SON DAKİKA
Hava Durumu

Bu kafayla nereye…

Yazının Giriş Tarihi: 20.11.2019 21:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.11.2019 21:20

Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, göreve geldiği günden beri kavgacı uzlaşmaz kişiliğiyle öne çıkan biri. Öyle ki görev yaptığı beldeye hizmet etmek yerine Büyükşehir Belediyesi ve devlet kurumlarıyla kavga etmeyi önceleyen bir yapıya sahip.

Oysa kamu kurumlarında yönetici olanların ve seçilerek bu makamlara gelenlerin öncelikle görevi siyasi kavga yerine yönettikleri beldeye ve o yörenin halkına hizmet etmek olmalıdır.

Bugün Mudanya gereken hizmete alamıyor. İlçe Belediyesi zaten çöpleri toplamakta bile zorlanıyor. 6 yıldır o koltukta oturan Hayri Türkyılmaz, elle tutulur bir hizmete imza atmış değil.

Kamuoyunda da zaten hizmetleriyle değil polemik ve kavgalarıyla tanınıyor. Bu da öncelikle Mudanya ve Mudanyalıya zarar veriyor.

Son aylarda benzeri görülmemiş bir adım daha attı Hayri Türkyılmaz. Basın ofisinde maaşla çalışan bir gazeteci ODA TV adlı internet haber sitesinin Bursa temsilciliğini aldı. Yani hem belediyenin basın ofisinde çalışıyor hem de ODA TV’ye haber yapıyor.

İşin enteresan tarafı ODA TV’de çıkan haberlerin tamamına yakını devlet kurumlarını hedef alan haberler. Daha önemlisi Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni ve özellikle başkanını hedef alan haberler. Birçoğu iftira ve doğru olmayan bilgilerle Alinur Aktaş’ı yıpratmaya yönelik yayınlar.

Oysa Mudanya’nın daha fazla hizmet alabilmesi için personeline Aktaş’ı ve Büyükşehir’i hedef aldırmak yerine daha iyi ilişkiler kurup hizmetleri Mudanya’ya getirmenin kaygısında olmalı Türkyılmaz.

Bugün Mudanya hizmet alamıyor. Aldığı hizmeti de Büyükşehir’den alıyor. Mudanya Belediyesi’nin yapması gereken birçok hizmet maalesef yapılamıyor. Burada hizmet üretememek, proje yapamamak dışında doğru ilişkileri kuramamak da çok önemli bir etken.

Bütün belediyeler merkezi hükümetten ve Büyükşehir belediyelerinden hizmet almak için yarışırken, ideolojik saplantılar ve egoların devreye girmesi hem o beldelere hem de belde halkına zarar verir.

Aktaş’ı Mudanya Belediyesi basın ofisinin hedef alması ona bir zarar vermez. Ancak bu kafayla ilçeyi yönetmek o ilçeye gerçekten büyük zararlar veriyor.

Türkyılmaz bir an önce normalleşmeli ve ilçeye hizmeti öncelemeli. Hizmet nereden gelecekse orayla da çok iyi ilişkiler kurmalı. Büyükşehir Belediyesi ve meclisi ile uyumlu bir çalışma düzeni kurarak, Mudanya’nın sorunlarının açılması noktasında adım atmalı.

Hali hazırda Mudanya’nın alamadığı hizmetlerin en önemli nedeni Türkyılmaz ve onu doğru yönlendirmeyen ekibidir.

Türkyılmaz ve ekibi doğru ilişkiler kurup, doğru adımlar atıp, doğru projelerle hizmete yönelik çalışmalar yapmalıdır. ODA TV üzerinden karalama kampanyasına harcanan enerji, hizmet alabilmenin yollarını aramaya aktarılmalı.

Bugüne kadar uygulanan yöntemin Mudanya’ya zarar verdiği ortada. O halde Türkyılmaz, kucaklayan, kavgadan uzak duran, sağlıklı ilişkiler kuran bir yapıya gelmeli. Belediyenin kurumları kendi işlerini yapmalı, mesailerini görevleri olan alanlarda yapmalı.

Bir beleyenin basın ofisi başka bir belediyeyi ya da kamu kurumunu ki bu bir üst belediyeyse asla hedef alamaz almamalı.

Ava giderken avlanmamak lazım!

