Hakan Şükür'e zor sorular

GS Eski Başkanı Özhan Canaydın’ın iflas masasından ve alacaklılarından kaçırarak dünürlerinin üzerine devrettiği Samanlı Mahallesi’nde ova koruma kapsamındaki arazisinin kentsel dönüşüme açılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan “olur” almasını sağlayan Hakan Şükür’den yanıt bekliyoruz:

 * Arazinin iflas masasından kaçırılarak TOKİ aracılığıyla kentsel dönüşüme sokulmasına ve rant elde edilmesine aracı oldunuz mu?

* Ova koruma kapsamında olan ve tamamında tarım yapılan bu arazinin ova korumadan çıkarılarak betonlaştırılmasında kimlerle işbirliği yaptınız?

* Ovanın ortasına saplanacak bu TOKİ hançerinin Bursa ayağında Yıldırım Belediyesi’nden onay alınması noktasında Başkan Özgen Keskin’le aranızdaki “cemaat kardeşliği”nin etkisi var mı?

 

Kısa süre önce AK Parti’den istifa ederek Hükümet- Cemaat restleşmesinde tarafını açıkça belli eden Milletvekili Hakan Şükür’ün,  Galatasaray Eski Başkanı Özhan Canaydın’a ait tarım arazisinin imara açılmasında da cemaat bağlantısından faydalanmıştı. Şükür’ün Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin’le arasındaki “cemaat kardeşliği”ni kullanarak betonlaşmasına aracı olduğu ova arazisine dair tek dosyaya çelişkili iki karar alındığı ortaya çıktı. Galatasaray Eski Başkanı Özhan Canaydın’a ait tarım arazisine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan “imara uygundur” kararı aldırdığını gazetemizin 117. Sayısında “Ovanın ortasına TOKİ hançeri” başlığıyla duyurmuştuk. Canaydın’ın iflas masasından ve alacaklılarından kaçırarak dünürlerinin üzerine devrettiği arazinin kentsel dönüşüm kapsamına alınmasına dair Yıldırım Belediyesi’nde dosyaya işlenmiş iki farklı karar olduğu ortaya çıktı. Yıldırım Belediyesi’nin kentsel dönüşüm kapsamına alınmasına onay verdiği arazi için aynı gün içerisinde düzeltme yaparak ret kararı vermesi akılları karıştırdı. Tamamında tarım yapılan ve ova koruma kapsamında bulunan 150 ve 50 dönümlük 2 parsel halindeki arazinin imara açılmasında Şükür’ün çabasıyla Bakanlık’tan alınan “uygundur” raporunun etkili olduğu görülüyor.

İFLAS MASASINDAN KAÇIRILAN ARAZİ DÜNÜRLERDEN ÇIKTI

Yıldırım Belediyesi’nin çarpık yapılaşmayla mücadele etmek için yola çıktığı kentsel dönüşüm projesinin tamamında tarım yapılan ve üzerinde yerleşim bulunmayan ova parsellerine uzanmasıyla “Şükür- Canaydın” dayanışması da ortaya çıkmıştı.  Toplam 140 bin 690,57 metrekare yani yaklaşık 150 dönüm tarım arazisi ova koruma kanununa rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından TOKİ’nin imar çalışmasına açılmıştı. Kısa süre öncesine kadar Galatasaray eski Başkanı Özhan Canaydın’a ait olan ve iflas erteleme kararı öncesinde dünürlerine devrettiği yaklaşık 150 dönümlük tarım arazisi de bu noktada dönüşüme dahil oluyor. 15 hektarlık tarım alanına denk düşen 3540 ada ve 215 parsel numaralı arazinin sahibi olarak Fatma Suna Küçükoğlu ile 3540 ada ve 217 parsel numaralı arazinin sahibi olarak Ayşe Selen Türker kardeşler görülüyor. Küçükoğlu ve Türker, Canaydın’ın kızının gelin olduğu Diniz Holding’in varislerinden, yani arazinin sahibi görülen isimler tapu kayıtlarındaki eski sahip Özhan Canaydın’ın dünürleri. Özhan Canaydın Samanlı’daki 150 dönümlük tarım arazisini iflas masası, alacaklılar ve alacaklı bankalardan kurtarmanın yolunu aile içi sözde satış yapmakta bulmuştu.

TARIM ARAZİSİ NASIL İMARA AÇILDI?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 31. 01. 2013 tarihli kararı ile “yüzde 25’i TOKİ’ye hibe edilmek koşuluyla” söz konusu araziyi imara açmıştı. 6306 sayılı kanun gereği artık tarım alanı vasfını kaybeden araziler için alınan “Rezerv Yapı Alanı” kararı tamamında aktif tarım yapılan bir arazi için nasıl çıkarılmıştı? Milletvekili ve aynı zamanda Galatasaraylı eski futbolcu Hakan Şükür de bu noktada etki gösterdi. Şükür tarafından takip edilen dosya Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oluruyla imara açıldı.

CEMAAT HATRINA MI ONAY VERİLDİ?

Özhan Canaydın’a ait olan ve dünürünün kızları Fatma Suna Küçükoğlu ile Ayşe Selen Türkel’e ait görülen 3540 ada ve 215- 217 nolu parsellerdeki arazinin imara açılmasına dair plan değişikliği konusunda Yıldırım Belediyesi’nden önce “onay” sonra da “red” kararı alınan iki tutanak çıktı. Belediye “rezerv alanı olması uygundur” kararında; 1/100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı’nda arazinin “özel mahsul alanı”, 1/25000 ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planları’nda “tarımsal niteliği korunacak alan” olarak görüldüğünü belirtiyor. 1/1000 ölçekli plan dahilinde karar verme yetkisinin ilçe belediyesinde olduğunu ifade eden kararda, 1/25000 ve 1/5000 ölçekli planların Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olduğu belirtilerek adeta kendi sorumluluğunu da hafifletiyor. Belediye aynı kararla 17/12/2012 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla riskli alan ilan edilen araziyi yüzde 25’i Yıldırım Belediyesi’ne hibe edilmek şartıyla imara açıyor.

Yıldırım Belediyesi aynı gün içerisinde bir karar daha alarak arazinin imara uygun olmadığını duyurdu. Büyükşehir Belediyesi’nin kurum görüşüne dayandırılan ikinci kararda ise 1/1000 ölçekli planda yapılan değişikliğin üst planlarla uyuşmadığı, imar izninin korunması gereken tarım arazisinde kaçak yapılaşmayı tetikleyeceği ve bu nedenle yapılaşmaya uygun olmadığı belirtiliyor. Yıldırım Belediyesi’nin “uygundur” kararında bile tarım arazisi olduğu ve korunması gerektiği belirtilen parsellerin imara açılmasında Başkan Özgen Keskin’in aralarında cemaat kardeşliği hukuku bulunan Milletvekili Hakan Şükür’ü kıramadığı hissediliyor. Belediye’nin geri adım atarak aynı arazi için “ret” kararı vermesi ise ova katliamına yükselecek itirazlara dair koruma kalkanı niteliğinde.