SON DAKİKA
Hava Durumu

Yargının çetelerden temizlenmesi gerek

Haber Giriş Tarihi: 29.09.2014 18:38
Haber Güncellenme Tarihi: 29.09.2014 19:38
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Yargının çetelerden temizlenmesi gerek
manset_2-web_177Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve AK Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Osman Can, Bursa Şehir gazetesinin başlattığı, ‘Şehir Buluşmaları’ toplantılarının konuğu olarak Bursa’ya geldi. Etkinlikte ABD Urbana Champaign Illinois Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erdoğan Gürmen, ABD Southern Üniversitesi'nden Prof. Dr. Osman Kandara, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Sürmen, Siirt Universitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman, Ak Parti Düzce milletvekili İbrahim Korkmaz ve Alpiş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Karaalp de dinleyiciler arasındaydı. Plaza 16 Kongre ve Etkinlik Merkezi’nde konuşan Prof. Can, yeni anayasa ve HSYK seçimleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yeni anayasanın, Türkiye’nin önündeki bir yılın en önemli gündem başlığı olduğunu kaydeden Prof. Can, “HSYK ile ilgili tartıştığımız mesele de bir anayasa meselesi. Çünkü bir ülkenin genel siyasi çerçevesi, kurumsal yapısı, yasama, yürütme ve yargı anayasanın ana konularından. Bunların hepsinin demokratikleştirilmesi gerekiyor. Türkiye bir darbe anayasası ile yönetiliyor. Ve darbe anayasasının bizim karşımıza çıkardığı sorunlarla boğuşuyoruz. Türkiye toplum olarak, ekonomik olarak değişti. Çok önemli bir noktaya geldi. Önemli mesafeler kat etti. Ama bunları yaparken kurumsal yapısı halen darbe yapısıydı. Bunu aşması gerekiyor. Bunu aşması için de yeni anayasa yapması gerekiyor. Yeni anayasa ile birlikte Türkiye’nin siyasetini, kurumsal yapısını, yargı yapısını yeniden dizayn etmesi gerekiyor. Türkiye’nin anayasal kurumlarının, anayasal yapısının ve tercihinin bir bütün olarak 76-77 milyonun tercihine dönüşmesi, onun bir ifadesi haline gelmesi gerekiyor. Bu da hayati bir meseledir. Çünkü eskisiyle devam edemeyiz. Eskisiyle devam ettiğimiz zaman Türkiye’nin başına iş açar. Türkiye’nin ilerlemesini çok ciddi bir şekilde engeller. Bu yüzden Türkiye’nin ilerlemesini sağlayabilmek, daha iyi bir yere gelmek, kendi iç barışımızı sağlayabilmek için yeni, demokratik, atılımcı ve çoğulcu anayasaya, milletin iradesini devlete egemen kılabilecek bir anayasaya ihtiyaç vardır. Bunlar tatbiki tamamlayıcı meseleler ve bunlar önümüzdeki bir yılın en önemli gündem başlığıdır” diye konuştu.

Yaklaşan HSYK seçimlerini de değerlendiren Prof. Can, sözlerini şöyle sürdürdü: “HSYK, yargı üzerinde hiyerarşi kuracak bir kurumdur. Bu yüzden HSYK’nın kompozisyonu, anayasa ve hukuk çerçevesinde uluslararası standartlara uygun bir şekilde hareket etmesi önemlidir. HSYK seçimleri bu yüzden çok önemli. Çünkü biliyorsunuz, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ciddi bir sıkıntı vardır. Aynı zamanda işin içinde milli güvenlik meselesi de var. Devlet kurumlarının sağlıklı bir şekilde çalışması açısından da müşahede ettiğimiz ciddi bir sorundur bu. O da paralel yapı sorunudur. Yani kendi içinde nasıl çalıştığı çok iyi bilinmeyen, kime hesap verdiği çok fazla bilinmeye, bireysel iradeleri devre dışı bırakan bir hiyerarşik yapı. Böyle bir yapı, hayatın çeşitli yerlerinde belki olabilir, ama böyle bir yapı yargı içinde olmaz, çünkü yargı içinde olduğu andan itibaren yargı diye bir şey kalmaz. Yargı dediğimiz, anayasaya, kanuna, hukuka, evrensel standartlara ve vicdani kanaatlere göre bağımsız ve tarafsız bir şekilde karar alma mekanizmasıdır. Yargı deyince akla bu geliyor. Bireysel iradelerin devre dışı kaldığı, anayasa, hukuk ve buna benzer evrensel standartların devre dışı kaldığı bir yapının ortaya çıkması adaleti bitirir. Orada 14 bine yakın hakim ve savcı var. Bu hakim ve savcıların görevlerini yerine getirmeleri çok fazla mümkün olmayacaktır. Bu yüzden HSYK seçimleri, yargının yargı olarak kalıp kalmayacağı ile ilgili önemli bir seçimdir. Bu tabii ki hayati bir şey, ama neticede yasama, yürütme, yargı bunların için de topluma, millete ait olan erklerdir. Ve millete karşı hesap vermek zorunda olan erklerdir. Dolayısıyla milletin genel talepleri, adalet talepleri, hukuk talebi, siyasi talepler doğrultusunda çalışmak zorunda olan kurumlardır. Bu kurumlardan bazıları milletin egemenliğinin dışına, başka egemenliklerin payandası haline gelecek şekilde çıkması durumunda buna karşı tabii ki toplumun sessiz kalması çok fazla mümkün değildir. Hukukun orada inşa edilmesi lazım. Yargıdan çetelerin temizlenmesi lazım ve yargının yargı olarak kalması gerekiyor. Yargının 76 milyonluk toplumun tamamına ait olması gerekiyor. Onun adalet beklentisine de cevap vermesi gerekiyor. Tüm mesele bu”.

