Sağlık sektöründe özellikle yapay zeka destekli görüntüleme teknolojileri büyük bir devrim yaratıyor. Bu alanda yapılan araştırmalar, yeni görüntüleme sistemlerinin, hastalıkların erken teşhisinde ve tedavi süreçlerinin yönetilmesinde etkin olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle, manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi ileri düzey tekniklerle desteklenen yapay zeka yazılımları, kanser, kalp hastalıkları ve nörolojik bozukluklar gibi ciddi hastalıkların teşhisinde doktorlara önemli avantajlar sunuyor.
Journal of Medical Imaging'de yayımlanan bir araştırmaya göre, yapay zeka tabanlı görüntüleme sistemlerinin doğruluğu, insan uzmanların teşhis yeteneklerini %30’a kadar artırabiliyor. Bu, hastalıkların erken evrelerinde tespit edilmesini ve daha hızlı tedavi süreçlerinin uygulanmasını sağlıyor.
Görüntüleme teknolojileri, güvenlik ve savunma alanlarında da büyük ilerlemeler kaydediyor. Termal kameralar, uzun menzilli görüntüleme sistemleri ve drone tabanlı görüntüleme teknolojileri, sınır güvenliği, izleme ve erken uyarı sistemlerinde etkin bir şekilde kullanılıyor. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen projeler, Türkiye’de bu alanda önemli bir yer tutuyor. Özellikle optik ve termal görüntüleme sistemleri, sınır güvenliğinde, kritik altyapıların korunmasında ve askeri operasyonlarda kritik rol oynuyor.
Gartner tarafından yapılan bir araştırma, 2023 yılı itibarıyla küresel görüntüleme teknolojisi pazarının büyüme gösterdiğini ortaya koyuyor. Güvenlik ve savunma sektöründe kullanılan görüntüleme teknolojilerinin, tehdit algılama, izleme ve analiz kapasitesini artırdığı belirtiliyor.
Üretim endüstrisinde, görüntüleme teknolojileri otomasyon süreçlerinin daha verimli hale getirilmesinde önemli bir araç olarak kullanılıyor. Endüstri 4.0 çerçevesinde, üretim hattında görüntü işleme sistemleri ile donatılmış robotlar, ürün kalitesini daha hızlı ve hassas bir şekilde analiz edebiliyor. Ayrıca, bu sistemler hatalı ürünleri otomatik olarak tespit edebildiği için kalite kontrol süreçleri daha etkili hale geliyor.
Bir diğer önemli gelişme ise 3D görüntüleme teknolojilerinin üretimde kullanılmaya başlanması. Frost & Sullivan tarafından yayınlanan bir rapora göre, 2025 yılına kadar üç boyutlu görüntüleme sistemleri üretim hatlarının %40’ında kullanılacak ve bu sistemler, ürünlerin geometrik özelliklerini çok daha hassas bir şekilde ölçme ve değerlendirme imkânı sunacak.
Görüntüleme teknolojilerindeki gelişmeler, eğlence sektöründe de büyük bir dönüşüm yaratıyor. Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri, özellikle oyun, sinema ve spor yayıncılığında yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Bu teknolojiler, kullanıcılara daha gerçekçi ve etkileşimli deneyimler sunarken, Hollywood ve video oyun endüstrisi bu teknolojileri içerik üretiminde etkin bir şekilde kullanıyor.
Deloitte tarafından yapılan bir araştırmaya göre, AR ve VR pazarının 2025 yılına kadar yıllık ortalama %20 büyüme oranıyla gelişmesi bekleniyor. Bu büyümenin temel nedenleri arasında, kullanıcıların daha sürükleyici ve kişiselleştirilmiş içerik taleplerinin artması bulunuyor.
Görüntüleme teknolojilerindeki gelişmeler, daha yüksek çözünürlük, daha hızlı veri işleme ve daha hassas sensörlerle birlikte ilerlemeye devam ediyor. Kuantum sensörleri, hiperspektral görüntüleme ve dijital holografi gibi yeni nesil teknolojiler, yakın gelecekte görüntüleme sistemlerinin performansını daha da ileri taşıyacak.
Kuantum görüntüleme, ışık seviyelerinin çok düşük olduğu ortamlarda bile yüksek çözünürlüklü görüntüler elde etmeyi mümkün kılarken, hiperspektral görüntüleme sistemleri, belirli bir nesnenin kimyasal bileşenlerini ve fiziksel özelliklerini daha hassas bir şekilde tespit edebilecek.
Türkiye'deki görüntüleme teknolojisi pazarı, son beş yılda hızla büyüme kaydetti. Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından yayınlanan verilere göre, görüntüleme sistemlerine olan talep, özellikle sağlık ve güvenlik alanında arttı. Türkiye'deki birçok kamu ve özel kuruluş, yeni teknolojilere yatırım yaparak sektördeki yenilikleri yakından takip ediyor. Ayrıca, yerli firmaların görüntüleme sistemlerinde üretim kapasitelerini artırması ve AR-GE faaliyetlerine yatırım yapması, Türkiye’yi bu alanda bölgesel bir oyuncu haline getiriyor.
(Sercan Uslubaş)