Sistematik bir şekilde hükümeti sıkıştırmaya yönelik hamleler yapan, İP ve CHP ile dans eden Bursalı işadamı Cavit Çağlar, oklar kendine dönünce hemen vatan millet Sakarya’ya dönüveriyor. 

Cavit Bey, bu manevralarda üstattır çünkü Süleyman Demirel’in en iyi öğrencilerinden biridir hatta ilk üçe girer kanımca. Hikâye geçtiğimiz Cuma akşamı Habertürk TV’deki bir tartışma programı. 

Gazeteci Hülya Hökenek’in sunduğu Enine Boyuna adlı programında Türkiye’de en fazla kamu ihalesi alan 5 firmaya atıfla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’ye yöneltilen 5’li çete siyaseti. Muhalefetin diline pelesenk olan bu iddialara en güzel yanıtı yine bir CHP’li bir süre önce vermişti. CHP eski Çanakkale Milletvekili Ersin Arıoğlu’nun Çanakkale 1915 Köprüsü’nü yapan Yapı Merkezi'nin patronu olan oğlu Başar Arıoğlu, ilanı olan süre verilen ve açık olarak yapılan ihalelerde kayırma olamayacağını açıklayarak ithamların haksızlığını ortaya koymuştu. 

Neyse konumuz bu değil tabi. 

Programın daimi konuklarından  Gazeteci Faruk Aksoy,  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakın bazı işadamlarına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “5’li çete” vurgusu yaptığını anımsatan “… Cavit Çağlar da Süleyman Demirel’di. Böyleydi, bizim siyasetimiz böyle, hikâyemiz böyle.” Sözlerini sarf etti. 
İşadamı Cavit Çağlar da hışımla arıyor kanalı. Tam da Süleyman Demirel tarzıyla Türkiye’nin her yerinden kendisine telefon yağdığını anlattı. 

Bundan sonrasını Çağlar’ın başyazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısından alıntılayarak devam edelim, 
“Söze ‘Türkiye’nin her yerinden telefon yağıyor’ diyerek başlayan Çağlar, program yorumcusu Aksoy’un gündemde tartışma konusu olan “5’li çete” sözüyle kendisini ilişkilendirmesine tepki gösterdi: “Arkadaş, rahmetli Süleyman Demirel Cumhurbaşkanımızın ölüm yıldönümünde şanssız bir söyleşi yapıyor. Cavit Çağlar, yanında 30 bin kişi çalıştıran bir insan. Biz hiçbir zaman için çeteciliğe soyunmadık. Türkiye’ye hizmet ettik ve benim yaptıklarım ortadadır. Bugüne kadar hiçbir yere çıkıp da bir şey söylemedim.”

Yav şu laftan bir bıkmadınız Allah aşkına. Yanında 30 bin kişi çalışıyormuş. Kimse babasının hayrına çalıştırmıyor insanları. Her seferinde bunu bir sopa olarak milletin tepesinde tutmak ancak eski Türkiye’nin kasaba zihniyetinin bir yansımasıdır. Cavit Bey de eski siyaseti çok özlüyor tabi. Şöyle yığsa işçilerini sokağa verse ayarı ama artık yemiyorlar. 

Devam edelim Başyazar Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısından, 
“Tepki gelince…
Gazeteci Faruk Aksoy da açıklama yapma gereği duydu. “Sizi 5’li çetenin içine sokmadım” dedi ve geçmişten bazı örneklemeler yaptı.
Ayrıca…
“Ben sizi çok takdir eden biriyim. Siz TMSF’ye olan borcunuzun tamamını ödediniz, bunu da biliyorum” dedi.

Programa…
Telefonla bağlanan Çağlar ise şunları söyledi:
“Ben bir iş adamıyım, ama 3 dönem milletvekilliği, 3 dönem de bakanlık yapmış bir arkadaşınızım. Benim Demirel’le çok yakınlığım var, Demirel’e karşı büyük sevgim saygım var. Ve ben siyaseti bırakmış, kenara çekilmiş, TMSF ile bütün borçlarını kuruşuna kadar ödemiş bir insanım.”

Şu sözleriyle de tartışmaya son noktayı koydu:
“Ülkemin bana ihtiyacı olduğu zaman, devletim için her konuda varım.”

TMSF’ye borç ödeme işi kamuoyunda tatmin edici bir cevap bulmayan bir durum. Evet, Cavit Bey bakanlık yaptı. Ekonomik olarak bankalara en borçlu olduğu dönemde kamu bakanlarından sorumlu devlet bakanlığı yaptı. Açın o günlerdeki gazeteleri bakın neler yazılıyordu. 
Cavit Bey de biliyor toplumun çabuk unuttuğunu. O nedenle o güvenle söylüyor bu sözleri. 

Bugün 5’li çete denilenlerle Cavit Çağlar-Süleyman Demirel ilişkisi de ayrıca hiç birbirine benzemez. Çağlar- Demirel’in aile fotoğrafında yer alan bir isim. Direkt çekirdek aileden yani. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın o tür aile fotoğrafları yok. 

Yalnız bizi en çok etkileyen sözleri hiç şüphesiz siyaseti bırakıp kenara çekilmiş biri olduğunu söylemesi… 

Ya daha kısa bir süre önce haber kanalı kuruyorum diye ortaya çıkıp bütün hükümet muhaliflerini toplayıp 28 gün süren Olay TV macerasını unutuyor galiba. Bursa’da yayın yapan gazetesinin tepeden tırnağa siyaseti yönlendirmeye kendini adamasını da kimse bilmiyor tabi. 

Sahi Cavit beyin kitabı ne oldu? 1,5 ayda çıkacaktı aylar oldu bekliyoruz!

Son sözü de gerçekten oldukça etkileyici Cavit beyin. 
“Ülkemin bana ihtiyacı olduğu zaman, devletim için her konuda varım.”
Abdullah Öcalan’ın getirilmesi sürecinde devletin kerhen el koyarak aldığı uçağının ekmeğini 15 yıl yedi. Putin’e gidecek mektubu eski Dağıstan Cumhurbaşkanı’na iletmesinin ardından da hem TMSF itilafı hem de Organize Sanayi Bölgesi’ndeki arazilere şahsına özel imar çıkarma girişimleri ortada duruyor. 

O değil de üniversite kuracaktı Cavit Çağlar sahi ne oldu o iş?