BEŞERİ ADALET SORGULANABİLMELİDİR

Can, HSYK sürecine dair tartışmaları net bir şekilde anlamak için, adalet ve norm kavramlarını anlamlandırmak gerektiğini söyledi. “Güncel ve cazip olanın perdesini kapatalım ve asli meselelere bakalım.” diyerek söylerine başlayan Can, “Nasıl bir adalet tasarımınız varsa karşınıza o çıkar. Nasıl bir siyasal düzende yaşayacağınızı gösterir. Adalet diyoruz, ilahi adalet kavramımız var, Uludağ’ın tepesinde değil ovada yaşayan insanlarız. Aklımıza bir terazi geliyor. İlahi adaletin ne olduğuna dair herkes bir şey söyler. Din adamları konuşur. İlahi adaletin ne zaman gerçekleşeceğini bilemeyiz. Bunu bilmek enel hak demektir. Adalet bizim karşımıza adil bir kavram olarak çıkar. Ne oluyor da adil bir karar değildir diyoruz. Adalet ve eşitlik bağlantılıdır. Terazinin dengede olup olmamasına göre adaletin olup olmadığını biliriz. Bunun için hafız olmaya, bilge olmaya gerek yok, görüyor olmak yeterlidir. Karar verici uyuşmazlığa bakar, inceler ve karar verir. Bu kararın sonunda tarafların ifadelerine ve yüzlerine bakarız. Beşer olarak gördüğümüz ölçüde adalet hakkında karar verebiliriz ve bunun için de teraziye bakmak gerek. Hakim eğer verdiği karar dengeyi işaret ediyorsa ve eğer 2 kişi doğru karar verildi derse biliriz ki karar adildir. Ama ilahi adalet hakkında değerlendirme yapamayız. Beşeri adaletin önemli basamağı uymaktır. Modern dünyaya gelince şu ortaya çıkar: hakimin seçimi, bu karara uymak. Bu sistemin bileşenleri hakimdir, karardır.”

ADALETİN SEMBOLLERİ HALEN İLAHİ İŞARETLER

Adaleti sembolize eden tüm sembollerin ilahi adalete işaret ettiğine dikkat çeken Can, şu örnekleri verdi: “Tüm mahkemelerde terazi vardır. Baro rozetinde de terazi vardır, adalet tanrıçası, kılıç vardır. Ben bunları takmıyorum. Modern adalet tasarrufundan bahsediyoruz. Dini kurallardan beşeri kurallara geçiyoruz, adalet tanrıçası ile görüyoruz. Adalet saraylarda olur, adalet sarayı var. Hakim cübbe giyer ve sizin onu onaylamanızın bir etkisi yoktur. Bu yargısal süreçte sizin üzerinize karar verilir ve siz ona tabii olursunuz. Roma konuştu ve mesele tamamlandı. Hakim konuştu ve mesele tamamlandı. Hakim uzmandır. Hepimizin geçmişinde bir köy hayatı olmuştur, orada yaşlılar vardır. İnsanlar uzlaşamayınca onlara gider. Mahkemeye gitmez. Gittikleri kişi hukuk bilgisine sahip midir? Ama verdiği karar adildir. Onaylanmış kişidir. Kimin hakkında karar verecekse onlar tarafından onaylanmıştır. O kişi de bu güvenin farkındadır. Ve taraflar senin verdiğin karara uyuyoruz der ve karar verenin de güçsel bir göstergesi yoktur. Ama siz adliyeye gidince neyle karşılaşırsınız?”

NORMLARI KİMLER BELİRLİYOR?

Prof. Dr. Osman Can, toplumun uyması gereken kuralların toplumdan bağımsız bir zümre tarafından belirlenmesini eleştirdi ve şunları aktardı: “Biz toplumsal kurallarımızı Perslerden almışız, tanrısal olgunun farkında olanlardır. Hakikat ancak kutsaldır, yukarıdadır ve onu fark eden de yukarıdadır. Bunu kim belirler? Modern dünyada ise uzmansanız yukarıdasınız demektir. Norm, kural, kanun maddesi nedir? Buna vücut veren nedir? Bu soruları sorarken ve cevap verirken ülkemizdeki sorunları düşünün. Norm, benim hayatımı etkileyecek bir önermedir. O halde benim onay vermem gerekir. Onay iradesine sahip olmalıyım. Benden onay almadan bunu uygulayamazsın. Bir normun norm olması için toplum düzeninde ihtiyaç duyulması ve halkın onay vermesi gerek. Norm kutsal değildir. Bizim içimizden çıkan, bizim onayladığımız, bizim taleplerimize uyan veridir.”
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.