Beni yakından tanıyanlar Nihat Hatipoğlu’nu savunacak en son kişilerden biri olduğumu bilirler. Sanal Medya’da en çok Ti’ye aldığım/ eleştirdiğim vaizlerden biridir.  (Gerçi Fetto şeytanının yerini tutamazsa da…) Öğrencilerim de bilirler. Sordukları kimi magazin sorularına ‘Nihat Hatipoğlu’na sorun böyle absürt soruları’ şeklinde karşılık vermişimdir. Hatta çocuklarla birlikte bir ‘Nihat Hatipoğlu’ soru kategorisi bile oluşturduk. Birisi dinsel magazin sorusu sormaya başladığında, sınıflar bir ağızdan ‘Nihat Hatipoğlu sorusu’ diye bağırıyorlar. Nihat Hatipoğlu gibi birkaç tane daha TV yıldızı vaizlere de ‘Vaiz Lobisi’ adını da vermişimdir.

Kimdir Nihat Hatipoğlu?

Bir hadis profesörü vaizdir. Alışageldiğimiz ilahiyatçı akademisyenlerden vaiz çıkmıyor pek. Ama Nihat Hatipoğlu nasıl olduysa değme bir vaize taş çıkartacak bir vaiz oluverdi. Genelde halk kesimi, ilahiyat Hocalarının vaazlarını/ konferanslarını anlaşılır bulmaz. Yaşar Nuri istisnaydı. Şimdi Mehmet Okuyan biraz başarıyor bunu… ve aklıma gelmeyen başkaları da olabilir. Bir vaiz olarak Nihat Hatipoğlu dinsel mantalite olarak halkın yaşadığı ve içinde bir çok uydurma hikaye de yer alan, klasik Sünni mantaliteyi kullanmaktadır. Dil olarak da halkın anlayacağı basit bir Türkçeyi kullanmakta, akademik kavramlar kullanmamaktadır. Üslup olarak ta son derece yumuşak, zaman zaman ağlayan, karşısında kendisini dinleyenlerle interaktif ilişki kuran, her an onlar için dua eden, günlük dualar yapan, karşısındaki insanlar ne kadar yanlış inansa/ bilse de onları yargılamayan/ azarlamayan, leyin bir dil ile cevap veren, karşısındakinin yanlışına da yanlış demeden doğrusunu ortaya koyan bir üslup seçmiştir. Hakkında çıkan hiçbir dedikodu için öfkelenmeyen, dedikodulara aldırmayan, işine gücüne bakan, lastik gibi uzayan kavga ve polemiklere girmeyen bir vaizdir. Nihat Hatipoğlu’nun yarı devlet televizyonu (ATV) sayılabilecek bir kanalda bu şekilde yer yer magazinsel bir din algısını tek tabanca dile getirmesinden birçok Müslüman gibi ben de rahatsız oldum. Bu ülkenin akredite ettiği din algısı bu mudur? Zaman zaman sosyal medyanın alay konusu maskotu olan Nihat Hatipoğlu’ndan başka bir aklı başında ilahiyatçımız, vaizimiz yok muydu?

Bu konuda emin olmadığım bir yorumumu sizinle paylaşmak istiyorum: Nihat Hatipoğlu’nun gerek mantalitesi gerekse üslubu Fetto’nun mantalite ve üslubuna çok benzemektedir. Ağlaklığı, anlattığı hikâyeler, dayandığı dinsel gelenek onunki ile aynıydı. Bana göre devlet aklı Hatipoğlu’nu Fetto’ya alternatif olarak öne çıkarmış ve kullanmıştır. Böylece ‘Din İman anlatıyor’ diye ardından giden halk kitlesini Onun arkasından çekmeyi murad etmiş olabilir. Nitekim Hatipoğlu hakkında aldığı para ve diğer bazı konularla ilgili yapılan karalama kampanyalarının arkasında Fetto şeytanını aramak gerekir. Bunun yanı sıra, ‘Dindar Nesil Projesi’, İmam Hatip ortaokulları, İlave seçmeli din dersleri, dershanelerin kapatılması… Vs bu projenin diğer ayaklarıdır.

Dedim ya emin değilim, ama Nihat Hatipoğlu’nun bu projenin parçası olduğunu düşündüğümden beri daha farklı baktığımı söylemeliyim. Şimdi de YÖK üyesi yapılmış. İki gündür sosyal medyada kıyametler kopmuş gibi bir durum yaşanıyor. Din- iman gitti gidiyor. Erdoğan ne yapacağını şaşırmış durumda. Kur’an Müslümanları neye kime anlasın? ‘Evet diyecektim, artık demeyeceğim’ diyenler… vs. Nihat Hatipoğlu Devletin bir profesörüdür. Akademisyendir. Bir akademisyen olarak tanımıyorsak da profesör olmuş bir akademisyendir. Diğer YÖK üyelerine baktım da, Beril Dedeoğlu ve Fahri Kasırga dışındakilerden hiçbirini tanımıyorum. Başkalarının da çok fazla tanıdığını sanmıyorum.

Diyorum ki, Nihat'cığımın atanması belki hayra vesile olabilir. En azından biraz halk kokusu sinmiştir üstüne. İyisi ile kötüsü ile halkın içine girmiş bir adamdır. Belki halk ta onun içine girmiştir. Yabancılaşmışlardan çok çektik. Hayatları boyunca halka çemkirmeyi / üstten bakmayı akide bellemişlerden daha sıcak geliyor bana. İlk kez halktan biri YÖK’e girdi.

Hadi hayırlısı.