa arasında ticaretin daha hızlı ve verimli sağlanması hedefleniyor. Türkiye’nin bu tür yatırımlar sayesinde sadece ekonomik bağları güçlendirmekle kalmayıp, bölge ülkeleri arasında politik istikrarın artmasına da katkıda bulunduğu düşünülmektedir.

Bölgesel işbirlikleri yalnızca ekonomiyle sınırlı kalmamaktadır. Sosyal ve insani yardım projeleri kapsamında da Türkiye dikkat çekici bir rol oynamaktadır. TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) aracılığıyla Balkanlar, Afrika ve Orta Asya’da eğitimden sağlık hizmetlerine kadar çeşitli alanlardaki faaliyetlerle yüzlerce projeyi hayata geçirmiştir. Uzmanlar, bu insani yardım girişimlerinin Türkiye'nin bölge halklarıyla kültürel ve insani bağlarını güçlendirdiğini ve uzun vadede uluslararası alandaki görünürlüğünü artırdığını vurguluyor.

Akademisyenler ve araştırmacılar, Türkiye’nin bölgesel işbirliği projelerine liderlik etme kapasitesinin birkaç ana faktöre dayandığını ifade ediyor: coğrafi konum, güçlü ulaşım altyapısı, tarihi bağlar ve dinamik dış politika stratejileri. Ancak Türkiye’nin artan etkisini sürdürülebilir kılmanın, sadece ekonomik yatırımlara değil, aynı zamanda siyasi risklerin etkin yönetimine de bağlı olduğu belirtiliyor.

(Ramazan Gültaş)