Türkiye, son yıllarda yazılım ve teknoloji sektörlerinde küresel rekabet gücünü artırmayı hedefleyen stratejik adımlar atıyor. 2028 yılı için belirlenen 7 milyar dolarlık yazılım ihracatı hedefi, Türkiye'nin dijital ekonomideki yerini güçlendirmek için kritik bir dönüm noktası olacak. Ancak bu hedefe ulaşmak için sektördeki mevcut potansiyelin doğru değerlendirilmesi, nitelikli iş gücünün artırılması ve kamu-özel sektör iş birliğinin geliştirilmesi gerekiyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, yazılım ihracatı 2023 yılında 3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. İhracatta özellikle Fintech, oyun geliştirme, sağlık teknolojileri ve bulut tabanlı çözümler öne çıkıyor. Türkiye, başta Avrupa ve Orta Doğu olmak üzere, birçok bölgeye yazılım ve dijital hizmet ihracatı yapıyor. Özellikle oyun sektöründeki girişimlerin global pazarlarda dikkat çekmesi, ihracat rakamlarını yukarı çekti.
Uzmanlar, 2028 yılında 7 milyar dolarlık ihracat hedefinin gerçekleştirilmesi için bazı kritik stratejilere ihtiyaç olduğunu vurguluyor:
-Teşvikler ve Yatırım Destekleri: Türkiye’nin yazılım sektörüne yönelik sunduğu Ar-Ge teşvikleri ve Teknopark yatırımları, ihracatın artırılmasında önemli rol oynuyor. Yeni teşvik mekanizmalarının devreye alınması ve yazılım şirketlerine vergi kolaylıkları sağlanması bekleniyor.
-Nitelikli İş Gücü: Sektör temsilcileri, yazılım geliştirici açığı konusuna dikkat çekiyor. Türkiye’de nitelikli yazılım mühendisleri yetiştirilmesi için üniversite-sanayi iş birliği modelleri yaygınlaştırılıyor. Teknoloji liseleri ve kodlama eğitimleri de genç yeteneklerin sektöre kazandırılmasını hedefliyor.
-Küresel Pazarlara Açılım: Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere yeni pazarlarda etkin olmayı hedefliyor. İhracatçılara yönelik fuar destekleri ve dijital pazarlama kampanyaları artırılarak yazılım ürünlerinin tanıtılması planlanıyor.
Uzmanlara göre, jeopolitik riskler ve küresel rekabet yazılım ihracatında hedeflere ulaşmayı zorlaştırabilir. Ayrıca, yurt dışına yazılımcı göçü sektörde nitelikli iş gücü kaybına yol açabilir. Bununla birlikte, Türkiye’nin genç nüfusu ve yenilikçi girişimlerinin artması, yazılım sektörünü büyütecek en önemli avantajlardan biri olarak görülüyor. Yerli ve milli çözümlerin geliştirilmesi de Türkiye'yi dışa bağımlılıktan kurtararak sektörel sürdürülebilirlik sağlayacak.
2028 yılına kadar Türkiye’nin yazılım sektöründe sürdürülebilir büyüme yakalayabilmesi için: Yazılım ve teknoloji ihracatına yönelik devlet desteklerinin artırılması, kodlama ve mühendislik eğitimlerinin yaygınlaştırılması, yeni girişimlerin fonlanması ve büyüme süreçlerinin desteklenmesi gerekiyor.
(Ramazan Gültaş)