Bilimsel adıyla sirkadiyen ritimler, vücudun uyku-uyanıklık döngüsü, hormon salgılanması ve enerji düzeyi gibi süreçlerin düzenlenmesini sağlar. Ancak bu sistem, gençlerde farklı şekillerde çalışabilir. Northwestern Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, gençlerin biyolojik saatlerinin, yetişkinlere kıyasla gece saatlerinde daha aktif olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle gençler çoğunlukla gece geç saatlerde acıkır ve yiyecek tüketme eğiliminde olabilirler. Bu durumun uzun vadeli metabolik sağlık üzerinde nasıl bir etkisi olduğu önemli bir araştırma konusu haline gelmiştir.
Araştırmada, farklı yaş gruplarındaki bireylerin gün içerisindeki yeme zamanları ve biyolojik saat uyumları incelendi. Gençlerin akşam saatlerinde karbonhidrat ve yüksek enerji içeren yiyecekleri daha sık tercih ettiği gözlemlenirken, sabah kahvaltısını atlama oranlarının diğer yaş gruplarına göre daha yüksek olduğu ortaya kondu. Araştırmacılar bu durumun, iç saatlerindeki kaymalardan ve gençlerin sosyal yaşamlarının getirdiği düzensiz uyku alışkanlıklarından kaynaklanabileceğine dikkat çekiyor.
Bu düzensiz yeme alışkanlıkları, ilerleyen yıllarda obezite, insülin direnci ve kalp-damar hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzmanlar, özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin hem beslenme biçimlerini hem de yeme saatlerini düzenlemeye yönelik adımlar atmaları gerektiğini vurguluyor. Ayrıca okul programlarının ve ebeveyn rehberliğinin bu ritimle uyumlu hale getirilmesi gerektiği de belirtiliyor.
Gençler için ideal beslenme şekli ve zamanlaması üzerine yapılan öneriler arasında, kahvaltı alışkanlığının teşvik edilmesi, uygun ara öğün planlarının oluşturulması ve gece geç saatlerde tüketilen abur cubur türü yiyeceklerin sınırlandırılması yer alıyor. Bunun yanı sıra, sağlıklı bir uyku düzeni ve fiziksel aktivite de bu döngünün dengelenmesine yardımcı olabilir.
(Dilvin Altıkardeş)