SON DAKİKA
Hava Durumu

Bakan: 15 yıl önce konuşulması dahi hayal edilemiyordu

28 Şubat sürecinde MAZLUMDER Bursa Şubesi Başkanı olan Bakan: "15 yıl önce konuşulması dahi hayal edilemeyen konular, pakette yer alıyor"

Haber Giriş Tarihi: 02.10.2013 15:17
Haber Güncellenme Tarihi: 02.10.2013 16:17
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Bakan: 15 yıl önce konuşulması dahi hayal edilemiyordu
28 Şubat sürecinde MAZLUMDER Bursa Şubesi Başkanı olan Bakan: "15 yıl önce konuşulması dahi hayal edilemeyen konular, pakette yer alıyor"

28 Şubat sürecinde MAZLUMDER Bursa Şubesi Başkanı olarak görev yapan Bursa Kültür Sanat Ürünleri Turizm A.Ş. Genel Müdürü Rıfat Bakan, 15 yıl önce konuşulması dahi hayal edilemeyen konuların ''Demokratikleşme Paketi''nde yer aldığını belirterek, ''Birçok insanımızın 28 Şubat'ta psikolojisi bozuldu, kendilerini ötekileştirilmiş hissettiler ve hala bunların izleri tam olarak silinmedi. Bunların yeniden rehabilite edilmesi lazım" dedi.

Bakan,  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı paketin oldukça umut verici olduğunu, paketin beklentileri tam karşılayacak şekilde devamının getirileceğine inandığını söyledi.

Kılık-kıyafet serbestliğinin oldukça olumlu bir gelişme olduğunu kaydeden Bakan, "Buradaki endişemiz, yargıda, Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) ve emniyette uygulanmaması hususunda. Gelişmiş ülkelerde insanlar artık bu tür şeylere takılıp kalmıyorlar. O nedenle kamu kuruluşlarının tümünde bu yasak kalkmalı" diye konuştu. 28 Şubat sürecinin oluşturduğu travmanın hala etkisini sürdürdüğünü dile getiren Bakan, şöyle devam etti:

"Özellikle kamu kurumlarında buna her ne kadar serbestlik gelse de birçok özel kuruluşta hala hiçbir başörtülü çalıştırılmadığını görüyoruz. Bunun dışında başörtülüler, hala bir kompleks altındalar. Çünkü bir toplum mühendisliği yapıldı. Bu toplumun genleriyle oynandı. Eğer bu travmayı toplum üzerinden kaldıramazsak ciddi sorunlara yol açacak. Birçok insanımızın 28 Şubat'ta psikolojisi bozuldu, kendilerini ötekileştirilmiş hissettiler ve hala bunların izleri tam olarak silinmedi. Bunların yeniden rehabilite edilmesi lazım."

Bakan, kızının da "28 Şubat mağduru" olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Benim kızım 1999'da liseye başlamıştı ve okula alınmadı. Üniversite okumak için Bosna Hersek'e gitti, orada okudu ve geldi. Aradan 14 sene geçmiş, bu geçen zaman ne olacak? O travmayı atlatamadığı için hala sosyalleşemiyor. Bu yüzden birçok ailenin de parçalandığını biliyoruz. Şu anda kızıma paketin müspet hiçbir faydası yok. YÖK'e başvuralı 3 ay oldu ve hala denklik bekliyor. Bu travmayı hala atlatamadı."

- Kamu kurumlarından atılan memurların tekrar görevlerine başlaması

Bu yıllarda kamu kurumlarından atılan memurların olduğunu ve bu memurların tekrar görevlerine başlayacaklarını hatırlatan Bakan, "Başlayacaklar ama bu aradaki maddi manevi kayıplar ne olacak? Bence mutlaka bu da düşünülmeli" dedi.

28 Şubat yargılamalarını takip ettiğini, davada yargılananların ''mağdur'' olanlar kendileri gibi bir hal sergilediğini ifade eden Bakan, "Biz Uludağ Üniversitesi girişinde asker kontrolüyle otobüslerden indirilen insanları hiçbir zaman unutmadık. Bunu buraya gelen ne Yunan askeri ne de bir başkası yaptı. Bu, hafızalarımızdan kazınamaz. Bunların mutlaka hesap vermesi lazım" diye konuştu.

Bakan, ayrımcılığın önlenmesine dair özel bir kanun çıkarılacağını da anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz yaklaşık 9 yıl önce 'toplumdaki bütün ayrımcılıkların önlenmesine dair bir kanun olmalı. Bu kanun, anayasayla güvence altına alınmalı ve sonra bu kanunun yönetmelikleri hazırlanmalı. Ardından da bunu takip edecek bir kurul kurulmalı' demiştik. Sadece etnik köken, din, mezhep ayrılığı değil es geçtiğimiz bazı şeyler var. Gazetelerdeki iş ilanlarında görüyoruz, fiziki durum, yaş, cinsiyet farkları... Bunlar bence ciddi haksızlık sebepleri. Toplumdaki bütün çatışmalar ideolojik olarak çıkmıyor. Kurumların birçoğuna gittiğinizde kilolu insan göremiyorsunuz. Obezite hastası insanlar yok. Renginden ve etnik kökeninden dolayı çalıştırılmayan insanlar da var. Hala hiçbir şekilde başörtülü eleman almayan yerler var."

"15 yıl önce konuşulması dahi hayal edilemeyen konular, pakette yer alıyor" diyen Bakan, paketi bu haliyle bir umut ve başlangıç olarak gördüğünü ve ancak mutlaka paketin devamının gelmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

- ''Eğer bir eşitlik söz konusu olacaksa her yerde olmalı''

Yusuf Yüzlüler Kültür Eğitim Derneği Bursa Şube Başkanı Veysel Aşkın da 28 Şubat sürecinin toplumun değerlerine yönelik bir saldırıyı ifade ettiğini belirtti. "Kamu kurumlarında başörtülü çalıştırmaya dönük bir alerjik durum var" diyen Aşkın, muhafazakar kesimin iş yerlerinde ne kadar başörtülü personel çalıştırıldığının da sorgulanması gerektiğini ifade etti.

Yargı, emniyet ve TSK mensuplarının kılık kıyafet serbestiyesinden yararlanamamasının da bir ayrımcılık olduğunu söyleyen Aşkın, "Eğer bir eşitlik söz konusu olacaksa bunun her yerde, her şekilde ve düzeyde olması lazım" dedi.

28 Şubat sürecinde bir takım tehditler aldığını anlatan Aşkın, "Akşam arabamın tüm kapılarını kapatıp evime girdiğimde sabah bagaj dahil her yeri açık buluyordum. Buna benzer olaylar oluyordu. Bazı kamu görevlileri de bizi başka suçlara bulaştırmakla tehdit ettiler" diye konuştu.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.