SON DAKİKA
Hava Durumu

NUMAN ŞEKER'DEN KINAMA

Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, Yunus Emre İlkokulu'ndaki ilköğretim haftası kutlama programı

Haber Giriş Tarihi: 15.09.2014 16:25
Haber Güncellenme Tarihi: 15.09.2014 17:25
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
NUMAN ŞEKER'DEN KINAMA
Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, Yunus Emre İlkokulu'ndaki ilköğretim haftası kutlama programı esnasında Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Aktif Eğitim-Sen Üyeleri’nin İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya'ya yönelik yaptığı protestoyu kınadı. Numan Şeker, “İlk kez okula giden çocuklar için bayram niteliğinde olan ilköğretim haftasının ilk gününde Muhalif sendikalar, Bursa’da provokatif bir tutum içine girmişlerdir” dedi.

 

2014-2015 eğitim-öğretim yılı Türkiye genelinde, yaklaşık 16 milyon 500 bin öğrencinin ve 874 bin öğretmenin; Bursa yerelinde ise 550 bin öğrenci ve 27 bin öğretmenin sınıflarla buluşmasıyla başlıyor. Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, yeni eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği binasında basın toplantısı düzenledi. Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı olarak 2014-2015 eğitim-öğretim yılı ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Numan Şeker, muhalif sendikaların 4 yılını dolduran okul müdürlerinin 75 puanın altında kalanlarının görevden alındığı gerekçesiyle Yunus Emre İlkokulu'ndaki yaptığı protestoyu kınadı. Muhalif sendikaların Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi Bursa’da bir çatı oluşturduğunu ifade eden Başkan Numan Şeker, Türk Eğitim-Sen öncülüğündeki bu çatının Bursa’da eğitim alanlarını adeta provoke ettiğini belirtti. Yapılan protestoyu velilerin de büyük tepki gösterdiğinin altını çizen Numan Şeker, “İlk kez okula giden çocuklar için bayram niteliğinde olan ilköğretim haftasının ilk gününde Muhalif sendikaların, Bursa’da provokatif bir tutum içine girmişlerdir. Böylesi bir günde yaptıkları, anca dağa çıkıp isyan edenlerin haline benzetilebilir” dedi. Her zaman istişareden, çözümden ve görüşmeden yana olduklarını ifade eden Şeker, “Memur-Sen olarak kırmak, dökmek, sövmek, hakaret etmek ve tehdit etmekten yana değil; sadece insanlarla ve ilgililerle görüşerek, problemlerin çözüleceğini inanıyoruz. Biz özellikle eğitim camiasının ideolojiden uzaklaşmış bir zümre olması gerektiğine inanıyoruz. Ama maalesef bu muhalif çatı eğitim camiasını ve eğitim alanlarını provoke ediyorlar” diyerek, şunları kaydetti: “Eğitimcilerin bu işlere girmesi kesinlikle kabul edilemez.”

 “EĞİTİMDE GEÇMİŞE DEĞİL GELECEĞE BAKILSIN”

Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, Milli Eğitim Bakanlığı’nda geçmişten kalan sorunların değil geleceğe ilişkin sorumlulukların konuşulmasını istediklerini belirtti. Eğitimdeki kronikleşmiş sorunların eski Türkiye’de kaldığını belirten Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, “Eğitimde adaletsiz katsayı uygulaması, kesintisiz eğitim dayatması, kız öğrencilerin üniversite önlerinde yaşadıkları dram, milli güvenlik dersi aracılığıyla eğitimin vesayet altında tutularak izlenmesi ve eğitim çalışanlarının fişlenmesi, andımız uygulaması gibi birçok kronikleşmiş sorunlar; eski Türkiye’de kalmış olmasının Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından alınmış önemli mesafelerdir” dedi.  Numan Şeker, eğitimde bütçenin artırılması, ücretsiz ders kitabı uygulaması, yeni derslik üretiminde alınan mesafe, mevcut öğretmen sayısının yarıya yakınının geçmiş on yıllık süreçte eğitime kazandırılmış olması, her sınıfa akıllı tahta ve her öğrenciye ücretsiz tablet gibi sıralanacak yenilikler ise gelecek açısından şüphesiz önemli yatırımlar olduğunun altını çizdi.  Eğitimde yapılanlarla yetinme diye bir şey söz konusu olamayacağını belirten Şeker, şöyle konuştu: "Dinamik bir süreç olan eğitimde yapılacaklar, yapılanlardan her zaman fazladır."

