Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2023 yılı raporuna göre, Türkiye'deki büyük şehirlerin çoğunda hava kalitesi sınır değerlerin üzerinde. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük metropollerde partikül madde (PM10) ve azot dioksit (NO2) seviyeleri tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verileri de Türkiye'nin birçok bölgesinde hava kirliliğinin önerilen sınırların çok üzerinde olduğunu gösteriyor.
Doğu Akdeniz'de ise benzer bir tablo hakim. Özellikle sanayi bölgelerinin ve yoğun trafikli yolların çevresinde hava kalitesi ciddi bir şekilde düşmüş durumda. Uzmanı, "Bölgedeki sanayi tesisleri ve deniz trafiği, hava kirliliğinin ana kaynakları arasında yer alıyor. Bu kirlilik, sadece yerel halkı değil, bölgedeki tarım ürünlerini ve doğal yaşamı da olumsuz etkiliyor" diyor.
Hava kirliliği, solunum ve kardiyovasküler hastalıklar başta olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açıyor. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun yaptığı araştırmalar, yüksek PM10 ve NO2 seviyelerinin, astım, bronşit ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi rahatsızlıkların görülme sıklığını artırdığını ortaya koyuyor. Ayrıca, hava kirliliğinin çocuklarda akciğer gelişimini olumsuz etkilediği ve yaşlı nüfusun kalp krizi riskini artırdığı da belirtiliyor.
Hava kirliliğinin azaltılması için çeşitli önlemler alınması gerekmekte. Uzmanlar, fosil yakıt kullanımının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi ve sanayi tesislerinde daha sıkı denetimlerin yapılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, şehir içi trafiğin azaltılması ve toplu taşıma kullanımının teşvik edilmesi de önemli adımlar arasında yer alıyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)