SON DAKİKA
Hava Durumu

'Cep'e dikkat

Çevre Mühendisi Haydar Eroğlu, çöpe atılan bir cep telefonunun yarı olimpik havuz büyüklüğünde su kütlesini kirlettiğine dikkat çekti.

Haber Giriş Tarihi: 11.04.2013 17:37
Haber Güncellenme Tarihi: 11.04.2013 18:37
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Çevre Mühendisi Haydar Eroğlu, çöpe atılan bir cep telefonunun yarı olimpik havuz büyüklüğünde su kütlesini kirlettiğine dikkat çekti.


Bursa'nın İnegöl ilçesinde, İstaş-Kentaş İlk ve Ortaokulu öğrencilerine e-atıklar ve atık bitkisel yağlar konusunda seminer verildi. Okulun çok amaçlı salonunda Çevre Mühendisi Haydar Eroğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı semineri öğrenciler ve öğretmenler ilgiyle dinledi. Eroğlu, "Atık bitkisel yağlar çevre ve insan sağlığına zararlı olduğu için, çöpe veya lavaboya dökülmemesi gereken atıklar arasında yer almaktadır. Çevre ve Orman Bakanlığı 2005 yılında Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği’ni hazırlamış ve atık yağların ne yapılması gerektiğini belirlemiştir. Kullanılmış kızartmalık yağların lavaboya dökülmesi, çöpe atılması, kanalizasyona boşaltılması, yemeklik yağlara, ham yağlara, mineral yağlara karıştırılması, doğrudan yakıt olarak kullanılması ve satılması yasaktır. Atık yağları, yalnızca lisanslı geri kazanım tesisleri ile lisanslı toplayıcılar toplayabilir. Bu yağlar lisanssız ve yetkisiz kişiler tarafından toplanamaz, alınıp satılamaz. Mutfaklarında kullanılmış kızartmalık yağ oluşan tüm kişi ve kurumlar, atık yağ üreticisi olarak tarif ediliyor. Atık yağ üreticileri, atık yağlarını, ücretsiz olarak, lisanslı geri kazanımcılara veya toplayıcılara teslim etmek zorundadır. Yetki sahasında bulunan lokantalar, sanayi mutfakları, oteller, tatil köyleri, motel ve yemekhaneler, hazır yemek üretimi yapan firmalar ile diğer atık yağ üreticileri denetlenip, yönetmeliklere uymayanlara ceza kesiliyor" dedi.
Dökülen atık yağların yer altı sularının kirlenmesine sebebiyet verdiğine işaret eden Eroğlu, "Yer altı suları bizim içme sularımızdır. Kirlenen yer altı sularını temizlemek çok pahalı ve zordur. Lavaboya dökülen atık yağlar denizlere, akarsulara ve göllere ulaşarak, kuşlara, balıklara ve diğer canlı türlerine zarar vermektedir. Atık bitkisel yağlar su yüzeyini kaplayarak havadan suya oksijen transferini önlemektedir. Bitkisel yağlar her kızartma yapıldığında, yüksek sıcaklık altında okside olmaya ve ‘polar madde’ değeri artmaya başlar. Polar madde oranı yüzde 25’i geçen kızartmalık yağ daha fazla kullanılmaz. Bu değer ancak özel cihazlarla ölçülebilir, evlerimizde ölçemeyiz. Evlerimizde kullandığımız yağı 2-3 defadan fazla kullanmamalıyız. Kızartılmış gıdalar ile birlikte tüketilen ve gıda değeri açısından faydalı olan kızartma yağlarının insan sağlığı üzerine olumsuz bir etkisi olmaması için, kızartma yağlarının kullanım süresinin, toplam polar madde ve toplam polimer madde içeriklerinin çok dikkatli bir şekilde izlenmesi gerekmektedir. Her türlü bitkisel, hayvani ve kullanılmış kızartmalık yağlar, kimyevi yollarla üretilebilen, motorine eşdeğer yakıt olarak kullanılan bir üründür. Bitkisel atık yağlar, aynı zamanda kimya sektörünün birçok alanında kullanılmaktadır. Bunlar arasında yağlı boya, sanayi sabunları, haddehane sabunları, endüstriyel reçine yapımı en çok tercih edilen alanlardır. Ülkemizde her yıl yaklaşık 1,5 milyon ton bitkisel yağ tüketilmektedir. Özellikle kızartma işlemlerinden sonra 150-350 bin ton civarında kızartmalık atık bitkisel yağ oluştuğu tahmin edilmektedir. Dışarıda yediğimizde, kızartmayı hangi yağla yaptıklarını, kaç kez kullandıklarını soracağız. Şayet atık kızartmalık yağlarını lisanslı toplayıcılara vermiyorlarsa, orada bir daha bir şey yemeyeceğiz ve onları sağlık veya çevre zararına sebep oldukları için mutlaka Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyelere şikâyet edeceğiz" diye konuştu.
