SON DAKİKA
Hava Durumu

Akademisyenler de tekkelerin açılmasını istiyor

Alevi cemaatinin gündeme getirdiği tekke ve zaviyelerle ilgili yasağın kaldırılmasına ilişkin isteğe ilahiyatçılar da destek verdi.

Haber Giriş Tarihi: 28.11.2012 13:27
Haber Güncellenme Tarihi: 28.11.2012 14:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Alevi cemaatinin gündeme getirdiği tekke ve zaviyelerle ilgili yasağın kaldırılmasına ilişkin isteğe ilahiyatçılar da destek verdi.

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kara, tekke ve zaviyelerin kapatılmasına dair kanunun anayasada belirtilen "din ve vicdan" hürriyetine aykırı olduğunu belirterek, "Dünyanın hiçbir modern ülkesinde insanlar mezhep ve tarikatından dolayı sorgulanmıyor, sınırlandırılmıyor" dedi.

İHA muhabirinin sorularını cevaplandıran Tekkeler ve Zaviyeler kitabının yazarı Prof. Dr. Mustafa Kara, hiçbir ülkede insanların mezhep ve tarikatlarından dolayı sınırlandırılmadıklarını kaydederek, "Bu kanun anayasadaki din ve vicdan hürriyeti kavramına aykırıdır. Ancak kanun ile ilgili bugünkü anayasamızda engelleyici madde vardır. Yeni yapılacak anayasaya bu madde konulmaz ise, tekke ve zaviyeler açılabilir. Biz uzun zamandır bu kanunun din ve vicdan hürriyetini sınırlandırdığını ifade ediyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde insanlar mezhep ve bağlı oldukları tarikatlar dolayısıyla sınırlandırılmıyor. Tekkelerin yeniden açılmasının nasıl bir problem getireceği ayrı ve ciddi bir tartışma konusudur. Çünkü 90 yıllık bir inkıta var. Bu tekkelerde postnişin olarak kimlerin görev yapacağı ve bunların nerede, nasıl yetiştirileceği konunun can alıcı noktasıdır. Bugün bu kanun bulunmasına rağmen gayri resmi olarak birçok şeyh piyasada cirit atmaktadır. Bu insanlar yetiştirilebilirse herkes bağlı olduğu tarikatı kolayca seçip, dini inanışlarını buna göre yaşayabilir" diye konuştu.

Tarikat konusunun suiistimale çok müsait bir kavram olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Kara, "Sahte tarikatlar ve şeyhler, her işin taklidinde olduğu gibi ortaya çıkabilir. Ancak Osmanlı ilim ve kültür hayatında tekkeler önemli bir yer tutuyordu. Bugün bu kalitede insanların yetişmesi için ilahiyat fakültelerimiz, Diyanet İşleri Başkanlığı ve sivil toplum kuruluşları el ele vererek çözüm üretebilirler. Önemli olan konunun tabii mecraında akışıdır. Gayr-i tabii akışlar başka problemler doğurur ve kaş yaparken göz çıkarılır" dedi.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.