Turizm yol haritasını arıyor

Termal sağlık turizminde Arap yatırım ortaklarını bekleyen Bursa, Eski Vali Şahabettin Harput’un ısrarcı olduğu Dağyenice projesine umutlarını bağlamıştı. Harput’un ardından termal yatırımların sözü edilmezken Şehir Plancıları Odası da bölgede böyle bir değişimin yaratacağı sıkıntılara dair rapor hazırladı. Teleferiğe durdurma kararı halen tartışılırken Uludağ’a ilk karın düşmesi de dağ turizminde beklentileri arttırdı.

Turizm Profesyonelleri Derneği (SKAL) Bursa’nın Osmanlı kenti olarak lanse edilip bu yönde tanıtılması gerektiğini savunurken, Vali Münir Karaloğlu “Menşe-i Bursa” tanıtım programından yana çalışmalarını yoğunlaştırmış durumda. Karaloğlu, hızlı tren ve yeni karayolu sayesinde ulaşımın daha kolay olmasının Bursa turizmini uçuracağını söylerken, SKAL kent siluetinin Osmanlı mimarisine göre düzenlenmesini istiyor.

 

Haber: Canan GÜLEÇ

Termal sağlık turizminde yatırım ortaklarını bekleyen Bursa, Dağyenice projesinin yarıda kalmasıyla umduğunu bulamadı. Bursa’ya yeni yapılacak termal kür merkezlerinin turizmin lokomotifi olacağını vadeden Eski Vali Şahabettin Harput’un ardından projeye katkı koyduğu iddia edilen yatırımcılar da sessiz kalmayı tercih etti. Harput, Dağyenice’nin Türkiye'nin tek ve en büyük termal tatil köyü projelerinden olduğunu iddia ediyor, 2'si yabancı 13 teklif yapıldığını söylüyordu. 10 bin yataklı dev projenin 1/1000 ve 1/5000'lik planları Eski Vali Harput’un açıklamasına göre Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in masasında onaylanmayı bekliyordu. Şehir Plancıları Odası tarafından açıklanan raporsa bu planların onaylanmamasının gerekçelerini sıralar nitelikte.

DAĞYENİCE PROJESİ RAFA KALDIRILMALI

Bursa Şehir Plancıları Odası Başkanı Füsun Uyanık, projeye göre bölgedeki 8 ayrı alanda Sağlık Turizm Tesis Alanları ile 21 ayrı alanda  Turizm Tesis Alanları ve bunlara ek olarak Kür Merkezi, 2. ve 3. Derece Kentsel ve Bölgesel İş Merkezleri, İdari ve Teknik Altyapı Alanları, Kültür Merkezi Alanı, Spor Tesisleri Alanları, Günübirlik Tesis Alanları, Ekolojik Turizm Alanları ve Otopark Alanları planlandığı ve tüm bu alanlarda toplamda 800.000 m2’nin üzerinde inşaat yapılacağını tespit ettiklerini söyledi. Uyanık, projeye itirazlarını raporda şu ifadelerle dile getirdi: “Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 5. maddesinde; “Çevre düzeni planları, varsa bölge planı esas alınarak yapılır.” denmektedir. Onaylanan 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı incelendiğinde, planın yürürlükteki Bursa İli 2020 yılı 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planında herhangi bir değişiklik yapılmadan onaylandığı görülmüş olup, 1/100000 ölçekli planın ana kararlarına aykırılık teşkil ettiği tespit edilmiştir. Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 5. maddesinde ise; “Kısıtlı doğal kaynakların, artan yerleşik nüfusun ekonomik ve sosyal yapısını güçlendirerek, gereksinimlerini karşılayacak biçimde kullanılmasının sağlanması, doğal, tarihi, kültürel çevre değerlerinin korunması, tarım alanlarının, sit alanlarının, orman alanlarının, özel çevre koruma alanlarının, ekolojik açıdan korunması gerekli alanların, sulak alanların, uluslararası sözleşmelere konu alanların, kıyı alanlarının ve benzeri alanların, ilgili mevzuatında öngörülen kurallar çerçevesinde kullanımı ve korunması,” ifadeleri yer almaktadır. Onaylanan planlar incelendiğinde; tamamı doğal alanlardan oluşan ve mevcut durumda yapılaşmanın olmadığı Dağyenice göleti çevresinde yer alan oldukça önemli büyüklükteki orman alanı ve tarım alanlarının yapılaşmaya açılarak bölgedeki doğal çevrenin tehdit edildiği görülmektedir. Bu kadar hassas bir bölgede onaylanan ve oldukça büyük çapta yapılaşmayı beraberinde getiren söz konusu bu yönüyle planlar Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliği’ne aykırılık oluşturmaktadır.”

