Darbeye ilk tokat Bursa'da vuruldu!

İhanet ve işgal çetesinin 15 Temmuz 2016 akşamı harekete geçerek başlattığı darbe girişimine ilk tokadı Bursa’da Jandarma Bölge Komutanı Emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık ve Cumhuriyet Başsavcısı Abdülkadir Şahin vurdu. Bursa’daki girişim 2 saatte bertaraf edilirken, milletin ilk zaferi Bursa’da gerçekleşti.

 

FETÖ ihanet çetesinin ülkeyi işgal ederek iç savaşa götürmeyi amaçlayan darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi Bursa’daki kalkışma, Bursa’da Jandarma Bölge Komutanı Emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık ve Cumhuriyet Başsavcısı Abdülkadir Şahin’in zamanında müdahalesi ile 2 saat içinde bastırılıyor. 15 Temmuz 2016 saat 22.30 civarında ilk mesaj Bursa Jandarma Haber Merkezi’ne düşüyor. Birer dakika arayla düşen 3 mesajı alan Jandarma Harekât Merkezi’nde görevli Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Erkan Şen, mesajı darbeci albay eski Bursa İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş’a iletmek için telefon etti ancak ulaşamıyor. 22.45’de Genel Kurmay Başkanlığı adına gönderilen bir mesaj daha geliyor. Bir kez daha Akkuş’u arayan Şen, yine telefondan ulaşamıyor. Telefonunda harekat merkezinden arandığını gören ve Haber Merkezi’ni arayan darbeci Albay Akkuş’a Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Erkan Şen, mesajları iletiyor.  Şen, watsapp’tan gelen 2 mesajı Akkuş’a gönderiyor.

SALDIK PAŞA 22.50’DE HABER ALDI

Saat 22.47’de Erkan Başkanı Kemal Şahintürk’e Harekât Merkezi’nde vardiya amiri olan Bilal teğmen, süratle gelen sıkıyönetim emrini bildiriyor. O da telefonla sıkıyönetim emri geldiğini, bu emre göre İl Jandarma Komutanı Albay Yurdakul Akkuş’un Bursa İli Sıkı Yönetim Komutanı olduğu bilgisini Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık’a bildiriyor. Saldık Paşa, evden verdiği emirle derhal garnizondaki 10 kişilik JÖH ekibinin nizamiyeye dikilmesi, nizamiyenin kapatılması ve içeriye kimsenin alınmaması emrini veriyor. 22.55’te yola çıkan Tümgeneral Saldık, Vali’yi arayıp bilgi vermek istiyor. Vali İzzettin Küçük’ü aramak isterken şaşırıp kısa bir süre önce Bursa’dan ayrılan Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nu arıyor. Konuyu anlatıyor. Sonra telefonu kapatıp Vali İzzettin Küçük’ü arıyor. Durumu izah ettikten sonra “Emrinizdeyim” diyor.

ÖNCE AKKUŞ GELİYOR

Garnizona darbeci Albay Yurdakul Akkuş ile Erkan Başkanı Albay Kemal Şahintürk birlikte giriyor. Darbeci albayın “İyi akşamlar komutanım” sözlerine Şahintürk, “Ya Yurdakul durum nedir?” diye yanıt veriyor. Akkuş umursamaz bir tavırla “Çıkıp bakacağım” diyor. Şahintürk, darbeciyi engellemek yerine içeri girmezsine göz yumuyor ve hiçbir müdahalede bulunmuyor. Şahintürk kapıda beklerken yanına Uzman Çavuş Duran Demir gelerek Albay Akkuş’un emir verdiğini, odasına gitmesini ve başka yere giremeyeceğini iletiyor. Albay, uzman çavuşun emrine uyuyor.