 

“EĞİTİMDE PEK ÇOK SORUN HALA ÇÖZÜLMEYİ BEKLİYOR”

Eğitimde çözüme kavuşturulmaya bekleyen sorunların olduğunu ifade eden Numan Şeker, “Kılık kıyafet yönetmeliğindeki "başı açık" ibaresi yüzünden öğrencilerin yaşadıkları mağduriyetler, çerçeve yönetmelikteki bazı antidemokratik yaptırımlar yüzünden kamu çalışanlarının yaşadıkları mahrumiyetler, öğretmenlerin kariyer basamaklarına ilişkin yaşadıkları belirsizlik, ek ders esaslarındaki adaletsizlikler, nöbet görevlerinin ücretlendirilmemesi, öğretmen açığı, eğitim çalışanlarının atama ve yer değiştirme süreçlerinde yaşadıkları problemler, akademik personelin mali durumlarının hala iyileştirilmemiş olması, yüksek öğrenim öğrencilerinin barınma ihtiyaçlarının karşılanmasında imkanlar açısından karşılaşılan yetersizlikler gibi çözüme kavuşturulması gereken hususların 2014-2015eğitim öğretim yılı içerisinde aşılmasını ümit ediyoruz” diye konuştu.

"MÜFREDATTA TEMEL DEĞİŞİKLİKLERE İHTİYAÇ VAR"

4+4+4 eğitim sistemiyle arzulanan sonuçların elde edilebilmesi, vatandaşların sahip olduğu ahlaki ve toplumsal değerlerin, müfredatın yeniden belirlenmesi noktasında öncelikle göz önüne alınması gerektiğini vurgulayan ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, şunları söyledi: "Zira değerler; düşünmede ve zihni muhakemede birer araç olarak kullanılmak, kişilerin dikkatini istenen, yararlı ve önemli görülen kültür nesneleri üzerinde odaklaştırmak, ideal düşünme ve davranma yollarını göstermek gibi fonksiyonları icra eder. İnsan davranışlarını belirleme ve insan karakterini şekillendirme noktasında oynadıkları bu çok önemli rol nedeniyle toplumun sahip olduğu bu değerlerin yeni nesle aktarılması, belirli bir düzen, iç tutarlılık ve bir sistem dahilinde verilmesi gerekmektedir."

"KILIK KIYAFET YÖNETMELİĞİNDEKİ ANTİDEMOKRATİK UNSURLAR TEMİZLENMELİ"

Türkiye’de yıllardır kamusal alan yalanıyla kadınlara ve kız öğrencilere yönelik kılık ve kıyafet dayatması uygulandığını belirten Numan Şeker, "Sendikamızın çeşitli eylem ve etkinliklerinden sonra başlattığı, kamuoyu desteğini ortaya koyması bakımından bir ilk olan 12 milyon 300 bin imza ve sonrasında ortaya koyduğumuz sivil itaatsizlik neticesinde kamuda çalışan kadınlara yönelik ’başı açık’ dayatması ortadan kalmış ve kadının kamu hizmetlerine katılımında önemli bir eşik aşılmıştır” diyerek, konuşmasına şöyle devam etti: “Ama ne yazık ki aynı ibare, imam hatip okulları dışındaki örgün eğitim kurumlarında geçerliliğini korumakta, öğrencilerin kılık kıyafet yönetmeliğinde yerini korumaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, darbe dönemlerinin dayatması olan bu ibareyi yönetmelikte kökten temizlemeli, öğrencilerin özgür iradelerine ve dini hayatlarına müdahale niteliği taşıyan bu dayatmaya son vermelidir. Kamu personelini ilgilendiren çerçeve yönetmelikte de acilen değişiklik yapılarak, sivil itaatsizlik gerekçelerimizden olan çalışanlara kılık ve kıyafet dayatmalarından vazgeçilmelidir."

