Size hiç de şaşırmayacağınız bir haber vereceğim bugün. BBC Televizyonu ateşkesin ardından bölgeyi terk etmeye başlayan Ermeniler için gözyaşı döküyor. Her zaman yaptığını yapan BBC bunu bir Hristiyanlık savaşı olarak göstermeyi de ihmal etmiyor tabii.
İngiliz Devlet Televizyonu ekranlarında Karabağ meselesini birinci haber olarak veriyor. Güya tarafsızmış gibi davranan BBC sürekli Ermenileri acındırıyor. Bunu da sözde halk röportajları aracılığıyla sahneye koyuyor.
Ermenileri konuşturuyor. Onlar da “Evimizden barkımızdan olduk. Yersiz yurtsuz kaldık.” diye bol bol gözyaşı döküyorlar elbet. Mikrofonu dayadıkları herkeste aynı terane. Haber öyle bir veriliyor ki, durumu bilmeden izlesem içim yanacak, Azerbaycan’ın yaptıklarını zalimlik zannedeceğim neredeyse. Sanki Karabağ Ermenilere aitmiş de Azerbaycan askeri güç kullanarak almış oraları. Öyle bir hava yaratılıyor.
Ermeni askerleri konuşturuluyor. Diyorlar ki “Azerbaycan ordusu bizden güçlü. Onlar zengin. Biz garibanız. Onların daha gelişmiş silahları var.” Yani demeye getiriyorlar ki “Gücü yettiği için bizim topraklarımızı alıyor Azeriler.” Öyle bir sinsi oyun yani.
Ama bir yandan da ayaklarına dolanıyor yaptıkları. 18. yüzyılın ünlü diplomat, şair, kütüphaneci, tercüman ve veziri Koca Mehmed Ragıp Paşa’nın ünlü “Şecaat arz ederken merd-i Kıpti sirkatin söyler.” sözünü hatırlatırcasına arka planda evler ateşe veriliyor. Utanmadan bir de konuşturuyorlar milleti ve onları haklı çıkarma gayreti içine giriyorlar. Biri “Benim hayatım burada geçti. Alabileceğimi aldım. Onlara hiçbir şey bırakmaya niyetim yok.” diye açık açık anlatıyor.
Ermeniler gidiyor ama bıraktıkları yerleri yakıp yıkarak gidiyorlar.
Bir başkasına da “Hristiyan dünyası bizi yalnız bıraktı. Rusya Hristiyanları korumadı.” dedirtiyorlar. Sanki bu savaş Hristiyan savaşı, sanki haçlı seferlerine karşı yapılıyor.
Fransa da böyle yapmaya çalışmamış mıydı? Olayı “Azarbaycan’ın topraklarını geri alma mücadelesi” nden saptırıp bir Hristiyan – Müslüman savaşı gibi göstermek için ne taklalar atmıştı o Macron denen zat.
Çok şükür ki, tam sonuç alınmamışta olsa, bir zafer elde edildi.
Ancak, görünen o ki Ermeniler aportta bekliyor. Azıcık palazlandılar mı tekrar saldıracaklar kardeşlerimize.
Aman dikkat…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Alpan
BBC Ermeniler için ağlıyor
Size hiç de şaşırmayacağınız bir haber vereceğim bugün. BBC Televizyonu ateşkesin ardından bölgeyi terk etmeye başlayan Ermeniler için gözyaşı döküyor. Her zaman yaptığını yapan BBC bunu bir Hristiyanlık savaşı olarak göstermeyi de ihmal etmiyor tabii.
İngiliz Devlet Televizyonu ekranlarında Karabağ meselesini birinci haber olarak veriyor. Güya tarafsızmış gibi davranan BBC sürekli Ermenileri acındırıyor. Bunu da sözde halk röportajları aracılığıyla sahneye koyuyor.
Ermenileri konuşturuyor. Onlar da “Evimizden barkımızdan olduk. Yersiz yurtsuz kaldık.” diye bol bol gözyaşı döküyorlar elbet. Mikrofonu dayadıkları herkeste aynı terane. Haber öyle bir veriliyor ki, durumu bilmeden izlesem içim yanacak, Azerbaycan’ın yaptıklarını zalimlik zannedeceğim neredeyse. Sanki Karabağ Ermenilere aitmiş de Azerbaycan askeri güç kullanarak almış oraları. Öyle bir hava yaratılıyor.
Ermeni askerleri konuşturuluyor. Diyorlar ki “Azerbaycan ordusu bizden güçlü. Onlar zengin. Biz garibanız. Onların daha gelişmiş silahları var.” Yani demeye getiriyorlar ki “Gücü yettiği için bizim topraklarımızı alıyor Azeriler.” Öyle bir sinsi oyun yani.
Ama bir yandan da ayaklarına dolanıyor yaptıkları. 18. yüzyılın ünlü diplomat, şair, kütüphaneci, tercüman ve veziri Koca Mehmed Ragıp Paşa’nın ünlü “Şecaat arz ederken merd-i Kıpti sirkatin söyler.” sözünü hatırlatırcasına arka planda evler ateşe veriliyor. Utanmadan bir de konuşturuyorlar milleti ve onları haklı çıkarma gayreti içine giriyorlar. Biri “Benim hayatım burada geçti. Alabileceğimi aldım. Onlara hiçbir şey bırakmaya niyetim yok.” diye açık açık anlatıyor.
Ermeniler gidiyor ama bıraktıkları yerleri yakıp yıkarak gidiyorlar.
Bir başkasına da “Hristiyan dünyası bizi yalnız bıraktı. Rusya Hristiyanları korumadı.” dedirtiyorlar. Sanki bu savaş Hristiyan savaşı, sanki haçlı seferlerine karşı yapılıyor.
Fransa da böyle yapmaya çalışmamış mıydı? Olayı “Azarbaycan’ın topraklarını geri alma mücadelesi” nden saptırıp bir Hristiyan – Müslüman savaşı gibi göstermek için ne taklalar atmıştı o Macron denen zat.
Çok şükür ki, tam sonuç alınmamışta olsa, bir zafer elde edildi.
Ancak, görünen o ki Ermeniler aportta bekliyor. Azıcık palazlandılar mı tekrar saldıracaklar kardeşlerimize.
Aman dikkat…