SON DAKİKA
Hava Durumu

Boğaziçi (Robert Koleji) eylemleri

Yazının Giriş Tarihi: 05.02.2021 21:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.02.2021 21:17

Bu yazının ilk bölümü çok da aklımda olmayan bir bölümdü. Ben daha çok olayın politik boyutunu yazmak niyetindeydim ta ki Boğaziçi Üniversitesi eylemleri dolayısıyla hem BM hem de ABD Dışişleri Bakanlığı açıklama yapınca olayın politik nedenlerinin yanında, başka tarihsel nedenlerinin de olduğunu düşünmeye başladım.


Üniversitenin resmî web sitesinde kurum tarihi diye bir bölümü tıkladığınızda enteresan bilgi ve belgeler sizi bekliyor.
“Boğaziçi Üniversitesi’nin temelleri 1863 yılında bir eğitmen, mucit, teknisyen ve mimar olan Dr. Cyrus Hamlin ile tanınmış hayırsever ve zengin bir tüccar olan New Yorklu Mr. Christopher Rheinlander Robert tarafından Birleşik Devletler sınırları dışındaki ilk Amerikan koleji olan Robert Kolej’in İstanbul’da kurulması ile atılmıştır.”


Sitede hem “hayırsever hem ABD’nin sınırları dışındaki ilk koleji yazısını” görünce içimdeki ses omuzuma dokunup “haydi yaz bakalım” deyip beni harekete geçirdi. Aklıma ilk gelen şey (sizde de öyle oldu sanırım) FETÖ oldu.


FETÖ ile Erdoğan liderliğinde ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında ki ilk savaş, dershaneler üzerinden; yani devşirilip kendi ülkesine ihanet edecek kadar ülkesine yabancılaştırılmış gençlerin yetişmesine aracılık eden eğitim kurumlarının kapatılması kararıyla başlamıştı. 


Aslına bakarsanız dünyanın her yanında yabancı okullar hem casusluk faaliyeti hem de misyonerlik için kullanılıyordu.


Okulun kurucuları Hristiyan Protestan misyonerlerdi. Bakmayın afili mühendis, mimar, iş adamı yazdığına her ikisi de çok yoğun din eğitiminden geçmiş, dinlerini yaymak, ülkelerinin çıkarlarını her yerde korumak için yemin etmiş iki insan iki ajandı.


İlginçtir FETÖ elebaşı asrın haini Fetullah Gülen gibi Cyrus Hamlin ve eşi Henrietta Türkiye’deki ilk görev yerleri olan İzmir’e geliyorlar tarih 17 Ocak 1839, burada on gün kaldıktan sonra İstanbul’a geçip 9 ay sonra İstanbul’daki ilk Amerikan okulu olan Bebek Teoloji Okulu’nu açıyorlar adından anlaşıldığı üzere dini eğitim yoğunluklu bir okul olmasına rağmen Amerikan Misyon derneği tarafından misyonerlik faaliyeti ihmal diliyor gerekçesiyle ikaz ediliyor ve 1841 de sadece bir yıllığına bu uyarıyla kapatılarak 1842’de tekrar faaliyete başlıyor.1856 yılında bu okul tam bir ilahiyat okuluna dönüşüyor.


Hamlin sonraki yıllarda Robert’le tanışıp Robert Koleji kuruyorlar. Hamlin protestan ilkelere bağlı ABD dışındaki ilk koleji Boğaz manzarasına karşı kuruyor.
Hamlin’in ülkemizde kaldığı yılları anlatan dört kitabı bulunmaktadır. Anılarını kaleme aldığı kitabında okulun inşaatına başlandığında ilk köşe taşı indirilirken Yunan bir hatibin yaptığı konuşmayı şu şekilde nakletmiştir. Bu konuşmada hatip, kolej için yapılacak binayı Fatih Sultan Mehmet’in surlarıyla karşılaştırıp bu bina o surlardan daha yüksek bir yerde bulunmaktadır. Onlara hükmetmektedir. Bu binanın gücü mânevîdir ve ebedîdir. O surların yıkılıp gittiğini görecektir demiştir (Hamlin, 1878: 297).


Kolejde yoğunlukla Osmanlıda yaşayan birçok kökenden çocuk eğitim aldığı halde özellikle Bulgar kökenli öğrenciler eğitim almıştır. Osmanlıdaki Bulgar isyanının önderleri Robert Kolejde özel yetiştirilmiş öğrencilerdi 1. Balkan savaşı kabinesinde Robert mezunu iki bakan ve savaşın Bulgar genel kurmay başkanı Ivan Fitçef ve sonrasında dört Bulgar başbakanı Robert mezunuydu. 
Kolejin nasıl bir eğitim verdiği sanırım yavaş yavaş anlaşılıyor. Okul daha sonra bağımsız Ermenistan hedefiyle Ermeni öğrencilere ağırlık verse de başarılı olamamıştı.


Kolej ülkemize de iki başbakan (B. Ecevit, T. Çiller) çok sayıda bakan, sanatçı, gazeteci ünlü insanı “hediye” etmiştir.
İşte bu kolej 1971 yılında Boğaziçi Üniversitesi olur.


142 yıl sonra 2005 yılında okulun kurucusu olan iki kahramanımızın torunları İstanbul’a gelir torunlar verdikleri röportajda ‘Aman kimse duymasın, okulu geri almaya geldik.’ derler halbuki okul her tarihte onlarındı.


