Güler abla salvolara devam ediyor

Sosyal medya hesabından oldukça uzun ve sert bir yazı yazan Güler Buğday, daha önce iki defa bu çirkinliği, rezaleti, iddiayı asla kabul edemeyeceklerini belirterek bir yazı kaleme aldığını ancak değişen bir şey olmadığını söyledi. “Hatta Genel Başkan’ın duruma çok kızıp “Bu durumu acilen inceleyin ve nereye kadar, kime kadar gidiyorsa gitsin gereğini yapın” dediğini de yine yetkili kişilerden öğrendim!.. Ne yazık ki bu konuda gerek İl başkanlığından, gerekse 5 vekille temsil edildiğimiz CHP genel merkezinden beklenen refleks gösterilmedi ve gereken yapılmadı. Sonuçta Dağ Fare Doğurdu.” ifadelerini kullandı.

SALICI İPE UN SERDİ

Buğday, özellikle örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, tüm uyarı ve ikazlara karşın bu olayda gerekli sorumluluğu ve dikkati;  hatta ciddiyeti göstermediğini belirterek, “Adeta ipe un serdi” dedi. Buğday, İl Başkanı İsmet Karaca’yı hedef alarak, “Bu olayda en az tacizi yapanın vazgeçilmez dostu olan onun kadar sorumlu ve suçlu olan İl Başkanı ucu kendisine dokunacağı için sessiz kaldı. İl Başkanı bu konudaki vukuatlarını bildiği şahsı kendisine koşulsuz bağlı diye ortaya dökülen rezaleti için ilk önce kılını kıpırdatmadı! …İl Başkanı, bu kepazelik karşısında asla dostunu, sırdaşını, her-yol (!) arkadaşını harcamak istememiştir. Olay büyüyünce de bir kurnazlık yaparak kendisine yakın isimlerden kurduğu heyete inceleme, aklama ve muhalifleri suçlama görevi (!) vermiştir. Bu arada bir ihraç kararı çıkmaması için 5 Ocak tarihinde Mete Akyolcular’ı partiden istifa ettirmiştir. Böylece Mete Akyolcular kısa bir süre sonra başka il veya ilçeden yeniden partiye üye olabilecektir! Bu durum kabul edilemez. Bu kurnazlık örgütte de kabul görmez” ifadelerini kullandı.

KONGRE VE KURULTAY HESABI

Güler Buğday, bu olayda konunun hasıraltı edilmek için verilen mücadelenin ve başkalarına fatura çıkarmanın öncelikle yerelde rakip azalt, genel merkezde ise kurultay hesabı olduğunu yazarken, “İlerisi için kendileriyle ilgili hayal kuran bazı hesap uzmanları (!) “Dart (ok) kurbağasını” ürkütmeden yararlanmak üzere böyle hareket ettikleri söylenmektedir. Velhasıl hangi sebeple olursa olsun genel merkez bu konuda sınıfta kalmıştır. Gerekli refleksi ve kararlılığı gösterememiştir. Ben şimdi örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’ya soruyorum: Bursa’da şu an partinin büyük çoğunluğunun saygı ve güven duymadığı, vekillerin en az üçü hatta Nurhayat Altaca Kayışoğlu hariç dördünün anlaşamadığı, birbirlerini yok saydığı hatta kendisine oy veren delegelerin bile pişmanlık bildirdiği İsmet Karaca mı oy artırdı? Aylardır bu taciz olayı ile partiyi tartıştıran bu İl Başkanı partiyi Bursa’da saygın ve güvenilir mi kıldı? Bırakın taciz rezaletindeki tavrını ve suç ortaklığını…” dedi.

TACİZİ SAVUNAN GAZETECİLER

CHP yönetiminin olayın üzerine şiddetle gitmek yerine konuyu basına kim sızdırdı avı başlattığına dikkati çeken Buğday, parti üyesi de gazetecilerle olayın sulandırılması yoluna gidildiğini vurguladı.

Buğday, “Taciz sadece CHP’de mi var?” başlığını atarak adeta bu olayı meşrulaştırmaya çalışmışlardır. Bu kalemşörler, tacizi yapanı ve koruyanın ve partiyi rezil edenlerin üzerine gidip kınayacaklarına “bu olayı kim basına sızdırdı?” diye sürek avına çıkmışlardır. Bu konuyu dedikodular ve maksatlı karalamalarla haksız ve ispatsız bir konumda insanları bu olayın sorumluları olarak ilgisiz isimleri yazarak hedefe oturtmaya çalışmışlardır. Bu isimlerin başında da Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Yıldırım Gençlik Kolu Başkanı Aycan Yılmaz gelmiştir. Ayrıca her iki gazetecide olayla hiçbir ilgisi ve dahli olmayan Bursa’nın ve ülkenin çalışkanlığı ile gururu olan Toprak Adam Orhan Sarıbal’ı hedef göstermekten çekinmemişlerdir. Yine bazı gazetecilere Nihat Yeşiltaş ve Aycan Yılmaz ismi sufle edilerek yazdırılmış ve adeta suçlu gibi ifadeye çağrılmışlardır. Burada yine absürt bir durum yaşanmıştır. Çünkü Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Gençlik Kolu Başkanı Aycan Yılmaz kızımız, kongrede İl Başkanı İsmet Karaca’ya destek vermemenin cezasına uğratılmak istemişlerdir. Gerek Nihat Yeşiltaş’ın gerekse Aycan Yılmaz, İl Başkanı İsmet Karaca’nın kurduğu kendilerine bağlı ve yakınlığı herkes tarafından bilinen yanlı üç ismi bu konuları araştırmak amaçlı bir komisyon olarak görevlendirilmiştir. Bu komisyon olaylarla hiç ilgisi olmayan bu isimleri adeta taciz olayını sağ basına ve havuz medyasına duyurmakla, yaymakla suçlanmış ve ifade vermeye çağırmışlardır. Oysa bu durum açık ve net olarak 11 Kasım’da Zafer Güler tarafından paylaşılmış ve çoğunluğun öğrenmesi sağlanmıştır. Burada İl Başkanı ve yönetimindeki çoğunluk olayı görmezden ve duymazdan gelmişlerdir. Suçluyu koruyup kollamışlardır” ifadelerini kullandı.

“YETER ARTIK…”

Güler Buğday, komisyona verilen iki ifadeyi de yayımlarken üç hayati soruya da yazısında yer verdi; “Bu olay araştırılmak isteniyorsa genel merkez neden 4 vekilimizin rahatsızlıklarına ve şikâyetlerine önem vermiyor? Bu sorunu çözmek için neden Ankara’dan tarafsızlığına güvenilecek vekillerden kimse görevlendirilmiyor ve Bursa'ya gönderilmiyor? İl Başkanı ve yönetimi örgütün bu konudaki tavrını ve talebini öğrenmek için neden bir örgüt toplantısı veya danışma kurulu yapmıyor? Herkes aklını başına alsın.”

(Alpaslan YILDIZ)