Ortadoğu’yu 100 yıldır kan gölüne çevirenler, Müslümanı Müslümana kırdıranlar bunu yerel işbirlikçi alçaklarla yaptılar hep.

Bunların son iki örneği bir süre önce öldürülen IŞİD Lideri Bağdadi ve ABD’in önceki gün imha ettiği Kasım Süleymani…

İslam coğrafyasında Müslüman kanı içerek ABD’li alçaklarla yoz veren Kasım Süleymani, köpekliğini yaptığı terörist ABD tarafından infaz edilerek cehenneme yollandı.

Eli kanlı Müslüman katili Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesinin ardından İran yine esip gürlemeye başladı. Sanırsın adam gibi çıkıp emperyalist katillere ders verecek.

 Oysa Ortadoğu’nun kan gölüne dönmesi ve oluk oluk kan akmasının en önemli nedeni ABD ve İran.

Bugüne kadar İsrail’i tek bir defa hedef almayan İran, kalan tüm Arap coğrafyasında terör estiriyor, insanları katlediyor.

ABD, İran isimli devletin ne yapacağını ondan daha iyi bildiği için al gülüm ver gülüm Ortadoğu’daki şiddeti artırıyor, çocuk, kadın demeden kendi emelleri için milyonlarca insanı yok etmeye devam ediyor.

ABD cibilliyetinin gereğini yapıyor. İran ise ABD ile iş tutup ihanetin zirvesini zorluyor. İran, bugüne kadar Müslüman kanı akıtmak yerine İsrail ve siyonizmi hedef alsaydı, Ortadoğu kan gölü yerine zenginlik ve refahın merkezi olurdu.

Bugün Ortadoğu’da Müslümanların belki de birinci düşmanı İran’dır. Şia terörizmidir.

Süleymani’nin öldürülmesi, İslam alemi için yarılı bir adımdır. Keşke yargılanıp hesabı da verseydi. Süleymani Türkiye’nin de baş düşmanlarından biri PKK-YPG terör örgütlerinin destekçisi bir katildi.

Suriye’de ve Irak’ta akan kanın baş mimarlarından biriydi. Cehennemde ateşi bol olsun.

Şimdi İran için samimiyet testi.

İsrail ve ABD’yi hedef alıp hesap sormak için en önemli fırsat önünde. Müslümanlara değil katillere namluyu doğrultma zamanı.

İlk hedef İsrail olabilir örneğin. Saddam Hüseyin’in 399 füze gönderdiği İsrail’e İran bir füze atmalı atabilmelidir.

O füze atıldığında Ortadoğu’da denklem bir daha geriye dönüşü olmadan değişecek. Batının eli kanlı teröristleri için sonun başlangıcı olacak. Ama İran bunu yapamaz. Mollaların ne buna cesareti olabilir ne de bu yönde bir adımı.

İktidarlarını ABD’ye borçlu olan İran’ın molla yönetimi, Müslüman kanıyla ancak iktidarını sürdürebilir.

Ortadoğu’da İran’ı bozacak bir sistem ancak kanın durmasını engelleyebilir. O nedenle  bir İran ABD savaşı ya da İran İsrail savaşı beklemek gerçekten ütopik olur.

Bir adımın sırtına yüklemişiz Bursa’yı!

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş…

İnsanüstü bir enerji ile adata dört dönüyor Bursa için. Belki 3 belki de 4 saatlik uykuyla her yere yetişmeye çalışıyor.

Diğer büyükşehir belediye başkanlarını da takip ediyoruz. Alinur başkanın yarısı kadar mücadele edeni yok.

Böyle bir belediye başkanı varken tüm kentin tüm toplumun destek olması gerekirken, adeta bu mücadeleyi tek başına yürütüyor Alinur Başkan.

Bir yandan Bursa’nın büyük sorunlarına çare bulmak için Bursa Ankara arasında mekik dokuyor, bir yandan kentin ekonomisini geliştirmek için çabalıyor, turizm için ta Kore’ye kadar uzanıyor, vatandaş Mehmet efendi ile Muhtar Hasan beye de yetişiyor. Ne üniversiteli gençleri boş bırakıyor ne geleceğimizin umudu olan çocukları.

