SON DAKİKA
Hava Durumu

Ay’da koloni kuruluyor!

Yazının Giriş Tarihi: 13.02.2021 20:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.02.2021 20:32

Türkiye’nin nükleer bilim veya uzay bilimleriyle ilgisi hep sembolik oldu. Gerçekten bu amaçlara hizmet edecek bir kuruluşu devrin yöneticileri rüyalarında bile görebilecek ufka sahip değillerdi. Bakın ciddi söylüyorum, rahmetli Turgut Özal olmasa biz bilgisayarı da cep telefonu nu da çok daha uzun süre sonra görebilirdik. 


Şimdi atom enerjisi ile ilgili tek yapılan şeyin tarihine bir bakalım;


Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu 1958 yılında "İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında 1000 kW takatinde havuz tipi bir atom reaktörü kurulması" kararı almış. 1959 yılında Türkiye'nin ilk nükleer tesisi olan 1 MW gücündeki TR-1 araştırma reaktörünün temeli atılmış. "Atom reaktörü" projesinin ismi, bulunduğu yere ve verilen görevlere izafeten "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" olarak belirlenmiş. 06.01.1962 tarihinde saat 19:14'te TR-1 araştırma reaktörü "kritik olmuş", 27/05/1962 tarihinde Cumhurbaşkanının katılımı ile resmi açılışı yapılarak Merkezin kuruluşu tamamlanmış.


Bunu duyunca zannedersiniz ki burası atom enerjisini araştıran şöyle NASA benzeri bir kuruluş. Aslında alakası yok. Bu kurum ABD bize dayattığı için tamamen bürokratik nedenlerle kuruluyor. 


Asıl nedeni ise şu; eskiden hastanelerde, radyolog muayenehanelerinde gördüğümüz röntgen cihazları var ya (gençler bilmez o yüzden yazıya bir resmini eklemesini rica ettim editörümden ki görsünler.) hani kurşundan yapılmış ceketler ve başlıklar giyer, kanser olmamak için bolca süt içip yoğurt yemeleri istenirdi ya, işte o cihazlara lisans vermek. Memlekete istenmeyen yerlerden ucuza röntgen cihazı sokulmasın diye yani.


Bu küçük çekmece nükleer merkezinin ne olduğunu nasıl olduğunu çocukluğumdan bilirim. Tahrirat kâtibi olan bir akrabamı buraya atamışlardı. Çocuk aklıyla gerçekten atom araştırmaları falan yapılır zannediyordum. İşin aslını öğrendiğimde müthiş bir hayal kırıklığına uğramıştım.
Türkiye’nin atom enerjisi konusunda araştırma yapmasına izin verilebilmesi hayal bile edilemezdi. Edilse bile o hayali gerçeğe dönüştürebilecek çapta adamlar da yoktu. Millet aç, aç!


Uzay konusuna gelince ulaşabildiğimiz en büyük gelişme Kandilli Rasathanesi olmuştur. Derme çatma bir teleskopla epey iş başarmışlarsa da istenilen seviyeye bir türlü gelememiştir. Nedeni malumdur.


Önce Rusların ardından Amerika’nın giriştiği uzay işinde sonraları Avrupa’ya da pastadan pay verilmek zorunda kalınmış ve ESA kurulmuştur. ABD’nin uzayla ilgili ayak işlerini o yapar.


Bizde ise Ak Partinin iktidara gelmesiyle birlikte, öncelikli olmasa da bu uzay konusuna odaklanılmaya başlandı. Çünkü uzay, bir başka deyişle atmosferin dışı büyük önem taşıyor. Eskiden devasa olan uydular artık mikro düzeyde. Askeri alan başta olmak üzere birçok alanda işe yarıyor uydular. Şimdi detaylara girmek abes olacağı için yazmıyorum.


Senelerdir sessiz ve derinden yürütülen bu uzay çalışmalarında artık ticari firmalardan destek alınması zamanı gelmişti. Elon Musk ile irtibat bu yüzden kuruldu ve bir dizi anlaşma imzalandı. Türkiye bağımlı olduğu uzay meselesinde epey ilerleme kaydetti. Dahası da yapılıyor, yapılacak. 


İşi “Ay’a gitmek” gibi dar bir çerçevede görmek büyük hatadır. Ne var ki Ay’a gitmek de çok önemlidir. Çünkü diğer gezegenler için bir basamak olmakla beraber, Ay dünya için stratejik önem de taşır.


Her türden ilerlemeye karşı olan CHP’nin bu çalışmaları baltalamak için Anayasa mahkemesine gitme gibi bir gülünçlüğe imza atması beni bile şaşırttı aslında. Kendilerini bu kadar rezil edebileceklerini tahayyül etmem imkânsızdı. Yaptılar…


Bunların ne mal olduğu ve kimlere uşaklık ettikleri tartışılamayacak kadar sarih. Nedenleri de belli. Eski günlerini arıyorlar, bulamayınca da çıldırıyorlar.
Onlar öyle ama mütedeyyin kesimde de beyinsiz çok. Dışarıdan baktığınızda akıllı uslu görüp, sözüne güvenebileceğinizi zannettiğiniz adamlar akıl ve izandan mahrum olduklarını ortaya koyup, atmosferin dışına ve Ay’a insan gitmesinin mümkün olmadığı gibi bir komplo teorisinin borazanlığına yapacak derecede beyinsiz olabiliyor.


Bunların dini, Kuran’ı hiç de anlamadıkları çok bariz. Garipler, yüce Allah’ın evrende başka zeki varlıklar yaratmış olabileceği ihtimalini dahi göremiyorlar ve memlekete zarar veriyorlar.


Her iki grup ta gelişmeye engel!


Neyse ki ufku geniş ve bilinçli bir liderimiz var. Onunla birlikte Türkiye gelişmiş ülkelerin yanında, belki de ilerisinde yer alacaktır.
Mesele Ay’a gitme meselesinin çok daha ötesindedir.
Kafası basan için…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.