Bunlar beceriksiz, çapsız, vizyonsuz mahlûklar olduklarından hep işin bir üçkâğıdını bulmaya çalışmışlardır. Seçimle iktidara gelebilme gibi bir şansları yoktur çünkü seçilebilmek için proje üretmeleri ve bu projeleri becerebileceklerine milleti inandırmaları lazımdır ki bu imkânsız bir durumdur. Bugüne kadar koalisyonla iktidarın bir parçası olabilmişler ve hep darbelerden medet ummuşlardır. 
ABD’li “dostlar” da işlerini darbeyle görmeye pek bir alışkındır zaten. Onlar da halk duvarına tosladıktan sonra bu işin artık tutmadığını anladılar. Ekonomiye saldırılar istedikleri sonucu vermedi. İçeriyi karıştırma teşebbüslerine pek rağbet yok… 
İş şimdi felaket tellallığına kaldı. Kaldı ama ormanları yaktırdılar olmadı, covid19’dan medet umarak aşı karşıtlığını körüklediler tutmuyor… 
Tek çareleri felaket! Şöyle sağlam bir felaket olsa “Tayyip gidecek” ama o da ne? Olmuyor, tufan bile düşürmüyor hükumeti. 
Hay bin kunduz! 
Acilen bir şeyler yapıp bunları indirmeli. Gerisi kolay, zaten adam söz verdi, muhalefeti destekleyecek…
İşte o yüzden şimdi de olmayan felaketi varmış gibi gösterme çabaları başladı yine. Üstelik bunu yapanlardan bazıları da sağlık camiasından. Hani şu meşhur, “Amcamın eniştesinin komşusunun bir hemşire tanıdığı varmış, o söylemiş…” lafı vardı ya bu sefer sağlık camiasından bazıları gittikleri yerlerde atıp tutmaya başladı, “Günlük vaka sayıları 130 bini aştı ama gizliyorlar.” muhabbetine başladılar bu defa da. 
Yahu biraz ufak atın da civcivler de nasiplensin bari.
Öte yandan aşı karşıtları da bunların ekmeğine bilerek veya bilmeyerek yağ sürmeye devam ediyor.
Ne var ki, dördüncü doz da yapılıyor artık.
Bilim öyle diyorsa öyledir. 
Sen git önce altı küsur sene tıp oku, sonra immünolog ol da sonra düşün aşıya karşı çıkmayı be kardeşim. Çıkabilirsen tabii.
Yoksa dünyanın düz olduğunu iddia eden mahlûkattan bir farkın kalmaz. Vata da faydan değil zararın dokunur benden söylemesi.