Oldukça yorucu bir tempoda mücadele verirken omur vermesi gerekenlerin dahi desteğini en azından açıktan göremiyoruz.

Oysa bu mücadeleye kent ve kentin dinamikleri de omuz vermeli. Söz konusu Bursa olduğunda hep birlikte Alinur başkanın ardından tek ses tek yürek olabilmeli Bursa.

İş dünyası da sivil toplum da yeri geldiğinde kapı gibi durmalı başkanın arkasında.

Bursa önemli yatırımlara önemli hizmetlerin sancısını çekiyor şu an. Otomobil Fabrikası ve oto test merkezi ile bu alanda çok daha önemli bir merkez haline gelecek olan Bursa, atılan adımlarla turizm alanında da önemli bir eşik atlayacak.

Peş peşe Bursa’nın projeleri onay alıyor bakanlıklardan. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da yakından takip ediyor AK Parti’nin en büyük belediyesini ve hassasiyet gösteriyor.

İşte bu dönemde Bursa başkanının arkasında mutlak suretle kenetlenmeli, Alinur başkanın daha güçlü hedefe yürümesi için el birliği ile gereken tüm destek sağlanmalı. Alinur başkanın her başarısı Bursa’ya artı değer demek.

Bursa başkanını yalnız, Bursa başkanını güçsüz, Bursa başkanını desteksiz bırakmamalı. Bırakmayacaktır da!

Bir adamın sırtına yüklemişiz tüm Bursa’yı, herkes kenara çekilmiş yap bakalım diyor. Elini taşın altına koyan sayısı o kadar az ki. Canla başla ettiği mücadeleye günü yetmeyen Alinur başkan, bu desteği fazlasıyla hak ediyor…

Mudanya Meclisi’nden sağduyulu karar!

Mudanya Belediyesi’nde iki aydır gündemi meşgul eden yeşil alanların ticari olarak kiraya verilmesiyle ilgili maddeler, Meclis üyelerinin sağduyulu yaklaşımlarıyla oy birliği ile reddedildi.

Mudanya Belediyesi mülkiyetinde bulunan, Bademli Mahallesi 196 Ada, 1 Parselin Batısında bulunan Park Alanı üzerinde 210,00 m² yüzölçümlü Yapı Kayıt Belgesi için başvurulan (Kumova) taşınmazın ve Bademli Mahallesi 984 Parselin önünde bulunan Park Alanı vasıflı taşınmaz üzerinde Şantiye Binası olarak kullanılan 82,884 m² yüzölçümlü taşınmazın 10 yıl süreliğine kiraya verilmesi önce Meclis İmar ve Hukuk Komisyonunda sonra da Belediye meclisinde oy birliği ile reddedildi. Halkın malının kiraya verilmesi ve vatandaşın yeşil alan park alanı olarak kullanacağı alanların ticari alana dönüştürülmesinin önü kesilmiş oldu.  Öte yandan yine Mudanya Belediyesi mülkiyetinde bulunan Halitpaşa Mahallesi İpek Sokak No:2 adresinde kayıtlı, Park Alanı üzerinde 365,00 m² yüzölçümlü Yapı Kayıt Belgesi alınan (Erol Balık) taşınmazın 10 yıl süreliğine Kiraya verilmesi ise incelemesi devam ettiği için ek süre verildi.

Mudanya Belediyesi’nde 4 partinin meclis üyeleri bulunuyor. CHP, AK Parti, MHP ve İYİ Parti. İttifakla bu kararın alınması gelecek adına da umut verici. Hepsini tebrik ediyoruz. Meclis aynı zamanda parkların tapularını popülizm yapmak için çocuklara dağıtan Başkan Hayri Türkyılmaz’ın da sözünü zorunlu olsa da tutmasına imkan vermiş oldu.