Son yıllarda Bursa’da medya alanında baş döndüren bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Bundan 10-15 yıl öncesine kadar 3 gazete iki televizyonun ve birkaç haftalık gazete ile derginin oluşturduğu Bursa medyası, onu aşkın gazete, artan televizyon sayısı, sayısı yüzleri bulan internet haber siteleri ile bambaşka bir yapıya kavuşmuş durumda.

Medya tarihinden beri siyasetin, iş dünyasının cazibe merkezi durumunda. Medyanın gücünü bilen ve bunu kullanmak isteyen holdingler bir dönem bu alana büyük yatırımlar yaptı.

Bursa için de bu geçerli. Ancak değişen ve dönüşen dünyada medyanın da değişip dönüşmesiyle bu alana yatırım yapanların sayısı da arttı.

Ancak medya sektörüne yapılan yatırımlar beklentileri her zaman karşılamıyor. Öyle ki Cavit Çağlar ve Celal Sönmez gibi Bursa’nın iki büyük medya patronu, bu alandan çıkmak için çaba harcıyor. Çağlar, televizyon ve radyo yanına son verdi.

Gazetesi ve internet sitesi ise şimdilik devam ediyor. Celal Sönmez’in de uzun zamandır bu sektörden çıkma isteği biliniyor.

Böyle bir süreçte son yıllarda Bursa’da özellikle müteahhitlerin bu alana ilgi duyduğunu biliyoruz. İlk müteahhit 10 yıldan biraz fazla zaman önce sektöre girdi.

Girdikten kısa bir süre sonra da pişman oldu. Yine 5-6 yıl önce bu sektöre ilgi duyan ve işlerinin bu şekilde çok daha iyi gideceğini düşünen başka bir müteahhit yine sektöre ciddi yatırımlarla girdi. Bunları başkaları da izledi. Ancak son yıllarda yapılan yatırımların hepsi beklentilerin uzağında kaldığı için günün sonunda hüsranda sonuçlandı.

Bu sektörün çok sor bir sektör olduğu ve devamlılığın sağlanması noktasında beklentileri karşılayamadığı görünen bir gerçek. Sektöre yatırım yapılırken, mutlak suretle fizibilitenin doğru yapılması, beklentilerin ve hedeflerin doğru ve gerçekçi olması şart.

Aksi durum sadece yatırımcıya değil sektördeki gazeteciler için de gün sonunda hüsrana yol açıyor.

Medya zor bir sektör ve beklentilerle gerçekler birbirini karşılamıyor. Bunun için yatırım yaparken de hedef belirlerken de ayakların yere basması şart!

Bursa bir değerine daha kısmen sahip çıktı

MHP önceki dönem Osmangazi Belediye Meclisi Grup Sözcüsü Cemil Aydın’ın yıllardır gündemde tuttuğu ve Bursa Şehir Gazetesi’nin de zaman zaman yayınlarında yer verdiği önemli bir adım kısmen de atılmış oldu. Şiirleri en çok bestelenen ve bilindik birçok ilahinin güftekarı Niyazi Mısri’nin 1640’lı yıllarda bugünkü merkez postanenin olduğu yere inşa edilen asitanesi 1940’lı yıllara kadar burada hizmet verdi. Kaybolan bu vakıf müessesesinin yeniden ihya edilmesi için MHP büyük çaba verdi. Sık sık konuyu gündemle taşıdı. Ancak uzun süredir bu yönde bir adım atılmamıştı. Ancak Osmangazi Belediyesi Meclisi son oturumunda kısmen de olsa bu önemli şahsın ve asitanesi için bir adım attı.

Belediye Meclisi’ni alınan kararla bugün Atatürk Caddesi’nde asitanenin yerinde olan merkez postanenin Maksem Caddesi’ne bakan yüzüne bu vakıf eserinin tarihçesini anlatan bir levhanın asılması kararlaştırıldı. Tarihi bir değerin daha en azından tarihçesiyle ve var olduğu yerin işaretlenmiş olması açısından çok değerli bir adım oldu. Umarız gün gelir asitanenin yeniden ihyası da gündeme gelir. Hem Cemil Aydın’a hım Osmangazi Belediyesi’ne hem de belediye meclisini bir teşekkürü hak ediyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.