Bu yazdıklarımızdan hareketle Boğaziçi üniversitesinde yaşanan son olayların okulun misyoner okulu olmasından kaynaklandığını iddia ediyor değiliz ama öğrenci devşirmede ki başarısı, Boğaziçi kültürü diye bize yutturulmak istenen batı hayranı, batı düşkünü bakış açısı, öğrencileri yetiştiren öğretim elemanlarının en azından bir bölümünün bu anlayışla eğitim vermesi yukarıda yazdıklarımızın dikkate değer olmasını gerektiriyor.


Boğaziçi üniversitesi öğretim üyelerinin mili konularda gösterdiği reflekste göz önünde bulundurulmalıdır. 


2015 yılında ülkemiz hendek terörünü yaşayıp 793 şehit verirken “aydınlar”, öğretim üyeleri “bu suça ortak olmayacağız” bildirisi yazıyor bildiri eski adı Robert yeni adı Boğaziçi üniversitesi olan yerde çoğunluğu Boğaziçili öğretim üyeleri tarafından imzalanıyordu. Bildiride PKK terör örgütünün ismi bile verilmeden “devlet şiddetinden” bahsediliyor, devlet terör örgütüne karşı mücadele ettiği için Boğaziçili akademisyenler tarafından suçlanıyordu.


İşte gençlerimiz bu öğretim elemanları tarafından yetiştiriliyordu.


Beyin göçü sadece yetişmiş insanların yurtdışına kaçışı değil, yetişmiş beyinlerin ülkesi aleyhine faaliyet yürütmesiymiş aynı zamanda.
Olaya bu açıdan bakınca Boğaziçi üniversitesinde yaşananlara sadece “rektörü istemeyen öğrencilerin olayı” olarak bakmak sanırım çok büyük eksiklik olur.
Her üniversitede uygulanan yöntem Boğaziçi Üniversitesi’nde de uygulanarak, Cumhurbaşkanımız yasalardan ve halk oyundan aldığı yetkiyle YÖK’ün belirlediği listeden bir adayı Boğaziçi üniversitesine rektör olarak atamıştır.


Okumak, araştırmak, bilimle uğraşıp insanlığa ve ülkemize katkı sağlamak dışında işi olmayan öğrenci kardeşlerimin hiç ilgilerinin olmadığı rektör seçimi konusunda eylem yapmaları ülkemizin bilim yuvalarının durumu açısından acınacak bir tablodur.


******


Gezi olaylarının sloganıyla düşünürsek “mesele rektör değil, sen hala anlamadın mı?” 


Biden’in göreve gelişinin ardından Rusya ve Türkiye’de sokak eylemlerinin eş zamanlı başlaması 
Olayların başladığı günden itibaren sosyal medyadaki FETÖ’cü ve PKK’lı hesapların olayları kaşıyan ve provokasyona çeken paylaşımları, 
 BM ve ABD açıklamaları,
 Ankara, İstanbul, İzmir’in çöpünü toplama, suyunu bulma, trafiğini düzenleme yetkisini alan CHP’li belediye başkanlarının konuya dahil oluşu
Her Milli olayda ki gayri milli tavırlarıyla bilinen sanatçıların konuya dahil oluşu
CHP İstanbul il başkanının gençleri kışkırtmak için olay yerine intikal edişi,
 Gözaltına alınan öğrencilerden Şeyma Altundal adlı öğrencinin Kabataş fantezisini aratmayan “baş örtümü açılar, yerlerde sürüklediler, eğ başını görürsün sen” yalanına İstanbul emniyetinin verdiği kamera görüntülü cevabı
Muhalif basının konuya dahil oluş şekli
Kabe resmine gösterici bir grubun yaptığı büyük saygısızlık
Katil Polis sloganları
Polisin “aşağıdan gidin” sözünün “aşağı bakmayacağız” şeklinde örgütler tarafından sloganlaştırılması
Olayların geldiği bu seyir, dışarıdan gördüğü ilgi ve destek, Gezi’de yaşandığı gibi ayaklanma şartlarının hazırlanması olarak algılanabilir ama ülke geziden buyan çok aşama kaydetti
Öncelikle İstanbul valisi FETÖ’cü Hüseyin Avni Mutlu ve Emniyet müdürü FETÖ’cü Hüseyin Çapkın artık görevde değil, içeride.
Eylemcilerle ortak davranan ve eylemcilere kurşun sıkan FETÖ’cü polisler artık içeride.
Dolayısıyla Gezi hayali kuranlar hüsranla karşılaşır, benden söylemesi 
Öğrenci kardeşlerim elbette siyasetle ilgilenecek, fikrini ifade edecek, örgütleyecek, fikrini demokratik yolla iktidara getirmek için mücadele edecek ama terörden, terör örgütlerinden ve onların kurbanı olmadan bunları gerçekleştirecek.
Öğrenci ailelerine büyük görev düşüyor. Eğitim alması ülkeye faydalı olması için okuttukları çocuklarına sahip çıkmalılar, çocuklarının batılılara uşak, terör örgütlerine elaman olmalarını önlemeliler, hangi siyasi düşünceye sahip olurlarsa olsunlar ülkelerinin çıkarlarını savunan gençler olarak yetişmelerini sağlamalılar.
Son söz Robert Koleji kurucusu Cyrus Hamlin’in Türkçe yayımlanan anılarından gelsin ki neyle uğraştığımız belli olsun.
 "Hasta Adam için reçete şudur: "Yok etme, ama dönüştür!" 
Evet, yok etmediler… Ama yok etmekten beter şekilde dönüştürdüler!.
Ama artık bitti.
Selam ve Saygıyla

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.