Bölgede ulaşıma dair yaşanacak sorunlar da raporda şöyle ifade edildi: “Alanda oluşturulan ulaşım kademelenmesine bakıldığında ise önemli sorunlar göze çarpmaktadır. Alanın girişi olarak tanımlanabilecek alanda planlanan 40 mt.lik yol, kentsel alanlarda yer alan ana bağlantı yollarında planlanan 30 metrelik yollardan bile daha büyük en kesite sahip olup; doğal özellikleri ile ön plana çıkan böyle bir alanda bu denli geniş bir yolun bulunması, alanın ne denli önemli bir yapılaşma baskısı altında bulunduğunun en açık kanıtı niteliğindedir. Diğer yandan 40 metrelik bu yolun sürekliliği bulunmamakta olup, önce 30 metreye ardından 20 metreye düşmekte, son olarak da 15 metrelik bir yola bağlanmaktadır. Bu durum ulaşım kademelenmesi açısından ciddi bir sorun teşkil etmekte olup, ulaşım planlaması açısından da önemli soru işaretlerini beraberinde getirmektedir.”

SKAL: BURSA OSMANLI RÜYASINI YAŞATMALI

Bursa turizmini geliştirme ilkesi ile ilgili kurumları bir araya getirerek 1’inci Turizm Zirvesi’ni gerçekleştiren Skal Bursa (Turizm Profesyonelleri Derneği), Skal Bursa Başkanı Hasan Eker, “ Uzun ince bir yoldayız şüphesiz her şeyin bir anda olmasını bekleyemeyiz. Buradan sevinçle söyleyebiliriz ki birçok projenin hayata geçirildiğini ve önemli adımların atıldığını görebiliyoruz” dedi.  Ulaşım konusunda özellikle hava yolu ve deniz uçağı gibi konularda önemli adımların atıldığını dile getiren Skal Bursa Başkanı Hasan Eker, Bursa için ön plana çıkması gereken temanın “Osmanlı Kenti Bursa” olması gerektiğine dikkat çekti. Eker, “Bizim turizm anlamında birçok değerimiz var fakat turizm bir ürün değildir. Bizim turizm ürünümüz ‘Osmanlı Kenti Bursa’dır. Çünkü dünya genelinde bir turist bu ürünü sadece Bursa’da görebilir” diye konuştu.

Eker, bu yönde yapılması gerekenleri şu sözlerle ifade etti: “Bursa’ya gelecek turiste burada adeta bir rüyada yaşayacağını vaat etmeliyiz. Tophane’den Yeşil’e kadar uzanan bölgede Osmanlı mimarisinin hakim olduğu bir kent siluetini yeniden oluşturulmalı. İmparatorluğun temellerinin atıldığı ve kök saldığı bu kentte, gelen turist o yıllara yaşayabilmeli.”

VALİLİĞİN YENİ HEDEFİ LEZZET TURİZMİ

Son günlerde üreticilerden de destek bulmaya çalışılan bir diğer turizm hamlesi ise valiliğin “menşe-i Bursa” projesi. Vali Münir Karaloğlu, Bursa'nın sadece 5 değerinin coğrafi işaret aldığını belirterek, "Anadolu'da bizden daha küçük iller e bu sayı kat kat daha fazla. Mutlaka bu konuda adım atmalıyız. Gastronomi turizminden Bursa hak ettiği payı almalı" dedi. Bursa Valiliği AB ve Dış İlişkiler Koordinasyon Merkezi tarafından Bursa’nın dünya çapında bir gastronomi markası olmasına katkı sağlayacak olan "menşei Bursa" projesiyle ilgili STK’ların da destek vermesi bekleniyor.

Diğer illerde tarımsal ve gıda ürünlerine dönük odaların bu tür gelişmeleri takip ettiğini gördüklerini ifade eden Karaloğlu, "Topyekün Bursa'yı gözden geçirmeliyiz. Bu yerel değerlerimizi ulusal ve uluslararası platforma taşımalıyız. Bu değerler üzerinden kentimizi tanıtacağımız markalar oluşturmalıyız. Dünyada gastronomi için ülkelerin kültürlerini öğrenebilmek için gezen turist kitlesi var. Bu insanların ekonomik durumları daha iyi. İşte biz, elimizdeki buna yönelik değerleri öne çıkartabilirsek, o zaman kentteki turizm pastasını büyütürüz" ifadelerini kullandı.

