SON DAKİKA
Hava Durumu

Baronun baronları

Yazının Giriş Tarihi: 25.06.2020 19:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.06.2020 19:01

Barolar hakkındaki kanun değişikliği nedeniyle başlayan tartışmalar devam ediyor. Aslında ortada kesinleşmiş, dolayısı ile şu maddesi doğrudur bu maddesi yanlıştır denilebilecek bir kanun tasarısı da yoktur. Hükümet değiştireceğiz, değiştirmeliyiz deyince kızıl kıyamet işte o zaman koptu.

Taha Akyol hükümetin isteğini, aklan ziyan bir iddia ile “iktidar avukatlık kanununu değiştirerek büyük şehirlerdeki baroları bölmek, kendi taraftarlarının daha etkin olabileceği bir ‘çoklu baro sistemi’ getirmek istiyor” dedi. (Karar Gazetesi, 24 Haziran 2020)

Elbette hükümetin teklifini herkes beğenmek zorunda değildir. Ancak eleştirirken hangi nedenlere dayandığı önemlidir. Akyol’un da tespit ettiği gibi büyük şehirlerin baroları Ak Partili değildir. Canları sağ olsun. O baroların karşı olmasına rağmen Ak Parti 18 yıldan beri iktidardadır. Demek ki baroların iktidarı belirleme, tayin etme gibi bir fonksiyonu olsaydı, Ak parti hiç seçim kazanamazdı.

DİB Ali Erbaş, eşcinsel eğilimlerin aileyi toplumu tehdit ettiğini söyleyip kınayınca Ankara Barosu, Ali Erbaş’ın görüşünü “Çağlar öncesinden gelen bir ses” diyerek ayıpladı ve lgbt’lilere sahip çıktı. Baro bu görüşü Ankara’daki bütün avukatlar adına yapmış oldu. Ankara’daki avukatların tamamı bu görüşte midir? Tanıdıklarım var, en azından onlar sebebiyle biliyorum ki hepsi bu görüşte değildir. Baro’nun lgbt’lilik görüşünü paylaşmayanlar, barodan ayrılabilir mi? Hayır ayrılamaz. Ayrılırsa avukatlık yapamaz. Yani Ankara’nın avukatları lgbt’liliği marifet bilen baroya üyeliğe ve aidat ödemeye devam etmek zorunadır. Baroya itirazı olan avukatların özgür iradeleri yok sayılıyor. Mesleklerini yapabilmeleri için mutlaka bu baroya üyelikleri olacaktır. Bu uygulama zulüm değil midir? Faşizm değil midir? Avukatlık mesleğini icra edebilme şartı neden baro üyeliğine bağlansın? Hangi akıllı bu icadı yapmıştır?

İzmir Barosu ise PKK vb terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlara, barış istiyoruz, barışa şans verilmeli gibi iddialarla karşı çıkmaktadır. Barı için PKK’lılara dağılın, dağdan inin, silah bırakın diyemiyor ama onlara yönelen operasyonlara karşı İzmir’in bütün avukatları adına karşı çıkıyor.

18 Yıldan beri Ak Parti % 50 civarında oy alarak iktidar oldu. Ama bu % 50’lik oy oranı baro seçimlerinde hiç görülmedi. Nasıl bir ince ayar çekilmiştir ki siyasi iktidar % kaç oy alırsa alsın Türkiye genelinde % 25’i geçemeyen CHP’liler hep baro seçimlerini kazanmaktadır? Toplumun genel eğilimine aykırı bir durumun olduğu açıktır.

2010 Anayasa refarandumundan önce, HSK üyelerini Yargıtay seçerdi, HSK’da Yargıtay üyelerini seçerdi. Ömür boyu tarafsız olarak görev yaptığı iddia edilen HSK ve Yargıtay üyeleri emekli olunca hemen CHP’ye katılırlardı. Toplumun dörtte birine tekabül eden CHP’lilerin HSK ve Yargıtay’da da gizli açık bir karşılık bulması doğaldır. Ancak her nedense geri kalan 0 % 75’lik çoğunluğun karşılık bulması hem yargıya müdahale hem de yargının siyasallaşması diye gülünç bir gerekçeyle itiraza uğramaktadır.

