SON DAKİKA
Hava Durumu

Arınç ve milletin vicdanı!

Yazının Giriş Tarihi: 01.01.2020 22:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.01.2020 22:53

Hiç şüphe yok ki mahkemelerimizin yani Türk yargısının verdiği kararlara sonsuz saygımız var. Ancak kamu vicdanı diye de bir olgu var. 
Kısa bir süre önce Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter’le ilgili yürüyen FETÖ davasında mahkeme beraat kararı verdi delil yetersizliği gerekçesiyle. 
Kamuoyunda bu karar çok tartışma oluşturdu. Zaten Arınç’la ilgili kamuoyundaki tepki uzun zamandır var. 


Türkiye’yi işgale kalkan FETÖ’yle ilgili ve sonrasında KHK ile ilgili açıklamalarına ülkenin büyük kısmında oldukça büyük tepki oluştu, oluşmaya da devam ediyor. 
Bu çerçevede belki de en tartışmalı isimlerin başında yer alıyor Bülent Arınç. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’na alınması da o dönem oldukça fazla tartışıldı. 
Daha niceleri var ama bugünkü konumuz o değil. 


Önceki gün Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, Ekrem Yeter’le ilgili beraat kararı konusunda bir açıklama yaptı. 
Bu ülkenin başkentinin Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Yeter’le ilgili dosyanın dolu olduğunu ve mahkemenin verdiği karara itiraz edeceklerini söyledi.  
Açıklama bu kadar. Üstelik kamuoyunda da oldukça destek alan bir açıklama oldu Başsavcı beyin sözleri. Kamuoyu vicdanı hemen kabul etti bu açıklamayı ve destekledi. 
Ve Bülent Arınç bir kez daha konuştu. Damadının dosyası için dolu diyen Cumhuriyet Başsavcısı  Yüksel Kocaman’ı yargıya müdahale etmekle suçladı. 
Tam iki sayfa hem de TBMM antetli kağıda yazdı ibretlik açıklamasını. Başsavcı’nın açıklamalarının gazeteciliği tetikçilik ve haysiyet cellatlığı yapanlar müthiş malzeme çıkardılar diye başladı hem de açıklamalarına. Yani Bülent beyi eleştirmenin karşılığı tetikçilik ve haysiyet cellatlığı…


Başsavcıyı HSK ve Adalet Bakanlığı’na hedef gösterdiniz TBMM antetli açıklamanızla. Üstelik Cumhurbaşkanlığı Yüksel İstişare Kurulu üyesi olarak halen görev yaparken. 
Başsavcı itiraz edilen bir dosyayla ilgili içinin dolu olduğunu söylemesi yargıya müdahale oluyor ancak Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın FETÖ’den yargılanan damadını savunmaya geçmesi ve Başsavcıya ayar vermesi yargıya müdahale olmuyor. 
Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar hukuksal açıdan beraat ancak en iyi Bülent Arınç bilecek ki kamunun vicdanı o beraatı vermiş değil. 
Üstelik bunun bir de Mahkeme-i i Kübra’sı var ki, kimse oraya milletin hakkıyla gitmek istemez. Yargı şimdilik bir karar vermiştir ve sonuna kadar saygımız var. 
Milletin vicdanı da bir karar vermiş ve ona da ister saygı duyun ister duymayın mahkeme kararının aynısı değil. 
Üstelik kamu vicdanının TBMM antetli A-4 kağıda da ihtiyacı yok.
Bülent Arınç’ın Başsavcıyı hedef alan açıklamaları AK Partili isimleri de rahatsız etti. Onlardan biri 2 dönem Gaziantep Milletvekilliği yapan Şamil Tayyar. 
Tayyar, Bülent Arınç'ın mektupla savcıya gözdağı verdiğini, bu mektuba pabuç bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Şamil Tayyar sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı. 
Tayyar, “Kötü niyetli adam, Ankara Cumhuriyet Başsavcısına gözdağı vermiş! FETÖ’den yargılanan damadına kalkan olmuş. Sayın başsavcım, sakın geri adım atmayın, bu aziz millet yanında. İyiler de en az kötüler kadar cesur olmalıdır. Gerekirse bedel ödeyelim, kötülere fırsat vermeyelim.” dedi. 


Sadece Şamil Tayyar değil Mehmet Metiner de oldukça sert tepki gösterdi Bülent Arınç’a. 
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’na gözdağı vermenin Arınç’ın haddine olmadığını dile getiren Metiner, “Sıfatınızı kötüye kullanıp, tehdit ve suçlama diline başvurmanız asla kabul edilemez. Yürekli başsavcımızı Arınç gibilere yedirmeyiz. Sonuna kadar arkasındayız başsavcımızın biline.” İfadelerini kullandı. 
Sonuç olarak bu açıklamayı damat Ekrem Yeter yerine kayınpeder Bülent Arınç yapıyor. Ekrem Yeter ortada yok. 
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği ve eski TBMM başkanı sıfatı ile bu mektup yazılarak Başsavcıya ayar veriliyor. 
Bülent Arınç’ın yargının kararından önce 45 yıllık bir siyasetçi olarak kamu vicdanına bakması, kamu vicdanının kararının ne olduğunu düşünmesi ve yüzünü millete dönmesi hem bu dünya hem de Mahkeme-i Kübra için çok daha sağlıklı bir adım olur kanaatindeyiz…
Rabbim zulm edenlerin yanında durmaktan İslam olanları İslam’dan yana olanları korusun…

“Biz Kısık Sesleriz”

Yeni bir yıla girmişken Arif Nihat Asya’nın o dua formatındaki muhteşem şiirini bir kez daha hatırlayalım. 
Biz, kısık sesleriz... minareleri,
Sen, ezansız bırakma Allah’ım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allah’ım!
Mahyasızdır minareler... göğü de,
Kehkeşansız bırakma Allah’ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah’ım!
Bize güç ver... cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allah’ım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah'ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah'ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız;
Ve vatansız bırakma Allah'ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah'ım!


 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.