Uludağ Bakacak’ta çay satması için 4 metrekare yer tahsis edildikten sonra izinsiz olarak bölgede büfeyi büyüten, ruhsat almamakta ısrar eden ve vergi ödemeyen Fikret Güven isimli kişinin büfekondusu bölgeden kaldırıldı.

Bursa Valisi Yakup Canbolat ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş başta olmak üzere Milli Parklar ve diğer kamu görevlilerine ağır sözler sarf eden ve sosyal medyadan mağdur ve mazlum edebiyatı yapan Bakacak çaycısı, uzun süredir kamuoyunda insanları devlet görevlilerine karşı provake edecek yayınlar ve açıklamalar yapıyordu.

Şov amaçlı olarak Bursa Valiliği önünde kendisini yakacağını söyleyerek valilik önüne kadar canlı yayın yapan ve sonrasında tiyatro yaptığını kendisi söyleyen Fikret Güven, gözaltına alındıktan sonra CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Erkan Aydın adliye önünde ziyaret etmiş ve destek vermişti.

Haftalardır Bursa kamuoyunda kendine destek bulmaya çalışan Bakacak Çaycısı’nın korsan büfesi önceki gün kaldırıldı. Dahası Çaycı Fikret Güven’in Uludağ Milli Parkı’na girişi de yasaklandı.

Konu kamuoyu gündemine geldiğinde Fikret Güven’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştüğünü ve sorunun çözüldüğünü ilan eden bazı yazarlar da sonrasında sessizliğe büründü.

Dahası ona destek veren kim varsa dağıldı dağılmaya devam ediyor. Bir oyun kurgusuydu ama çaycı Fikret erken dağıldı. Eeee öyle olunca da tabi gaz verenlerin hepsi araziye dağıldı.

Çaycı Fikret Güven, kendisine gaz verenlerin gazıyla belki de normal sınırlarına çekilerek ve kurallara uyarak devam edeceği işine veda etti. Devlete parmak sallanmayacağını da bir kez daha öğrenmiş oldu.

Ancak tüm yaşananlara rağmen Vali ve Büyükşehir Belediye başkanı başta olmak üzere devlet yöneticilerine yönelik itham ve ağır sözlerin sürdürüyor.

Oysa Çaycı Fikret hakkını razı olsa, devletin ona sunduğu o eşsiz imkanı suiistimal etmeye kalkmasaydı, yani dimyata pirinci gitmek yerine evdeki bulgura sahip çıksaydı şimdi bunları yaşamayacaktı.

Mudanya ve AK Parti Kongresi...

Mudanya AK Parti İlçe Kongresi, haftasonu gerçekleştirilecek.

Kongreyi ilginç kılan AK Parti Genel Merkezi’nin gösterdiği bir aday var halen ilçe başkanlığı yapan İnci Söğütlü. Ve Söğütlü’ye karşı bir süredir aday olacağı konuşulan Sinan Şentürk önceki gün verdiği yemekle adaylığını resmen açıkladı.

Sinan Şentürk’ün adaylığına gelmeden önce İnci Söğütlü’ye bir bakalım. Türkiye’nin en genç kadın ilçe başkanı olarak atandı. Hem de yerel seçimlere kısa bir süre kala.

Zorlu bir seçim süreci yaşandı Mudanya’da. AK Parti içinde çalkantılı bir süreçti ve gerçekten belki de Türkiye’deki en ağır süreçlerden birini yaşamış oldu en genç kadın ilçe başkanı.

Seçim öncesi de sonrasında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel bir ilgisi oldu Söğütlü’ye. Defalarca görüştüğü Türkiye’nin en genç kadın ilçe başkanı İnci Söğütlü’ye desteğini hep gösterdi.

Sonrasında Mudanya’da gücünü kaybetmek istemeyen belli odaklar Bursa’daki bir kısım değnekçi, oto elektrikçi ne buldularsa onlarla bel altı vuruşlarla Söğütlü’yü yıpratmaya kalktılar.

Elleri kamu kurumlarından, ranttan yavaş yavaş geri çekmek zorunda bırakılanların, bir şekilde talepleri karşılanmadığı gibi, CHP ile alttan yapılan gizli ittifaklara da çomak sokuyordu Söğütlü.

 Gitmeliydi. Partinin tapusunu elinde tutan gruplar vardı çünkü Mudanya’da. Dışardan biri gelip partideki gücü ele geçiremez, onların kurgularını bozamazdı.

Aylardır bunun uğraşını veriyor, Söğütlü’nün karşısına çıkaracak aday arıyorlardı. Ve Sinan Şentürk’ü ikna ettiklerini öğrendik. Sinan Şentürk Fazilet Partisi’nden beri bu partinin içinde. İlçe başkanlığına aday olma noktasında da belki de en fazla hakkı olanlardan biri. Ancak Sinan Şentürk, parti terbiyesini ve disiplinini de en iyi bilen isimlerden biri.

Bu yaptığının Genel Merkeze kafa atmak olduğunu gayet iyi biliyor. Üstelik kendisine destek veren ekiplerle de yıldızı barışık olmayan bir isim. Yani Söğütlü gitsin de ne olursa olsun tayfasının, partideki gizli solak tayfanın, rant derdinde olanların ellerini ovuşturduğunu da en iyi o bilir.

Sinan Şentürk muhtemelen kızgınlığından bunu yapıyor. Zaten mevcut havayı kokladığında bunun kendisini feda eden tayfalardan başkasına yaramayacak bir adım olduğunu kendisi de çok net anlıyor.

Ve gazeteci arkadaşlara verdiği açıklamada da ben sıkıntısını görüyorum. Sinan Şentürk baskıyla aday oldu. Ama nasıl bir baskı bilemem. Bakın o haberlerde yer alan açıklama bunu net olarak gösteriyor. "Reis'e yük olmak için değil, Reis'in yükünü azaltmak için adayım" diyen Sinan Şentürk, görülen lüzum üzerine yola çıktıklarını söyledi.

"Bizim derdimiz belli! Doğru bildiğimiz bu yolda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yük olmak için değil yükünü hafifletmek istiyoruz" diyen Şentürk, "Reis, nasıl olsa oyları alıyor mantığında değiliz. Hele ki, parti teşkilatını idare edelim düşüncesinde hiç değiliz. Mudanya'da amacımız Recep Tayyip Erdoğan'a ve partimize bir oy kazandırabilmektir.

Derdimiz genç ve dinamik bir kadro ile sadece genel politikalar ve Genel Başkanımız Erdoğan'ın politikalarına destek niteliğinde çalışarak, üreterek ve halkın taleplerini dikkate alarak, iş bitirici bir teşkilat ile Mudanya'yı yeniden AK Parti ile buluşturmak ve ilçemizdeki seçimi alarak Reis'e destek olmaktır” sözleri de çok boyalı ve güzel ama AK Parti’yi Mudanya’da mevcut duruma düşürenlerle yol yürüyerek buna sağlayacağını iddia etmek de ne bileyim…

Neyse hayırlı olsun diyelim…

Bir de ekleyelim. Seçime bir gün kaldı. Şu kadroyu ve destek verenleri de perde önünde görsek? Aynı cesaret onlarda var mı bir bilsek? Son dakikaya kadar bekleyip sonra hiçbir şey olmamış gibi seni ortada bırakabilme ihtimallerine karşı sen de hepsini bugün açıklasan Sinan ağabey!