E-ATIK
Günümüzde bilgi ve teknoloji çağının en önemli sorunlarından birinin teknolojik atıklar olduğuna işaret eden Eroğlu şunları söyledi:
"Kullanım ömrünü tamamlamış, içerisinde bir veya daha fazla elektrik iletim elemanı bulunduran cihaz ve aletlere, elektronik atık, kısacası ‘e-atık’ diyoruz. Kullanıcısı tarafından kullanım ömrünü tamamlayan, bozuk, kırık, tamir edilemeyen ve e-atık olarak değerlendirilen cihaz ve aletlerin başlıcaları, büyük ev eşyaları, küçük ev aletleri, oyuncaklar, eğlence ve spor aletleri, otomatlar e-atıktır. E-atıklar bünyelerinde bulundurdukları klorlu solventler, bromlu alev geciktiriciler, PVC,ağır metaller, plastik ve gazlar, kurşun, civa ve kadmiyum gibi toksik maddeleri sebebiyle çevre ve insan sağlığı açısından oldukça zararlıdır. Bu zararlı maddelerin gömülmesi ya da yakılması sonucunda toprağa, ye raltı sularına ve atmosfere karışması global bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor. E-atıkların günden güne ve dünyayı elektronik çöplüğe döndürecek denli hızla büyüyen hacmi, toprak altına gömme, fakir ülkelere ihraç etme, yakma yöntemlerinin tehlikeli oldukları kadar bertaraf konusunda yetersiz işlemler olduğunu da ortaya çıkarmıştır. Bugün e-atıktan kurtulmanın en karlı, en çevreci, ekonomiye katkı sağlayan en akılcı yöntemi geri dönüşümdür. Bu atıkların kesinlikle profesyonel kadrolarca toplanarak öncelikle ayrıştırılması ve sonrasında geri dönüşümünün sağlanması tüm dünya ve yaşanılabilir bir çevre adına çok önemli bir süreçtir".
CIVA, BEYİNDE VE BÖBREKLERDE HASARLARA YOL AÇAR
Bir televizyon tüpünün (CRT) yaklaşık 2-4 gram kurşun ihtiva ettiğini kaydeden Eroğlu, "Toprak dolgusundaki ağır metallerin yüzde 40’tan fazlasının elektronik alet atıklarından geldiği bilinmektedir. Bir bilgisayar ekranı ağırlığının yüzde 4-6’sı kadar kurşun içerir. 10 gram kurşun, 25 bin ton toprağı kirletmekte ve 200 bin litre suyu kullanılamaz hale getirmektedir. 1 floresanın içerisinde bulunan cıva, 30 bin litre suyu tamamen kullanılmaz duruma sokar. Cıva, beyinde ve böbreklerde hasarlara yol açar. Baryum, kalp ve karaciğer hastalıklarına , kas zayıflıklarına sebep olur. Berilyum, akciğer kanserine yol açar, zehirlidir. Krom, genetik hasarlara ve alerjik bronşite sebep olur. Kobalt radyoaktiftir. Kurşun, sinir sistemi, dolaşım sistemi ve üreme sisteminde hasarlara yol açar. Kadmiyum böbrekleri tahrip ederek, kemiklerin kırılgan hale gelmesine sebep olur. Telefonlar ve pilleri kadmiyum, kurşun, berilyum gibi toksik maddeler içermektedir. Bir cep telefonu yarı olimpik bir havuz büyüklüğündeki su kütlesinin kirlenmesine sebep olur. Cep telefonları ve içindeki elektronik kartlar geri dönüşüme tabi tutulduğunda altın, gümüş, bakır, paladyum gibi değerli metaller açığa çıkar. LCD ekranlar cam katmanlarının arasına gömülen sıvı kristallerden oluşur ve cıva gibi zehirli maddeler içerir. Bir cep telefonu geri dönüşümünden elde edilen enerji tasarrufu, bir televizyonu 3 saat çalıştırabilir güçtedir" ifadelerini kullandı.
PVC EN TEHLİKELİ PLASTİK
Geri dönüşümle geleceğe yatırım yapıldığının altını çizen Eroğlu, "Türkiye’de yıllık 500 bin ton elektronik atık meydana gelmekte ve bunun sadece yüzde 1’i (5 bin ton) geri dönüştürülebilmektedir. 15 ton elektronik atıktan ortalama 1 ton bakır elde ediliyor. Bir bilgisayarda ortalama 7 kg civarında PVC’de bulunan plastik bulunur. PVC en tehlikeli plastiktir. Buzdolabı gövdesinden ütü, alüminyum içecek kutularından uçak gövdesi, monitör plastiğinden bank yapılabilir" dedi.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.