"BİZİM SADECE 5 TANE DEĞERİMİZ YOK"

Kemalpaşa tatlısı, İnegöl köftesi, Gemlik zeytini ve atı ile İznik çinisinin coğrafi işaret alındığını kaydeden Karaloğlu, "Bizim 5 değerimiz bu işareti aldı. Anadolu'da birçok ilde bu sayı daha fazla. Bu üzücü. Keles bebeği ve Yenişehir çerezlik çekirdeğin coğrafi işaret çalışmasının sürdüğünü görüyoruz. Ama Bursa'da sadec bu değerler yok. Mesela Türkiye'de üretiminin yüzde 80'ini karşılayan siyah incir için de işaret şart. Enginar, deveci ve santa maria armudunun, kestane şekerimizin işareti olmaması çok kötü. Bu değerlerin herbiriyle ilgili oda, borsa ve esnaf birliklerimizin ilgisine göre herkes bu çalışmalara başlamalı. Başkanlarımız buna hazır. Görev bekliyorlar. Bu değerleri listeyelim ve çalışmalara start verelim" ifadelerini kullandı.

“KAPALI ÇARŞI 24 SAAT AÇIK OLMALI”

Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Uluslararası Turizm Profesyonelleri Derneği Bursa Şubesi'nin (SKAL) düzenlediği eylül ayı toplantısına katıldı. Vali Münir Karaloğlu, Bursa turizmine yönelik düşüncelerini dile getirdi. Şehirdeki bütün dinamiklerin Bursa için el ele vermesi gerektiğini belirten Karaloğlu, Bursa için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade etti. Bursa’nın Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesinin gece saat 24’e kadar açık olması gerektiğini de belirten Vali Karaloğlu, "Biz tarihi hanları hala akşam 8'de 9'da kapatıyorsak, Bursa 24 saat yaşamaz. Bursa’da hayat 24 saat yaşansın diyorsak buna çare bulmalıyız. Esnafımız bu alışkanlığından vazgeçmeli. Bugün Van’a gidin dükkanların yüzde 80’i gece 2'ye kadar açıktır. Buna belki Van’ı bilmeyenler inanmazlar. Biz hanlar bölgesini en azından saat 24’e kadar açık tutmalıyız” açıklamalarında bulundu.

FRANSIZLAR’DAN PARA KAZANAMADIK

Vali Yardımcısı Samet Ercoşkun, turizm tanıtımları ve yatırımları konusunda yapılanları ve geri dönüşleri BEBKA Turizm Çalıştayı Raporu’nda açıkladı. Ercoşkun, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin (WTTC) raporuna göre, 2012 yılında Türkiye’nin, 35,7 milyon yabancı turist sayısıyla dünya altıncısı olmasına rağmen, turizm gelirlerinde 25,6 milyar dolarla dünya on ikincisi olduğunu belirtti. Gelen turistler ortalama 798 dolar harcadığını söyleyen Ercoşkun, “Turist sayısında ilk sırayı Fransa alırken, turizm gelirlerinde ise ABD başı çekmektedir.” dedi.

Bursa’nın, tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle Bithynia’dan Roma’ya, Bizans’dan Osmanlı’ya kadar pek çok medeniyetten günümüze ulaşan çok değerli bir miras olduğunu vurgulayan Ercoşkun sözlerini şöyle sürdürdü: “Değerini bilmek ve bu değeri tüm dünyaya anlatmak hepimizin görevidir. Bursa, kültür ve medeniyetimizin başkentidir; kültürümüzün adeta bir çınar gibi tohumlarının ekildiği, dünyaya yayıldığı bir kenttir. Kültürel değerlerimizin turizm vasıtasıyla bütün dünyaya anlatılması, evrensel dostluk ve barış mesajlarının verilmesi için Bursa önemli bir merkezdir. Turizm, bu anlamda da bizim için büyük önem taşımaktadır.Bu önemden hareketle Bursa son yıllarda yönünü turizme çevirmiştir; Bursa adı artık turizmle özdeşleşmeye başlamıştır.”