CB İletişim Dairesi Başkanı Fahrettin Altun’un evini Canan Kaftancıoğlu dikizlettirdiği gerekçesiyle Avukat Sezgin Tunç şikayetçi olmuştu. Elbette şikayeti karara bağlayacak olan ilgili mahkemedir. Ama İstanbul Barosu, durumdan vazife çıkrarak Avukat Sezgin Tunç için soruşturma açıp savunmasını istemiştir. Görüldüğü gibi Baro kendini ali kıran başkesen görmektedir. CHP’nin arka bahçesi gibi davranmaktadır. Ama İstanbul’daki bütün avukatlar buraya üye olmaya, üyelik aidatlarını ödemeye ve mesleğe yeni başlayanlarda avukatlık ruhsatlarını barodan almaya mecburen devam etmektedirler. İstanbul’da 49 bin avukatın yalnızca sekiz binin oyunu alan mevcut yönetim pervasızca chp militanlığını sürdürmektedir.

Barolar o kadar CHP’lidir ki 1876’da kurulan İstanbul Barosu 1924’de kapatılmış ve avukatlık yapanlarında yarısı meslekten çıkarmıştır. Baro ise tek parti dönemini alkışlamaya devam etmektedir. 27 Mayıs Darbesini destekleyen barolar bir de Demokrat partililere kimse avukatlık yapmayacak, yapan olursa meslekten (yani barodan) atılacak diye tehdit etmiştir. Sonraki darbelerinde hep yanında yer almışlardır.

Hükümet baro seçimleri hakkındaki kanunu değiştirmekle haklıdır. Aslında geç bile kalmıştır. Mevcut kanun ile avukatlar üzerinde sultası olanlar bu kanunun değişmesini ister mi? Elbette istemez. Bildiri yayınlaması, toplantı gösteri yapması doğal sayılır. İşte bunun için bazı büyük şehirlerden toplanan birkaç yüz kişilik avukat grubu Ankara’ya ulaştığında polis tarafından durdurulmuştur. Hükümet haklı olduğu bir konuda haksız duruma düşmüştür.

Baronun baronları elbette kendileri için Mahatma Gandi’yi örnek alarak, Tuz Gölünden bir avuç tuz almak için o göle kadar gidecek değillerdir. Baronlar Gandi bir yana Türkiye’de avukatlık mesleğinin yüz akı olan 1924’deki İstanbul Barosu başkanı Lütfü Fikri beyi de örnek alacak değillerdir. Çünkü Fikri bey daima hukukun üstünlüğünü, hukuk önünde herkesin eşitliğini savunan müstesna bir insandır. Abdülhamit döneminde sürgün, Kemal Paşa döneminde ise bu yüzden mahpus olmuştur.

Barocular, TBMM’ye giderek barolar hakkındaki kanun şöyle iyidir, böyle iyidir bu yüzden değiştirmeyin, mesleğimize yazık etmeyin dememişlerdir. Niye yürüdüklerini, mevcut ayrıcalıklı durumlarının hukuk önünde nasıl olduğunu açıklamaya bile tenezzül etmemişlerdir. Barocular, Hükümet yerine, TBMM yerine CHP’nin ilk Genel başkanına, Anıtkabir’e gitmişlerdir. Çözümü çareyi orada, bir mezarda aramışlardır. Hükümeti mezara şikayet etmişlerdir. Baro bir hurafeci taife elindedir. Hukukun savunma tarafı bu hurafecilere kalmıştır. Kendi ayrıcalıklı konumlarının değiştirilmesi isteğini ise savunma hakkının engellenmesi gibi akıl dışı bir kılıfa sokmuşlardır. Hukukun, savunmanın bu hurafecilerin etkisinden korunması hukuk devleti adına, hukukun üstünlüğü adına acil ve önemli bir ihtiyaçtır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.