Darbe komisyonuna konuşan eski DYP’li devlet bakanı Cavit Çağlar: “Tansu Çiller ile kedi-köpek gibi çekişirdik.
Çiller için Erbakan hocama, ‘Allah sana sabır versin’ dedim”
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na 8 Kasım’da konuşan eski DYP’li devlet bakanı Cavit Çağlar’ın, tutanaklara yansıyan çarpıcı açıklamaları özetle şöyle:
SANKİ ŞİRKET SAHİBİ...: (Faili meçhullerle ilgili tanıklığı sorulunca) Büyük rahatsızlık duymuşumdur o hadiselerden. Zaten Tansu Hanım’la bizim aramızda kıyasıya büyük bir kavga başlamıştı, çünkü Tansu Hanım, kendi başına giden, hiçbir şeyi dinlemeyen bir yapıya bir insan. Biz onunla devamlı, affedersiniz, kedi-köpek gibi çekişirdik.
ALLAH SANA SABIR VERSİN DEDİM: 8 Temmuz 96 günü Erbakan hükümeti güvenoyu aldı. Biz 16 Temmuz’da 10 arkadaş istifa ettik. 15 Temmuz tarihinde de ben daveti üzerine Erbakan hocamla bir görüşme yaptım. Hocam istifa etmemem gerektiğini -ve bir şey daha söylemek isterim; Hocamla ailece gelip gideriz, yani o kadar yakındık. Rahmetli dayım öldü; o, yaşlı hâliyle 97 yılında gece saat 12.00’de evimize geldi taziyeye. Ama o iş ayrı bir şey- arkadaşlarımın da ayrılmaması gerektiğini söyledi, rica etti. Dedim ki: “Hocam, biz bir yola çıktık. Tansu Hanım’la bu iş yürümüyor. Allah sana sabır versin. Bununla götüremeyeceksin bu işi.”
ÇİLLER’İ PARTİYE GETİREN BENİM: Bu partiye getiren benim bu Tansu Hanım’ı. Dedik ki: “Yenilik yapalım. Ağabeyler biraz uzaklaşsın, yeni bu profesör bir hanım, daha modern bir insan, seçimlere 7-8 tane böyle arkadaşı şey yaparsak..” Ama iç içe girdikten sonra uyuşamadık, olmadı.
BENİ GENELKURMAY’A GÖNDERDİ: Erbakan Hocam, Başbakan. “Cavit Bey, bir git, senin bunlarla aran iyi, konuşuyorsun sen, bir yokla şunları” dedi. Altan Ağabey geldi, arabayı dışarıda bıraktı, ben indim, girdim Genelkur-maya. 8.00’de girdim, 12.00’de çıktım, Çevik Bir Paşa’dan. Bakıyorum, ters, “Ne yapacaksınız?” diyorum. “Peki, Tansu Hanım, başbakan olursa siz ne yaparsınız?” dedim. Baktım, adam gülüyor... Hocama anlattım. “Hocam, bunlarda hayır yok, bunlar gemi azıya almış, sen burada kendi bileceğini yap” dedim.
DEMİREL İYİ BALANS YAPTI: (“Demirel 28 Şubat ve 27 Nisan muhtırasının neresindeydi?” sorusu üzerine): İyi balans yaptı, bunlara müdahale imkânını vermedi. O günün şartlarına bakın, on beş sene evveline bir bakın. Bunlar bando mızıkayla tekrar gelirlerdi.
YILMAZ İNTİKAM ALDI: Mesut Yılmaz Bey’e bir gün, bizim 500’üncü günümüz hazırlığı yapıyoruz, bizi tenkit ediyor. Ben de bir laf ettim, o lafın intikamını benden bu bankayı batırarak aldı, batırttı bana bankayı.
Malki, Koman, Küçük...
