En küçük bir fırsatta Türkiye’ye saldırmak için aportta bekleyen ağzı salyalı düşmanlar şeytanca saldırıları için ellerine geçen hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Yalan dolan ağızlarına ne gelirse söyleyip dünyayı kandırmaya çalışan bu odakların hedefinde tek bir şey var; Türkiye’yi zayıf düşürmek… Bu nedenle gerçekleri çarpıtmak, çamur atmak, türlü yalanlarla algı yönetimi yapmak, terör grubu taşeron örgütleri kışkırtıp destek vererek üzerimize salmak dâhil ancak bunlarla sınırlı kalmamak üzere her türlü fırsatı ve şeytanlığı deniyorlar.
Teröristlere en büyük desteği verenlerden biri de daha önce defalarca yazmış olduğum gibi İngiliz Resmi yayın kuruluşu BBC. Her fırsatta Türkiye aleyhtarı isimleri bulup konuşturan BBC iş Türkiye’yi karalamaya gelince yalan haberlere de imza atmaktan zerre kadar kaçınmıyor. Türkiye’de ne kadar terör ve ayrılık yanlısı varsa bunların ekranlarında ya da mikrofonlarında misafir ediliyor. Habercilik ilkeleri gereği karşı tarafın görüşleri ise göz ardı ediliyor.
Son olarak ABD Temsilciler Meclisi’nde 1915 Ermeni olaylarının soykırım olarak tanınmasını öngören karar tasarısı ile Türkiye’ye Suriye’nin kuzeyine gerçekleştirdiği Barış Pınarı harekâtı nedeniyle yaptırımlar öngören yasa tasarısının kabul edilmesinin ardından malum odaklar topyekûn saldırıya başladı. Bilindiği gibi pakette Suriye operasyonuyla ilgili Türk yetkililere vize verilmemesi ve varsa ABD’deki varlıklarının dondurulması gibi yaptırımlar yer alıyor. Ayrıca Türk savunma sanayi ve Halkbank da hedef alındığı paket Senato’da görüşülecek. Burada da kabul edilmesi halinde son onay için ABD Başkanı Donald Trump’ın önüne gidecek. Ancak, Trump’ın veto yetkisi bulunuyor.
Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD'nin devlet kanalları da büyük bir ortaklık kurarak 29 Nisan'da 'Türkçe' dijital yayına başladı. İngiliz BBC, Amerikalı VOA ve Fransız France24, Alman DW'nin öncülüğünde Youtube'den ortak Türkçe yayın yapmaya başladı. Buradan elbirliği ile yalanları savuruyorlar.
Bu saldırıların en büyüğünü ise beklendiği üzere İngiliz Resmi Yayın Kuruluşu BBC yapıyor. Bu sabah bir saati aşkın süreyle Osmanlı’nın nasıl soykırım yaptığını anlattılar ve sözde bir Ermeni’nin anılarını yayınladılar. Her nedense bu kadını bir BBC spikeri seslendiriyordu ve kullandığı bir tiyatrocunun sahne sesiydi. Ağlamaklı, duygusal, yumuşak saldırmaz gibi görünüp fena iğneleyen bir sahne sesi. Epey bir ajitasyon çekti. Aynı konu defalarca yayına verildi…
Ardından haberlere bir ilave daha yapıldı. Spot olarak tek cümle veriliyordu; “Türkiye Avrupa’yı mültecileri göndermekle tehdit ediyor!” başka bir açıklama yapılmadı…
Ardından Ermeni haberi kim bilir kaçıncı defa okundu. Haber yapılan çeşitli bağlantılarla uzatıldı ha uzatıldı…
Terörün ve teröristin borazanlığını yapan BBC şimdi de Ermeni meselesi üzerinden saldırmaya başladı…
Türk Dışişleri bu karara şiddetle karşı çıkarak tepki verdi ancak daha yapılması gerekli çok şey var. Bunlardan ilki ise BBC’nin bu yalan dolan yayınları daha doğrusu saldırıları karşısında tavır almak. Diplomatik yollar kullanılırken diğer yandan da PR ve Lobi faaliyetlerine de ağırlık verilmeli.
Bu gibi faaliyetler için anlaşmalar yapıldığını biliyoruz. Bu anlaşmalara dayanarak faaliyetler Türkiye’yi doğru anlatmak için kullanılmalı. BBC’nin taraflı haberciliğine karşı cevap hakkı kullanılmalı. Gerçi BBC buna pek sıcak bakmaz ama yine de yer vermek zorundalar. İyi bir zamanda yeterli süre yer vermelerini sağlamak ise yukarıda sözünü ettiğim PR ve Lobi şirketlerinin işi. Doğru şirket seçildiyse bu gayet mümkün…