"EK DERS ESASLARINDAKİ EŞİTSİZLİK GİDERİLMELİ, DERS ÜCRETLERİ ARTIRILMALI"

Uzun süredir öğretmenlerin ek ders ücretlerinde iyileştirme yapılmadığına dikkat çeken Şeker, MEB’in iki yıl önce sendikalardan da görüş alarak ek ders esaslarında yapmayı planladığı değişikliği bir türlü yapamadığını belirterek, "Ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hala değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, sekiz yıla yakın bir süredir uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Sendika olarak hazırlayıp bakanlığa sunduğumuz taslak dikkate alınmalı, gerekli mevzuat değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları çözüme kavuşturulmalıdır. Hala 10 TL’nin altında olan ek ders birim ücreti, en az 15 TL’ye yükseltilmeli, öğretmenlerin girebilecekleri ek ders saati üst limiti yeniden gözden geçirilerek, ihtiyaçlar doğrultusunda artırılmalıdır" diye konuştu.

"ÖĞRETMEN NÖBET GÖREVLERİ ÜCRETLENDİRİLMELİ"

Kamu kurumlarında yapılan her nöbet görevinin bir karşılığı varken, MEB’e bağlı eğitim kurumlarında nöbet görevinin bir karşılığı olmamasının izah edilecek bir tarafı olmadığını vurgulayan Numan Şeker, "2012-2013 yılı toplu sözleşme masasına da taşıdığımız, ‘Eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerce fiilen yerine getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için 4 saat ek ders ücreti ödenir’ şeklindeki haklı talebimiz karşılanmalıdır" dedi.

"YENİ ÖĞRETMEN ATAMASINDA 40 BİN RAKAMININ ÜZERİNE ÇIKILMALI"

40 bin öğretmen ataması için müracaatların başladığını hatırlatan Şeker, yeni öğretmen atamasında 40 bin sayısı azımsanacak bir rakam olmadığını ancak öğretmen ihtiyacı dikkate alındığında bunun yeterli olmayacağının görüldüğünü ifade ederek, şunları söyledi: “Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olanın okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olması olduğunu "40 bin atama sonrası yeni öğretmen atamasında 100 bin rakamına ulaşmak için imkanlar zorlanarak, öğretmen açığı nedeniyle yaşanan problemlerin önüne geçilmelidir."

 

"ÖĞRETMEN ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ YAYINLANMALI"

Öğretmen atama ve yer değiştirme işlemlerinde yaşanan belirsizliklerin nedeni olarak yönetmeliğin yayınlanmamış olmasını gösteren Şeker, şu ifadeleri kullandı: "Bakanlık, bir an önce yönetmelik ile ilgili hazırlıklarını tamamlamalı, yetkili sendikanın katkısını alacak şekilde paylaşıma sunmalı ve 2013-2014 eğitim-öğretim yılında yaşanan belirsizliklerin 2014-2015 eğitim-öğretim yılında da yaşanmaması için yönetmeliği yayınlamalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, bu yıl il içi atama, il dışı atama, resen atama ve özür grubu atamalarında çözüm endeksli yaklaşımlar sergilemiş fakat zamanında norm güncellemelerini yapıp, bir adım sonrasında yaşanabilecek muhtemel durumları kestiremediğinden bazı sıkıntılar yaşanmıştır. 2014-2015 eğitim-öğretim yılı bu anlamda sorunsuz geçmelidir."

"YÖNETİCİ GÖREVLENDİRME TAKVİMİ İVEDİ BİR ŞEKİLDE SONUÇLANDIRILMALI"

MEB’in görevde 4 yılını dolduran müdürlerle ilgili değerlendirmelerini tamamladığını hatırlatan Numan Şeker, şunları söyledi: "Devamına karar verilmeyen müdürlerin boşalttıkları kadrolara görevlendirme yapılması süreci devam etmektedir. Yaz döneminde yapılması gereken bu iş ve işlemlerin eğitim-öğretimin içerisine sarkması kısa süreliğine de olsa eğitimi olumsuz etkileyecektir. İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü, yönetici görevlendirme takviminin ivedi bir şekilde sonuçlandırılması için gerekli önlemleri almalıdır."