SEYFULLAH PAŞA GARNİZONA YETİŞTİ

Saat 23.25’te Tümgeneral Seyfullah Saldık nizamiyeye ulaşıyor. Jandarma Özel  Harekât Tim Komutanı’nı nizamiye içinde yanına çağırıyor. “Tim mevzilendi mi?” diyor. JÖH Timini mevzilendiriyor. “İçeriye kimseyi almayacaksınız. Zorlayan olursa ateş edin” emrini veriyor. Saldık Paşa, nizamiye içinde bulunan hazır kıta silahlı askerler ile gece vardiyasındaki nöbetçileri görüp onlara yöneliyor. Ve bağırarak; “(Henüz emri görmeden) Bir sıkıyönetim emri gelmiş. Bu kanunsuz bir emirdir. Ben bu emri tanımıyorum. Vatanımın ve milletimin emrindeyim. Biz asla ihanetin parçası olmayacağız. Yasal komutanınız benim. Kimse bu emre uymasın. Büyük ihanet olur” diyor. Nöbetçi rütbelilere tekrar kritik müdahale emirleri veriyor. Paşa, kışla içine kimsenin girmeyeceğini, kimsenin kışla içinde toplanmayacağını bildirerek, “Kimseye silah verilmeyecek ve silahlıkların anahtarları toplanarak bana getirilecek” emrini veriyor. Artık nizamiyeden makamına doğru yürüyüşe başlayacağı esnada 23.30 sıralarında önüne biri dikiliyor. “Komutan” diye sesleniyor. Seyfullah Paşa öfkeli bir sesle “ne var” diye bağırıyor. Sonradan nizamiyede görevli nöbetçi astsubaylığı yapan darbeci uzman çavuş Duran Demir olduğu anlaşılan bu kişi, Seyfullah Saldık’a sıkıyönetim komutanı Yurdakul Albay emir verdi odanıza gidecek, başka bir yere gitmeyecekmişsiniz” şeklinde emir vermeye kalkıyor. Seyfullah Paşa, o an deliye dönüyor.  Tümgeneral Saldık, “Ne sıkıyönetimi ulan. Ben deminden beri ne diyorum. Ben bu emri tanımıyorum. Ben haram lokma yemedim. Vatanıma ihanet etmem. Ben Cumhurbaşkanımızın ve Genelkurmayımızın emrindeyim. Başka yerden gelen emirlere uymam” diyerek darbeci uzman çavuşu JÖH timi ve rütbelilerin önünde tekme tokat dövüyor ve “alın bunu JÖH” diyor.

DARBECİ ALBAY’I KOLUNDAN TUTARAK GARNİZONDAN DIŞARI ATTI

Saat 23.40’da Saldık Paşa nizamiye önünde darbeci Albay Akkuş’la karşılaşıyor.  Akkuş’un içeri girdiği zannıyla, “Derhal dışarı çık” diye bağıran ve Akkuş’un dışarı çıkmak istememesi nedeniyle kolundan tutarak kapıdan dışarı attı. Mahkeme tutanakları ve Meclis Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadelere göre Saldık, “Benim cesedimi çiğnemeden içeri giremezsin. Burada ihanete müsaade etmem” diye bağırdıktan sonra nizamiye önünde ve dışarıda bekleyen kalabalığı dağılmalarını emrederek dağıtıyor.

SALDIK O ANLARI ŞÖYLE ANLATTI

Tümgeneral Seyfullah Saldık, bir haber ajansına verdiği mülakatta o anları anlattı.  Garnizona giderken Bursa Valisi'ni telefonla aradığını, hain bir darbe girişimi olduğunu ve kendisinin buna uymayacağını anlattığını ifade eden Saldık, "Süratle nizamiyeye vardım. Nizamiyede durdum, doğrudan makama gitmedim. Hemen JÖH tim komutanını yanıma çağırdım. Onları nizamiyede mevzilendirdim. Onlara 'Asla kimseyi içeri almayacaksınız. İçeri girmeye zorlayan olursa, zorlayana ateş edeceksiniz" şeklinde emir verdim. Nizamiyenin iç kısmında hazır kıta bekleyen erleri ve gece nöbet tutan rütbelileri görünce onlara kısa bir konuşma yaptım. Arkadaşlar bir emir geldiği söyleniyor. Sıkıyönetim emri gelmiş bu emir kanunsuzdur. Asla biz bu emre uymayacağız. Biz vatanımızın milletimizin emrindeyiz, kesinlikle bu emre uymak büyük ihanet olur. Kimse yanlış yapmasın. Yasal komutanınız benim. Ben de milletin, devletimin emrindeyim" şeklinde personeli uyardım. Nöbetçi heyetine dönüp yine yüksek sesle nizamiye önünde bağırdım. Kesinlikle içeriye kimse girmeyecek ve içeride de kimse toplanmayacak, kimseye silah verilmeyecek. Silahlıkların kapatılması yönünde verdiğim talimatım hayatımı kurtardı. Darbeci albayın talimatla silahlarını doldurttuğu iki asker, benim talimatımı yerine getiren bir astsubay tarafından engellendi" şeklinde konuştu.

Yarın: Darbecinin garnizondaki eylemleri… Osmangazi Jandarmada neler yaşandı?