Telefon, tablet ve bilgisayar gibi elektronik cihazlar tarafından yayılan mavi ışık, melatonin hormonunun üretimini baskılayarak biyolojik saati bozuyor. Nöroloji Uzmanları, "Mavi ışık, beynin gece ve gündüz algısını karıştırır. Bu durum, uykuya dalma sürecini zorlaştırır ve kişinin daha az dinlenmiş uyanmasına yol açar" diyor.
Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yatmadan önce iki saat boyunca telefon kullanımı, melatonin üretimini %23 oranında azaltıyor. Ayrıca, bu alışkanlığın düzenli hale gelmesi durumunda uyku yoksunluğu ve kronik yorgunluğa neden olabileceği belirtiliyor.
Türkiye’de yapılan benzer bir çalışmada ise bireylerin %67’sinin yatmadan önce telefon kullandığı ve bu grubun %45’inde uyku bozukluğu semptomlarının görüldüğü tespit edildi.
Telefonla yatmadan önce uzun süre vakit geçirmenin neden olduğu başlıca uyku sorunları şunlardır:
Uykusuzluk (İnsomnia): Uykuya dalma süresinin uzaması ve sık sık uyanma.
Yüzeysel Uyku: Derin uyku evresine geçişin engellenmesi, bu da vücudun tam anlamıyla dinlenmesini zorlaştırır.
Düzensiz Uyku: Biyolojik saat bozukluğu nedeniyle uyuma ve uyanma saatlerinin kayması.
Gençler ve genç yetişkinler, telefon bağımlılığı nedeniyle daha yüksek risk altında bulunuyor. Psikologlar, "Telefon ekranına sürekli bakma alışkanlığı, özellikle ergenlik döneminde gelişen uyku düzenini olumsuz etkiliyor. Bu durum, okul başarısını ve genel yaşam kalitesini de düşürüyor" diyor.
Yatmadan önce telefon kullanımı sadece uyku sağlığını değil, uzun vadede zihinsel ve fiziksel sağlığı da olumsuz etkileyebilir. Uzmanlar, bu alışkanlığın depresyon, anksiyete, kilo alımı ve hatta bağışıklık sistemi zayıflığı gibi problemlere yol açabileceği konusunda uyarıyor.
(Ayşe Candan)