Yine sabahın körü, Londra’da kargalar kahvaltıya yeni başlıyor. Sabah haberlerini dinlemek için radyolarını açanların duyduğu haber aynen şöyle;

“7’ye 34 dakika var ve Türkiye’nin Erdoğan’ı seçimlerde hezimete uğradı. Bunun çok kapsamlı sonuçları olabilir. Muhabirimize dönelim:”

Muhabir Mark anlatmaya başlıyor;

“Bu yerel seçimler ve Ankara’da muhalefet çeyrek yüzyılda ilk defa kazandı. Burada İstanbul’da iki taraf arasında kıl payı var. Her ikisi de zaferi ilan ediyor. İktidardaki Ak Parti ile muhalefet arasında 3 bin oy farkı var. Muhalefet hükumetin zaferi çalmaya çalıştığını söylüyor.”

Yetmiyor, yarım saat kadar sonra haberi tekrar ediyorlar. Bu defa söylenilenlere ek de yapılmış;

“Güçlü lider Erdoğan bu seçimlerde Ankara dâhil birçok şehri kaybetti. Erdoğan bunun bir beka seçimi olduğunu söylemişti.” Deniyor ve mikrofon tekrar BBC İstanbul muhabiri Mark Learn’e uzatılıyor. O da ilavelerle söylediklerini tekrar ediyor.

Büyük bir yayıncılık hatası, daha doğrusu terbiyesizlik.

Anlaşılan emir böyle…

BBC ve CHP aynı dilden konuşuyor. Her iki kurum da halkın yüzde 52’sının tekrar Ak Partiyi seçtiği gerçeğini inkâr ediyor. Her iki kurum da Erdoğan’ın kaybettiği yalanını söylüyor. Ankara’nın kaybedilmiş olmasını Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi olarak sokuşturmaya çalışıyorlar. Algı yönetimi sonuçta Ak Parti kazanmış olsa dahi devam ediyor.

Şimdi Kemal ortaya çıkıp “Bunlar seçimleri kaybetmiştir. Bir genel seçime gidilmesi gerekir.” Derse hiç şaşırmam. Diyeceksiniz ki “Yahu adam sonuç ne olursa olsun erken seçim istemeyiz. Biz bunu kullanacak kadar düşmedik.” Mealinde laflar etmişti. Kemal bu, bir dediği diğerini tutmaz. Görün bakın…

İl Genel Meclisi sonuçlarına göre Cumhur ittifakının toplamda yüzde 60’ı geçmiş olması gerçeği dahi bunlar için yeterli değildir. Diyelim ke bütün belediyeleri CHP aldı, bular yine de zafer ilan edeceklerdir…

Yenilgiyi de kazanmayı da sindiremediklerini sabaha kadar tüm yaptıklarıyla bir defa daha gösterdiler.

Kazandıkları belediyelerde ne yapacaklarını da zaman içerisinde hep birlikte göreceğiz.

Algı yönetimi var gücüyle devam ediyor. Avrupa, ABD Erdoğan’ın hezimete uğradığı yalanını pompalayacak elbet. Avrupa’da bu algı nicedir yaratılıyor zaten. Israrla bunu sürdüreceklerinden şüphemiz yok.

Ne diyor Sayın Başkanımız?

“Nerede olursa olsun, netice alırız veya almayız önemli değil. Niye? Kardeşlerim şunu unutmayın, her olanda hayır vardır. Demokrasi mücadelesi budur.”

Dünyaya bir demokrasi dersi olan bu sözlerin ardından devam ediyor;

“4,5 yıl seçim yok. Ne yapacağız? Hem ulusal hem uluslararası bazda çalışmalarımıza odaklanacağız, kilitleneceğiz ve ülkemizi inşallah muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız. Önümüzdeki bu uzun dönemi en verimli şekilde değerlendirmeye gayret edeceğiz. Kiminle? Milletimle, sizlerle beraber. Ülkemizin çözüm bekleyen tüm meselelerini, reformcu bir anlayışla hal yoluna koymanın mücadelesini vereceğiz. Milletimiz bugün bizi 15'inci defa sandıkta birinci yaptı. AK Parti olarak tek başımıza veya Cumhur İttifakı'yla birlikte seçime girdiğimiz yerlerde şu an itibarıyla 16 büyükşehir, 24 il, 538 ilçe, 200 belde olmak üzere toplamda 778 belediye başkanlığı kazandık. Bu da ülkemizdeki belediyelerin yaklaşık yüzde 56'sının AK Parti tarafından yönetileceği anlamına geliyor. Bazıları kendini darı ambarında sanıyor. Şunu bilmeleri lazım, 4,5 yıl bu kardeşiniz Cumhurbaşkanı mı, AK Parti iktidar mı, dolayısıyla Cumhur İttifakı olarak parlamentoda mıyız? Bu yolda nasıl şu ana kadar geldiysek, yine bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Cumhur İttifakı'nın oy oranı 24 Haziran seçimlerine yakın bir seviyede bulunmaktadır.”

Hapırsalar da köpürseler de uzun bir süre seçim yok.

Bunlar ne kadar uğraşırsa uğraşsın kervan yürüyecek.