Dülger: 'Doğru eğitim, ışığı güneşe döndürür'

İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger özel eğitimin önemli bir mesafe kat ettiğini belirterek, “Özel eğitim gereksinimi olan öğrencilerin en çok ihtiyaç duydukları şeyin sevgi olduğuna inanıyoruz. Öğrencilerimizin her biri birer ışıktır. Doğru bir eğitim bu ışığı güneşe döndürecektir” dedi.
Türkiye’nin özel eğitim konusunda önemli mesafe kat ettiğini belirten İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger, Bursa’da resmi 44 özel eğitim okulu ve 821 özel eğitim sınıfında toplam 4 bin 722 öğrencinin eğitim aldığını söyledi. Her düzeyde öğrencinin okula erişimini sağlamayı arzu ettiklerini ifade eden Dülger, “Engelli bireylerin sosyal yaşama uyum sağlamaları ve kendilerini her yönden geliştirmeleri konusunda büyük desteğe ihtiyaçları var. Bakanlığımız açıkladığı 2023 vizyonu kapsamında engelli bireylerin iyi bir eğitim alması, sanatsal yeteneklerini geliştirmesi, ortaya koydukları eserlerin toplumun diğer fertleriyle paylaştırılması gibi amaçlarımız var. Onlar hiçbir zaman yalnız değiller. Özel öğrencilerimiz, aileleri ve öğretmenleriyle birlikte takdire şayan işler başarıyorlar.” dedi.

“FIRSAT VERİLDİĞİNDE ÜRETEN BİREYLER OLUYORLAR”

Herkesin potansiyel bir engelli adayı olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Dülger, “Özel eğitim gereksinimi olan öğrencilerin en çok ihtiyaç duydukları şeyin sevgi olduğuna inanıyoruz. Öğrencilerimizin her biri birer ışıktır. Doğru bir eğitim bu ışığı güneşe döndürecektir. Bu nedenle özel eğitim okullarımızda doğru bir dil oluşturmak ve kullanmak noktasında büyük bir çaba sarf ediliyor. Öğrencilere ihtiyaçlar kapsamında günlük yaşam becerilerine göre eğitimler verilirken, bir yandan da üreten, kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız yaşayabilen, toplumla etkileşim halinde olan ve kendi sorunlarını çözebilen birer birey olarak yetişmelerini sağlamak istiyoruz. Bugün, özel eğitim okullarımızda öğrencilerimiz takı tasarımı, seramik ürünleri, bez çanta gibi birçok alanda üretim yapıyorlar. Fırsat verildiğinde bu çocuklar da üreten bir birey oluyor. Öğrencilerimiz toplum içinde de bir şeyler yapabilmenin mutluluğunu yaşıyorlar. Bu da bizim için önemli.” dedi. (Özlem ATAÇ)