Yapay zeka (YZ), eğitimde köklü bir değişim yaratarak öğrencilerin ihtiyaçlarına özel öğrenme deneyimleri sunmayı mümkün kılıyor. Özellikle öğrencilerin öğrenme hızına ve zorluklarına göre şekillenen kişiselleştirilmiş eğitim, akademik başarıyı artırmayı ve öğrenme sürecini daha verimli hale getirmeyi amaçlıyor. Bu teknolojinin temel avantajları arasında öğrencilerin eksik olduğu konulara odaklanma, öğrenme içeriklerinin bireysel ihtiyaçlara göre uyarlanması ve geri bildirimlerin otomatikleştirilmesi yer alıyor.
YZ destekli eğitim platformları, öğrenci verilerini analiz ederek bireysel öğrenme stillerini belirliyor. Bu veriler, eksik alanlara yönelik ek materyal sunulmasını sağlıyor ve öğrenme sürecini hızlandırıyor. Örneğin, YZ sistemleri, ders materyallerini otomatik özetleyip kişiselleştirilmiş test soruları oluşturabiliyor. Böylece, öğrenciler kendi hızlarında öğrenme fırsatı yakalarken, öğretmenler daha stratejik müdahaleler yapabiliyor.
Her ne kadar YZ ile kişiselleştirilmiş eğitim öğrencilere büyük fırsatlar sunsa da, erişim adaleti önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Özellikle dijital kaynaklara erişimi kısıtlı olan öğrenciler bu avantajlardan faydalanmakta zorlanabiliyor. Ayrıca, algoritmaların tarafsızlığı konusunda da endişeler mevcut; eğitim modelleri, yanlış verilerle eğitildiğinde önyargılar barındırabilir ve dezavantajlı grupların başarılarını sınırlayabilir.
Öğretmenler, YZ teknolojilerini kullanarak öğrencilerin öğrenme süreçlerini daha etkin yönetebiliyor. Ancak bazı öğretmenler, öğrencilerin YZ’yi aşırı kullanmasının düşünme ve problem çözme becerilerini olumsuz etkileyebileceğinden endişeli.
(Ramazan Gültaş)