Vahim iddialar!

Uludağ Üniversitesi Görükle Kampusu’nda Bizans mezarlarının talan edilmesiyle ilgili iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Üniversitede görev yapan 4 çalışandan 3’ü emniyette ifade verirken, bir tanığın da gördüklerini BİMER’e yazdığı öğrenildi. İfadelere yansıyan bilgilere göre 5 ay boyunca yolun geçtiği alanın dışında 8 mezar kazıldı, çıkarılan lahitler rektörlüğe taşındı. Mezarlar apar topar üniversitenin kepçesiyle kapatıldı.

Uludağ Üniversitesi Görükle Kampusu’nda yol çalışmaları sırasında ortaya çıkan Bizans mezarlarının talan edilmesiyle ilgili iddialarla ilgili hukuki ve idari süreç devam ederken, konuyla ilgili iddialara her gün bir yenisi ekleniyor. Olayın ortaya çıkmasının ardından emniyetin ifadesine başvurduğu 3 çalışan, verdikleri bilgilerle olayın vahametini bir kez daha gözler önüne serdi.  İddiaya göre kampusta 5 ay süren yol çalışması sırasında ortaya çıkan Bizans mezarları yönetime bildirilmesine rağmen taşeron işçiler susturularak çalışmalara devam edildi.  Yol çalışmalarıyla ilgisi olmayan ve yoldan 10 metre açıkta olan bölgede 8 mezar kazıldı. Mezardan çıkan lahitler İç Hizmetler Müdürlüğü yetkilileri tarafından rektörlük binasına taşındı.

HAFTA SONU APAR TOPAR MEZARLAR KAPATILDI

Üniversitede kepçeyi kullanan operatör ile taşeron çalışanlar, mezarların kazılarak lahitlerin alınmasının ardından hafta sonu apar topar evlerinden çağrılarak bu mezarlar kapattırıldı. Yine çalışanlar gördüklerini ifşa etmemeleri konusunda uyarıldılar. Konunun BİMER’e şikâyet edilmesi ve Şehir Gazetesi tarafından gündeme taşınmasının ardından ilgili personellere baskı kurulurken, iki kişinin işine son verildiği iki kişinin de soruşturma geçirdiği öğrenildi.

REKTÖR BİLİYORDU İDDİASI

Bizans mezarlarındaki yasa dışı kazıdan Rektör Prof. Dr. Yusuf Ulcay’ın bilgisinin olduğu yönünde iddialar da gündemde. Bir başka iddia ise İç Hizmetler Müdürlüğü ve Rektör Ulcay’ın koruma polisinin bizzat bu işin içinde olması. İddiaya göre lahitler İç Hizmetler Müdürü ve ekibi tarafından rektörlük binasına taşınarak depoya konuldu.

 MÜZE İHLALİ RAPOR ETMİŞTİ

BİMER’e yapılan bir şikâyet üzerine bölgede inceleme yapan Bursa Müze Müdürlüğü, 2863 sayılı yasanın ihlal edildiğini tespit etti. Skandalın patlak vermesinin ardından İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, yapılan incelemede tahrip edilen tarihi eserler ve antik mezarlarla ilgili sorumluluğu olan şahıslarla ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulması ve ilgili kurumların gereken soruşturmayı yapması yönünde yazı yazdı.

İDDİALARA YANIT YOK

Bursa Şehir Gazetesi tarafından kamuoyu gündemine taşınan Bizans mezarlarının tahrip edilmesi ve bulunan lahitin Müze Müdürlüğü’ne teslim edilmek yerine rektörlüğe taşındığı yönündeki iddialara Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü yanıt vermedi. Şehir Gazetesi’ne avukatları aracılığı ile Noter’den tekzip gönderen Prof. Dr. Yusuf Ulcay ve üniversite yönetimi, iddialara yanıt vermek yerine tüm sorumluluğu Büyükşehir Belediyesi ve şikâyette bulunan personele yükledi. Tekzip metninde bölgedeki çalışmanın protokolle Büyükşehir Belediyesi’ne verildiği belirtilirken, kendilerine Bizans mezarları bulunduğuna yönelik bir bildirim ulaşmadığı ileri sürüldü. Oysa kampusun tamamındaki sorumluluk Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne ait. Kendi arazisi üzerinde 5 ay süren yol yapım çalışmasını tek bir defa bile kontrol etmediğini de gönderdiği metinle kabul eden Rektörlük, lahit ve mezarların açılmasıyla ilgili iddiaları ise sadece yalanlamakla yetindi.

BÖLGEDE KAZI YAPILARAK TESPİT YAPILMALI

Vahim iddialara karşı Uludağ Üniversitesi Rektörü Yusuf Ulcay bugüne kadar sessizliğini korurken, kamuoyu devletin ilgili kurumlarının Bizans mezarlarının tahrip edildiği bölgede kazı yaparak gereken incelemenin yapmasını bekliyor. Uludağ Üniversitesi, kendi arazisi üzerinde 5 ay boyunca yapılan çalışma sırasında tahrip edilen Bizans mezarlarıyla ilgili doyurucu, bilgi ve belgeye dayanan açıklamaları kamuoyuyla paylaşmalıdır. Yargıya taşınan iddialar vahim ve açıklamaya muhtaçtır. Kamuoyu, bu vahim olayla ilgili gereken tüm inceleme ve araştırmalar yapılarak, sorumlularının bir an önce gereken cezaya çarptırılmasını bekliyor.

(Fetih BAĞCI)