ŞEHİR EFSANESİ (“Ailenizin çektiği sıkıntıların Erol Evcil ve Malki cinayetiyle bir alakası var mı? Sizin adınız nasıl karıştı bu işe?” sorusu üzerine): Nesim Malki bizim müşterimizdi. Bu Erol Evcil denilen arkadaş, oğlumun arkadaşı. Ona mal sattırıyor, ondan sonra o Nesim Malki’yle işbirliği yapıyor, Nesim Malki’den mal alıyor. Malki öldü. Ondan sonra şehir efsanesi gibi benim oğlumu güya MOSSAD kaçırmış, ondan bir müddet sonra çıkıyor, yok benim borcum varmış. Nesim Malki öldüğü zaman bizim şirketimize 20 milyon dolar borcu vardı. Rahmetli ortağı Hayim Erkohen ve oğlu Erol Erkohen bize olan borcunu kurşuna kadar ödediler. Bu konular tamamen şişirmedir. Ben o şehirde efsaneyim, benim çocuğumu MOSSAD değil, hiçbir şey kaldıramaz, yakarım ortalığı çünkü, o hatayı da yapmam, şey ettirmem..
GEL TEOMAN (KOMAN) ABİ DEDİM (Sahip olduğu bankalardan İnterbank’ın yönetim kurulunda Teoman Koman’ın yer almasıyla ilgili soru üzerine): Benim çok yakın arkadaşım Teoman Koman. 1978 senesinde Bursa Işıklar Askeri Lisesinde Albay. O zaman biz dost olduk onunla. Dostluğumuz devam etti. Emekli olduktan sonra da “Gel Teoman Abi, bizim yönetim kurulumuzda ol” dedim. Dürüst bir insan olarak bildiğim, bugün de sevip saydığım bir insandır.
VELİ KÜÇÜK HAYALPEREST ADAMDI: Çok tanımam. Hayalperest bir adamdı Veli Paşa. Gelir, çay içerken orada (otelde), ben de gittiğimde görürüm. Benimle şeyi yoktur. Ama tanışıklığım var.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
'Çocuğumu MOSSAD değil, hiçbir şey kaldıramaz, yakarım ortalığı'
Çağlar’ın, tutanaklara yansıyan çarpıcı açıklamaları!
Çiller için Erbakan hocama, ‘Allah sana sabır versin’ dedim”
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na 8 Kasım’da konuşan eski DYP’li devlet bakanı Cavit Çağlar’ın, tutanaklara yansıyan çarpıcı açıklamaları özetle şöyle:
SANKİ ŞİRKET SAHİBİ...: (Faili meçhullerle ilgili tanıklığı sorulunca) Büyük rahatsızlık duymuşumdur o hadiselerden. Zaten Tansu Hanım’la bizim aramızda kıyasıya büyük bir kavga başlamıştı, çünkü Tansu Hanım, kendi başına giden, hiçbir şeyi dinlemeyen bir yapıya bir insan. Biz onunla devamlı, affedersiniz, kedi-köpek gibi çekişirdik.
ALLAH SANA SABIR VERSİN DEDİM: 8 Temmuz 96 günü Erbakan hükümeti güvenoyu aldı. Biz 16 Temmuz’da 10 arkadaş istifa ettik. 15 Temmuz tarihinde de ben daveti üzerine Erbakan hocamla bir görüşme yaptım. Hocam istifa etmemem gerektiğini -ve bir şey daha söylemek isterim; Hocamla ailece gelip gideriz, yani o kadar yakındık. Rahmetli dayım öldü; o, yaşlı hâliyle 97 yılında gece saat 12.00’de evimize geldi taziyeye. Ama o iş ayrı bir şey- arkadaşlarımın da ayrılmaması gerektiğini söyledi, rica etti. Dedim ki: “Hocam, biz bir yola çıktık. Tansu Hanım’la bu iş yürümüyor. Allah sana sabır versin. Bununla götüremeyeceksin bu işi.”