"OKULLARIN BÜTÇE SORUNUNA ÇÖZÜM GETİRİLMELİ"

Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, okullara bütçe verilmemesi nedeniyle yaşanan problemlere köklü çözüm getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Okulların zaruri harcamaları için okul aile birliklerince üretilmeye çalışılan çözümlerin yetersiz kaldığını kaydeden Numan Şeker, "Okul yöneticilerinin eğitim liderliği yapmalarının önündeki en büyük engel olan okulların bütçe sorunu, öğretmeni, yöneticiyi ve veliyi karşı karşıya getirmekte, bundan en fazla zararı yine okul yönetimleri görmektedir. Merkezi bütçeden, öğrenci başına ödenek uygulamasına geçilmeli, okullarda tahsildarlık dönemi artık tarih olmalıdır" açıklamasında bulundu.

"ÖĞRETİM ELEMANLARININ MALİ DURUMLARI İYİLEŞTİRİLMELİ"

Toplu sözleşme masasında üzerinde çalışma yapılması noktasında karar alınan öğretim elemanlarının mali durumlarının iyileştirilmesi konusunda sendika olarak hazırladıklarını ve YÖK ile birlikte kamuoyuna deklare ettiklerinin altını çizen Şeker, ‘Öğretim Elemanlarının Mali Hakları’ başlıklı rapordaki tespit ve tekliflerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini işaret etti. Söz konusu raporda dile getirilen üniversite ödeneği oranlarına, 2 yıl için 100’er puan artış sağlanması gerektiğini belirten Şeker, şu açıklamada bulundu: "657 sayılı Kanun dışında kendi özel personel rejimi ve mevzuatı bulunan hakim ve savcılar için maaşlarında seyyanen bin 155 TL artış yapılmasına ilişkin teklif Meclis’e gönderilmiştir. Benzer bir maaş artışı akademisyenler için de yapılmalıdır. Diğer taraftan, öğretim elemanlarının maaşlarında önemli bir kalem olan ’geliştirme ödeneği’, birçok üniversitede 15 Aralık 2014 tarihi itibarıyla sona erecektir. Yine eğitim-öğretime başladıktan sonra 15 yılını dolduran üniversitelerde de 15. yılın sonunda ödeme sona erecektir. Bilindiği üzere, geliştirme ödeneği, diğer yükseköğretim kurumlarına göre sosyoekonomik açıdan daha az gelişmiş yerlerde öğretim yapan veya yeterli sayıda öğretim elemanı sağlanamayan yükseköğretim kurumları ile bunların bölümlerinde görevli öğretim elemanlarına, söz konusu kurumlarda görev yapmalarını teşvik amacıyla yapılan bir ödemedir. Bu amaçla, söz konusu geliştirme ödeneğinin, 15 yıllık sınırlama da kaldırılmak suretiyle, idari personeli de kapsayacak şekilde 15.12.2014 tarihinden sonra da ödenmesine devam edilmesi yönünde ilgili Bakanlar Kurulu kararında gerekli düzenleme yapılmalıdır."

"YÜKSEKÖĞRENİM ÖĞRENCİLERİNİN BARINMA İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASI İÇİN HÜKÜMET ACİLEN KAPASİTE ARTIRIMINA GİTMELİ"

Son yıllarda üniversite sayısındaki artışla orantılı olarak öğrenci sayısındaki artışın ortaya çıkardığı barınma hizmetlerinde sorunlar yaşandığını vurgulayan Numan Şeker, "Aileler eğitim öğretim yılı başında büyük bir telaşın içerisine sürüklenmektedir. 17 Aralık küresel operasyonunda rol üstlenen bir kesime ait özel yurtların millet nezdinde itibar kaybetmesi nedeniyle, devlet yurduna geçmeye çalışan öğrencilerin talepleri karşılanmalı, aileler ve gençler telaştan kurtarılmalıdır. Devlet yurtları, sadece otel hizmeti sunmanın ötesinde sosyal ve kültürel faaliyetlerin de yer aldığı kültür mekanlarına dönüştürülmelidir" dedi. Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Şeker, açıklamasını yeni eğitim ve öğretim yılında başta öğretmenler ve öğrenciler olmak üzere, tüm eğitim çalışanlarına başarı dileyerek tamamladı.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.