Birçok çalışma, atriyal fibrilasyon riskinin yaşla birlikte arttığını ortaya koymuştur. Örneğin, Framingham Kalp Çalışması'na göre, 80 yaşın üzerindeki bireylerde AF riski ila arasında artmaktadır. Bu durum, yaşlı popülasyonlarda atriyal fibrilasyonun daha yaygın olduğunu göstermektedir.
Yaşlandıkça kalp yapısında ve fonksiyonlarında değişiklikler meydana gelir. Kalp kası sertleşir, atriyum genişler ve fibrozis artar. Bu yapısal değişiklikler, atriyal fibrilasyon gelişimini kolaylaştırabilir.
Yaşlı bireylerde hipertansiyon, diyabet, kalp yetmezliği ve obezite gibi sağlık sorunlarının görülme sıklığı artar. Bu komorbiditeler, atriyal fibrilasyon riskini daha da artırabilir.
Bazı genetik faktörler de atriyal fibrilasyon riskini etkileyebilir. Ailede AF öyküsü olan bireylerde, yaşlandıkça bu ritim bozukluğunun gelişme olasılığı daha yüksektir.
Uzman görüşlerince, düşük yağlı, bol lifli ve antioksidan açısından zengin bir diyet, kalp sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
Düzenli fiziksel aktivite, kalp sağlığını iyileştirir ve atriyal fibrilasyon riskini azaltabilir. Haftada en az 150 dakika orta şiddetli egzersiz yapmak faydalıdır.
Hipertansiyon, AF riskini artıran önemli bir faktördür. Düzenli kan basıncı kontrolü ve gerekli durumlarda ilaç tedavisi, riski azaltabilir.
Aşırı alkol ve kafein tüketimi, atriyal fibrilasyon riskini artırabilir. Bu maddelerin tüketimini sınırlamak önemlidir.
(Dilvin Altıkardeş)