SON DAKİKA
Hava Durumu

İhanetin bedeli var!

Türk Silahlı Kuvvetleri ne zaman bir operasyona kalkışsa içerdeki ihanet şebekeleri hemen harekete geçiyor. Gerek internet gerekse sosyal medyadan devlete ve TSK’ya yönelik alçakça paylaşımlar yapılırken, bu ihanet kalkışmalarının Türk Ceza Kanunu’nda bedeli var. Devlet, bir an önce milletin ve ordunun moralini bozmaya, kendi devletine karşı algı operasyonu çekmeye kalkanlara hadlerini bildirmeli…

Haber Giriş Tarihi: 29.02.2020 22:10
Haber Güncellenme Tarihi: 29.02.2020 22:10
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
İhanetin bedeli var!

Kahraman ordumuz İdlib’te vatan savunması yaparken, içte ve dıştaki hain yapılar da boş durmuyor. PKK, FETÖ ve diğer örgütlerin karanlık destekçileri, hatta tetikçileri özellikle sosyal medya üzerinden ordumuza ve devletimize karşı algı operasyonları çekiyor. Milletin moralini bozmak ve devletine karşı öfkelendirmek için ellerinden gelen gayreti gösteren bu hainler. 36 kahraman evladımızı şehit verdiğimiz günlerde bile alçakça saldırmaya ve provokasyona kalkışıyor. 

BU İŞLERİN BEDELİ VAR

Türk Ceza Kanunu’nun 304 Maddesinde düzenlenen hasmane hareketler başlığı altında düzenlenen bu durum, 10 ila 20 yıl arasında hapis cezası getiriyor. Ne diyor TCK 304: “(1) Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik eden veya bu amaca yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapan kişi, on yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Mülga ikinci cümle: 29/6/2005 – 5377/37 md.) (2) Bu madde uygulamasında, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güvenliğine karşı suç işlemek üzere oluşturulmuş örgütlerin doğrudan veya dolaylı olarak desteklenmesi, hasmane hareket olarak kabul edilir.(3) Bu maddede tanımlanan suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.”

DEVLETİN ŞAMARI AĞIRDIR!

Gerek sosyal medyadan gerekse farklı yollardan devlete yönelik ve millet arasında kaos oluşturmaya yönelik adımlar için bu madde ile 10 yıldan 20 yıla kadar hapis ön görülüyor. Bugün bu ülkenin sağladığı sonsuz özgürlükle kendi devletine kendi milletine ateş edenlerin devletin şamarının ağır olacağını da hesap etmeleri gerekir. Türk devleti zamanını bekler ve ihanet şebekelerine tarihte olduğu gibi bugünde o ağır şamarı atar. 

PROVAKATİF PAYLAŞIMLARA SORUŞTURMA

Devlet bu ihanet şebekelerine karşı harekete geçti. İdlib'de görev yapan Türk askerlerine yönelik saldırıya ilişkin gerçek dışı ve provokatif sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili Ankara ve İzmir'de soruşturma başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İdlib'de görev yapan Türk askerlerine yönelik saldırıya ilişkin gerçek dışı ve provokatif sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili soruşturma başlattı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, "Suriye'nin İdlib şehrinde gerçekleştirilen menfur saldırı sonucu şehit edilen askerlere ait olduğu yönünde sosyal medya üzerinden provokatif amaçlı ve gerçeğe aykırı olarak yayımlanan video, resim ve paylaşımlar hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama', 'kanunlara uymamaya tahrik' ve 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından re'sen soruşturma başlatıldığı" bildirildi.

KİMİN AKADEMİSYENİ BUNLAR

Türk ordusu ne zaman operasyona kalksa Türkiye’de bir kısım sözde akademisyen sözde sanatçı hemen karşı duruşa geçiyor. Türkiye kamuoyunda daha önce de özellikle hendek operasyonları, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı operasyonlarında olduğu gibi devlete bildiri ile kalkışmaya kalkan bu isimler yeniden hareket geçti.  

İŞTE İHANETİN METNİ

Sözde bir grup siyasetçi, sanatçı, aydın, gazeteci ve yazar 'Suriye'den elinizi çekin, askerler evlerine dönsün' başlığını taşıyan çağrı metni yayınladı. ‘Suriye’den elinizi çekin, askerler evlerine dönsün’ başlığını taşıyan çağrı metin imzaya açıldı. Metinde şöyle denildi: “Biz aşağıda imzası olanlar, ülkemizin bir çıkmazın içine sürüklendiğini, evlatlarımızın başka bir ülkenin topraklarında savaştırılırken can verdiğini, dünya kamuoyu ve halkları nezdinde küçük düşürüldüğümüzü, ülkemizin emperyalizmin maşası, dinci terörün hamisi olarak konumlandırıldığını görüyor ve tüm bu olumsuz gelişmeleri durdurmak için harekete geçmek gerektiğini düşünüyoruz. Gerçekler ortada, durum açıktır. Suriye topraklarındaki askeri varlığımız derhal son bulmalı, askerlerimizin salimen evlerine dönmesi sağlanmalıdır.” 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.