SON DAKİKA
Hava Durumu

Kavgada bile söylenmez!

Haber Giriş Tarihi: 27.11.2013 13:35
Haber Güncellenme Tarihi: 27.11.2013 14:35
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Kavgada bile söylenmez!
Köşe yazarı Mehmet Ali Yılmaz, “a gazete”de 27 Kasım 2013 günü yayınlanan “Birileri Sena Kaleli’ye artık “dur” demeli!” başlıklı yazısında “kadın hareketi”ni ağır sözlerle eleştirdi.  Yılmaz, Kadın Adayları Desteleme Derneği (KADER) Başkanı Fatoş Birinç’e hitap ederek başladığı yazısında, CHP’yi % 33 kadın kotasını doldurmak için “kafadan çatlak” kadınları siyaset arenasına taşımakla ve cinsiyet ayırımcılığı yapmakla suçladı. Mehmet Ali Yılmaz’ın KADER Başkanı Fatoş Birinç’e Sena Kaleliye “bi sus artık bi sus”  deme çağrısında bulunduğu yazısı şöyle:

 

Birileri Sena Kaleli’ye artık “dur” demeli!

 

Arkadaşımız Fatoş Birinç KADER yani, Kadın Adayları Desteleme Derneği’ne başkan oldu; şimdi mecburen ortalıkta gezip duruyor, “Seçimlerde ille de kadınları aday yapın” diye.

Ya bi git Fatoş bi git ya!..

Aklı başında olanları tenzih ederim ama mahalle kahvesinde oturmaktan hoşlanmayan ve de sabahtan akşama dek her gün memleketi kurtarmaya düşkün ne kadar kafadan kırık emekli varsa gidip bakıverin, siyasi partilerin il, ilçe binalarında beleş çay içerken görürsünüz kendilerini!

Yine en çok “kafadan çatlak” kadının boy gösterdiği arenadır siyaset sahnesi.

Yalan mı?

Bunu bir kadın siyasetçi olarak en iyi Fatoş’un kendisi bilir!

Bilir de mesela CHP’de yüzde 33 olan kadın kotası tamamlanacak diye delege listelerinden tutun da il, ilçe yönetimlerine, meclis üyesi ya da milletvekili sıralamalarına dek yazılacak düzgün kadınların tırım tırım mumla arandığını, nitelikli ve kaliteli kadın siyasetçi sayısının düşüklüğü yüzünden oraların yine “çatlaklarla” doldurulmak zorunda kalındığını niye söylemez acaba!

İş erkeklere geldi mi “demokrasi, önseçim” avazeleri…

Sıra kadına geldi mi de ille kota!

Var mı öyle dava?

Eğriye eğri, doğruya doğru…

Cinsiyet ayırımcılığı yapıyorsunuz kardeşim!

Siyasetçi dediğin ister erkek, ister kadın olsun, donanımlı olsun, düzgün olsun.

İlle de “kadın” olacak diye kimi nevrotik “kafadan kontakları” çekmek zorunda mı bu millet canım?

Neyse…

Sinirlendim Sena Kaleli’ye de, ondan sert girdim Fatoş’a!

Bereket arkadaşımızdır, dostumuzdur kahrımızı çeker o.

 

……………..

 

Birilerinin kendi iyiliği ve Allah rızası için CHP’li Bursa Milletvekili Sena Kaleli’ye azıcık akıl öğretmesi, fikir vermesi lazım artık!

Sena Kaleli bizzat bizim yüzümüze de kesinlikle yeniden milletvekilliğine aday olmayacağını açık açık söylemiş birisi.

Öte yandan, bir süreden beri Ankara’dan kulağımıza gelip duruyordu Kaleli’nin genel merkezde beni  “Mudanya belediye başkan adayı yapın” diye gezip durduğu.

Zaten Genel Başkan Kılıçdaroğlu hiçbir milletvekilinin ilçelerden aday gösterilmesine izin vermiyor ama…

Sena Kaleli’nin bu yöndeki çabalarını “fesuphanallah” çekip, görmezden geliyorduk.

Dahası, kendisine yapılan “madem istiyorsun yine büyükşehire aday ol” şeklindeki önerileri reddeden Kaleli’nin, ille de seçim kazanılması kesin diye düşünülen Mudanya’yı istemesi, yine tepeden inmeciliğe, siyasette emek vermiş insanları dikkate almamaya dair çarpıcı bir örnekti.

En son dün Bursa Hakimiyet’te kardeşimiz Ersel Peker’e verdiği beyanatı okuyunca madem hiç kimse çıkıp da iki çift laf etmiyor, yine iş başa düştü diye düşünüp iki satır yazmaya karar verdim.

 

……………..

 

Ersel’in yazdığına göre Mudanya’ya aday olabilmek için “iç çekiyormuş” Sena Kaleli; yani, yanıp tutuşuyormuş sizin anlayacağınız!

Kıyamam!

Oturup da İsrailliler’den aldığı milyonlarca doları kıtır kıtır yemek yerine nasıl memleket sevdasıyla coşuyor kendisi değil mi?

Yaptığı bu kaçıncı gaftır, kaçıncı kezdir partililerinin gönlünü incitmiştir Sena Kaleli artık sayısını unuttuk!

Bu gün Google’a “Sena Kaleli” yazın, ilk sırada “Ben Atatürk’ün bekçisi değilim” ifadesiyle karşılaşırsınız.

Hayır, kötü niyetli olmadığını hatta biraz saflık derecesine yakın iyi niyet taşıdığını bizzat bilenlerdeniz ama…

Bir siyasetçi nerede durup, nerede durmaması gerektiğini, ağzından çıkan lafı da sözü de bilecek canım!

Çağırıyorlar Kaleli’yi, “barış yürüyüşü yapacağız” diye, O da CHP milletvekili olarak hopbidi hopbidi koşturarak gidiyor!

Bilmiyor ki PKK yandaşlarının yıllardır her kış arifesinde sahte “barış” nidalarıyla zaman kazanmak için lobi oluşturmaya çalıştığını.

Daha dün BDP Milletvekili Sabahat Tuncel’le birlikte Bursa Kent Meydanı’nda el kaldırırken çekilmiş göbeği pırtlak fotoğrafı CHP’ye oy verenleri ne kadar incitti farkında bile değil kendisi!

Hangi birini sayalım?

Katıldığı bir toplantıda kadına karşı uygulanan şiddet konuşulurken “Kocam beni de dövmüştü” diyerek, o sakin munis adamı rencide etmesi de hafızalardan çıkmıyor mesela!

Hem Tufan hoca zavallım nasıl dövsün ki O’nu, yolar adamı maazallah bir dakikada valla!

 

…………….

 

Evet…

Sena Kaleli beni bu kez de Mudanya’dan aday yapsınlar diye yanıp tutuşuyormuş!

Çok ayıp bir şey hem de çok ayıp!

Fatoş…

Şu Sena Kaleli’ye de iki çift laf söylesene?

“Ayıptır, günahtır” de mesela?

“Hem Mudanya’da eğilim yoklaması yapıldı” de…

“Bunu görmezden gelerek çıkıp da “beni aday yapsalar” diye ortalıkta dolaşmak en başta demokrasiye inanmamaktır. Partililere, emeğe saygısızlıktır. Sen koskoca bir CHP milletvekilisin. Üstelik kadınsın yani bizleri de temsil ediyorsun. Tüm bunların farkına var artık.  Bi sus artık bi sus” de mesela?!.

 

 

 

 

 

 

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.