ÇİLLER’İ PARTİYE GETİREN BENİM: Bu partiye getiren benim bu Tansu Hanım’ı. Dedik ki: “Yenilik yapalım. Ağabeyler biraz uzaklaşsın, yeni bu profesör bir hanım, daha modern bir insan, seçimlere 7-8 tane böyle arkadaşı şey yaparsak..” Ama iç içe girdikten sonra uyuşamadık, olmadı.
BENİ GENELKURMAY’A GÖNDERDİ: Erbakan Hocam, Başbakan. “Cavit Bey, bir git, senin bunlarla aran iyi, konuşuyorsun sen, bir yokla şunları” dedi. Altan Ağabey geldi, arabayı dışarıda bıraktı, ben indim, girdim Genelkur-maya. 8.00’de girdim, 12.00’de çıktım, Çevik Bir Paşa’dan. Bakıyorum, ters, “Ne yapacaksınız?” diyorum. “Peki, Tansu Hanım, başbakan olursa siz ne yaparsınız?” dedim. Baktım, adam gülüyor... Hocama anlattım. “Hocam, bunlarda hayır yok, bunlar gemi azıya almış, sen burada kendi bileceğini yap” dedim.
DEMİREL İYİ BALANS YAPTI: (“Demirel 28 Şubat ve 27 Nisan muhtırasının neresindeydi?” sorusu üzerine): İyi balans yaptı, bunlara müdahale imkânını vermedi. O günün şartlarına bakın, on beş sene evveline bir bakın. Bunlar bando mızıkayla tekrar gelirlerdi.
YILMAZ İNTİKAM ALDI: Mesut Yılmaz Bey’e bir gün, bizim 500’üncü günümüz hazırlığı yapıyoruz, bizi tenkit ediyor. Ben de bir laf ettim, o lafın intikamını benden bu bankayı batırarak aldı, batırttı bana bankayı.
Malki, Koman, Küçük...
ŞEHİR EFSANESİ (“Ailenizin çektiği sıkıntıların Erol Evcil ve Malki cinayetiyle bir alakası var mı? Sizin adınız nasıl karıştı bu işe?” sorusu üzerine): Nesim Malki bizim müşterimizdi. Bu Erol Evcil denilen arkadaş, oğlumun arkadaşı. Ona mal sattırıyor, ondan sonra o Nesim Malki’yle işbirliği yapıyor, Nesim Malki’den mal alıyor. Malki öldü. Ondan sonra şehir efsanesi gibi benim oğlumu güya MOSSAD kaçırmış, ondan bir müddet sonra çıkıyor, yok benim borcum varmış. Nesim Malki öldüğü zaman bizim şirketimize 20 milyon dolar borcu vardı. Rahmetli ortağı Hayim Erkohen ve oğlu Erol Erkohen bize olan borcunu kurşuna kadar ödediler. Bu konular tamamen şişirmedir. Ben o şehirde efsaneyim, benim çocuğumu MOSSAD değil, hiçbir şey kaldıramaz, yakarım ortalığı çünkü, o hatayı da yapmam, şey ettirmem..
GEL TEOMAN (KOMAN) ABİ DEDİM (Sahip olduğu bankalardan İnterbank’ın yönetim kurulunda Teoman Koman’ın yer almasıyla ilgili soru üzerine): Benim çok yakın arkadaşım Teoman Koman. 1978 senesinde Bursa Işıklar Askeri Lisesinde Albay. O zaman biz dost olduk onunla. Dostluğumuz devam etti. Emekli olduktan sonra da “Gel Teoman Abi, bizim yönetim kurulumuzda ol” dedim. Dürüst bir insan olarak bildiğim, bugün de sevip saydığım bir insandır.
VELİ KÜÇÜK HAYALPEREST ADAMDI: Çok tanımam. Hayalperest bir adamdı Veli Paşa. Gelir, çay içerken orada (otelde), ben de gittiğimde görürüm. Benimle şeyi yoktur. Ama tanışıklığım var.
gazetevatan
En Çok Okunan Haberler