SON DAKİKA
Hava Durumu

Bu kepazelik karşılık bulmamalı!

Yazının Giriş Tarihi: 06.08.2020 20:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.08.2020 20:50

Son günlerde Bursa kamuoyunda yine kepaze bir bel altı siyasetin köpürtülmesini ibretle izliyoruz. Siyasiler bel altı iddialar ya da kaset kumpaslarıyla değil siyaset merkezinde tartışılmalı siyaset dışı kalacaksa o alanda başarısızlığı ve beceriksizliği ile kalmalı.

Her kim olursa olsun ve hangi partide siyaset yaparsa yapsın insanların bel altı iftira, yalan kumpas ya da zaaflarıyla gündeme getirilip oradan yıpratılarak yok edilmesi doğru olmadığı gibi yine bu yöntem kabul gördüğünde çok tehlikeli hal alır.

Siyaseten bileğini bükemediğiniz kişileri bu tür iftira yalan ya da kumpaslarla götürmenin yolu açılır. Açılmamalı.

Gelelim konumuza. Bursa’da gördüğün siyasetçilerin en çapsızlarından biridir Mete Akyolcular. Siyasetin ucundan köşesinden geçmemesi gereken, hele hele Türkiye’nin ikinci büyük partisinin Bursa’nın en büyük ilçesinde ilçe başkanlığı onun boyunu fersah fersah aşacak bir durum.

Ancak Bursa’da CHP’nin yapısı ve çapsız siyaseti nedeniyle iki dönemdir ilçe başkanlığını tüm saçmalıklarına, beceriksizliklerine rağmen sürdürüyor.

Birkaç ezber dışında siyasi derinliği olmayan, sadece sen orda dur diye konulmuş bir figür bence. Ancak siyaseten bunca arızası olan Mete Akyolcular, son günlerde bel altı iddialarla linç ediliyor adeta kendi parti tabanı tarafından. Çok ama çok enteresan.

Konuyu anlatmaya gerek yok. Ancak şöyle söyleyelim tutarsız bir kişinin sosyal medya üzerinden iddiaları var. İspat yok, delil yok. Olsa bile bunlar yargının alanına giren siyasetin alanına girmeyen konular.

Eşiyle boşanma davaları süren bir kişi, bunun sebebinin ilçe başkanı olduğunu ileri sürüyor. Tamamı iddia ve bir tek delile dayanmıyor. İlçe başkanı olağan şüpheli durumunda partililer tarafından. Oysa belki bu defa masum ama kimse ona bakmıyor.

Masum mu değil mi onu da tam olarak bilmiyoruz tabi. Üstelik bir ilçe başkanının bu denli iddialarla kendini muhatap edecek bir geçmişe sahip olması da konunun başka bir boyutu.

Ne olduğuna yargı karar verecek. İddianın muhatabı olan Mete Akyolcular, yargıya başvurduğunu açıklamış. İyi de etmiş. Doğru adım bu.

Ancak aklımıza takılan bir nokta daha var. Günlerdir hatta haftalardır bu konu gündemde olmasına rağmen İl Başkanı İsmet Karaca ya da partinin milletvekilleri ölü taklidi yapıyor. Daha işin başında müdahale etmeleri gerekmez miydi?

Hemen duruma el koyup iddiaları araştırıp, iddia edeni ve iddianın hedefi olan tarafları alıp gereken incelemeyi yapıp anında gereken uygulama yapılması gerekmez miydi?

Yapmadılar ve suskunluklarını da sürdürüyorlar. Tekrar altını çizerek söyleyelim. Mete Akyolcular’ın siyasette olması bile ayrı bir garabet ancak ilkesel olarak böylesi bir durumda sadece bu iddialarla yıpranması çok yazık. Adam siyaseten beceriksiz, başarısız hem de oldukça sığ olmasına karşın parti isindeki muhaliflerinin bel altı bir mevzuya sarılması gelinen acı durumu da net bir şekilde ortaya koyuyor.

Yani öyle saça böyle tarak ata sözü kendini buluyor. Bu beceriksizlik ve basiretsizliğe rağmen CHP’nin Bursa’da oldukça yüksek oy alması gerçekten mucize. Hem yöneticileri hem delegeleri sığ bir siyasetin içinde ve sadece parti içinde bu kadar basit işler yaparken, CHP seçmeni iktidar olma hayaliyle yaşıyor. Bu nasıl bir tezat.

Yazımızı sonlandırırken bir kez daha altını çizelim. Siyasetçiler yaptıkları ettikleri ile gündeme gelmeli. Siyaseten yaptıklarının ettiklerinin hesabını vermeli. Siyasilerin bu tür bel altı iddialar, iftiralar ya da gerçek olsa da fark etmeyecek durumlar nedeniyle yok edilmesinin önü açılmamalı.

CHP tabanı Mete Akyolcular’ı siyaseten çekilmeye zorlayabilir, sandığa gittiğinde sandıkta emekli edebilir, daha iyi siyasi argümanlarla zorlayabilir. Ama bel altı mevzularla ki iddiaların göbeğinde bir de kadın varken bu çirkin işlere pirim vermemeli.

Çok değil 10 yıl önce genel başkanlarını kaset komplosuna kurban etmiş bir siyasi geleneğin hala bu tip rezilliklere prim veriyor görünmesi bile akıl tutulmasıdır.

Özgen Keskin ruhu geri döndü…

Yıldırım Belediye Başkanı olarak 2 dönem görev yapmasına rağmen doğru düzgün bir eser bırakmayan Özgen Keskin, okuduğu şiirlerle, aşk şarabı saç rengi, sazlı sözlü kahve organizasyonları ile geçirip gitmişti Yıldırım’ın koca 10 yılını.

Yerel seçimlerin üzerinden 1,5 yıl geçti ve Yıldırım Belediyesi’nin yeni başkanı Oktay Yılmaz da ciddi bir proje ya da hizmetle henüz halkın karşısına çıkamadı. Birkaç proje fotoğrafı, bir iki küçük park vs.

Bugün baktık canlı yayında Oktay Yılmaz Yavuzselim Aşıklar Evi açıyor. Tebessüm etmemek mümkün değil. Bir anda Özgen Keskin geliverdi aşk şarabı saçlarıyla gözümüzün önüne. Tam onluk işler bunlar. Oysa Oktay Yılmaz’dan hizmet bekliyor Yıldırım. Onlarca çözülmesi gereken sorunu, sağlanması gereken hizmet olmasına rağmen günü kurtarma işleri ile zaman kaybetmeye gerek yok.

Oktay bey bir an önce 7/24 Yıldırım’ın sorunlarını çözmek için kafa patlatmalı, tüm ekibini de ciddi şekilde çalıştırmalı. Yoksa bir süre sonra Özgen Keskin gibi bir sahil kasabasında huzurevi işletip, o güzel deniz esintisinde aşk şiirleri yazma ritüeline katılmak için sıraya girmiş bir isim olarak kazınır zihinlere.

Mis gibi bir sahil kasabasında bitki çayları eşliğinde şiir okuyup denizin yüze vuran o tatlı nemini o güzel kokusunu hissetmek ömre bedel tabi ama Yıldırım’ın hizmete, yatırımlara, adımlara ihtiyacı var. En çok da kaybedilmemesi gereken zamana….

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.