SON DAKİKA
Hava Durumu

'Yerel yönetim demek, 'ortak akıl' demek'

Yıldırım Belediye Başkanlığı görevini sürdüren İsmail Hakkı Edebali, Bursa Şehir Gazetesi ekibini ağırladı. Kentsel dönüşümden y

Haber Giriş Tarihi: 25.10.2018 19:50
Haber Güncellenme Tarihi: 25.10.2018 20:50
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
'Yerel yönetim demek, 'ortak akıl' demek'
Yıldırım Belediye Başkanlığı görevini sürdüren İsmail Hakkı Edebali, Bursa Şehir Gazetesi ekibini ağırladı. Kentsel dönüşümden yerel seçimlere pek çok merak edilen soruya yanıt veren Edebali, ‘yerel yönetim’ değil katılımcı belediyecilik ile vatandaşlarla duygusal bir bağ kurarak görevine devam ettiğini ifade etti.
1- Yerel yönetim anlayışınız ve önceliğiniz nedir?
Yerel yönetim tabirinde bir eksiklik var aslında günümüz dünyasında yönetim kavramında tepeden inme bir şey anlaşılıyor. Yönetim, yönetmek, yaptırmak, yetki, görev ama biz yönetişim kavramını daha çok tercih ediyoruz. Çünkü hizmet ettiğimiz kesimlerin hepsinin karar alma mekanizmamızın içerisinde olmasını istiyoruz.  Biz daha çok katılımcı belediyecilik anlayışıyla ilerliyoruz, bütün kamu kurumlarımız sivil toplum kuruluşlarımız, muhtarlarımız, meclis üyelerimiz, kadınlarımız, gençlerimiz ile birlikte yönetmek, ortak akılla… Çünkü yaptığınız şeye yönetim penceresinden bakarsanız size göre doğru olan bir proje şehir için doğru olmayabiliyor sürdürülebilirliği, erişilebilirliği açısından. Şehirlerin hayatı insan hayatından çok daha uzundur. Bursa iki bin üç bin yıllık bir şehir, gelecek yüzyıllara hazırlıyorsunuz. Bugün yaptığınız fiziki ya da sosyal bir projenin sürdürülebilirliği ve erişilebilirliği varsa anlam ifade eder. Ama bugüne ait bir şeyse, yarın için bu projenin olumsuz etkileri doğabilecekse bu proje eksik kalır. Yerel yönetim kavramında katılımcı belediyeciliğin ve yaptığınız her şeyin şehrin geleceğine ne kadar yarar ne kadar fayda sağladığı ve önceliklerinin ne olması gerektiği önemli bir konu. Yerel yönetim anlayışı denince aklıma ortak akıl geliyor, hakkaniyetli bir yönetim anlayışı, tüm vatandaşlara eşit şartlarda hizmet etmek, önceliklere göre hizmet etmek. En önemlisi de dezavantajlı kesimlerimiz; çocuklarımıza, gençlerimiz, kadınlarımıza, engellilerimize, yaşlılarımıza dokunan bir anlayışla hareket edebilmek, tabi burada en önemlisi duygu birliği sağlayabilmek. Büyük işler yapabilirsiniz ama vatandaşlarla o bağı kurabiliyorsanız anlam ifade eder. Bizim yerel yönetim anlayışımızda şu var; ben Yıldırım’da hemşerilerimizin hem acı, zor günlerinde yanlarında olmaya çalışırım hem de mutlu günlerinde yanlarında olmaya çalışırım. Göreve başladığım günden bugüne kadar vefat eden hemşerilerimizin birinci derece yakınlarını aradım istisnasız, her cenaze evine yemek gönderdim. 4 buçuk yıldır Yıldırım’da evlenen her çifti aradım telefonla, çocuğu olan her çifti aradım. Şuana kadar aradığım kişi sayısı 40 bin. Yerel yönetim anlayışı demek vatandaş gibi düşünerek onlardan biri olmak. Onlarla birlikte yaşamak acılarını paylaşmak ve doğal olmak diyerek noktalayabilirim.
“MEVLANA MAHALLESİ KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ÖNEMLİ BİR MODEL”
2-Yüksek lisansınızı yerel yönetimlerde kentsel dönüşüm üzerine yaptınız, peki Yıldırım kentsel dönüşümde ne kadar mesafe katetti?
Şimdi şehirlerin geleceğe hazırlanmasının birinci aşaması planlamadır. Şehirleri doğru planlamamız lazım. Planlama süreçleri zor zahmetli, meşakkatli işler. Bekli göze gelmiyor, bir yeri tekrar planlamak demek sadece fiziki olarak binalar yapılacağı anlamına gelmez aynı zamanda orada bir kültürü yaşatmak aynı zamanda orada eğitim kurumlarını, sağlık alanlarını, Pazar yerlerini, otoparkları düzenlemek. Hepsi planlamayla başlıyor. Biz çok şükür Yıldırım’da alanımızın 3’te birini yeniden planladık. O eski, bitişik nizam, iki katlı gecekondu, çöküntü bölgelerinde yeni bir mekânsal tasarıma geldik, standartları yüksek bir planlama yaptık biz Yıldırım’da. Planlama işin bir boyutu e bir de insanlarımız kentsel dönüşümle ilgili elle tutulur, somut bir şey de görmek istiyor. Gözle görülür şuanda Mevlana Mahallemizde 815 konut ürettik, 12 bin metrekare ticari alan ürettik ve bunu 4 buçuk yılda yaptık. Önümüzdeki ay 210 konutu hak sahiplerine teslim edeceğiz, diğerlerini finansmanını kendi bütçemizden sağladığımız için satacağız. Modern, sağlıklı, güvenilir, depreme dayanıklı, zemini ıslah edilmiş ve standartları çok yüksek konutlar ürettik. Mevlana Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm projelerimiz de bundan sonraki yıllarda kentsel dönüşümün nasıl olacağıyla ilgili çok güzel bir model.
3- Belediyenin mali tablosu nedir, bütçeyi yönetirken neleri esas alıyorsunuz?
Bütçe çok önemli bir konu. Sadece rutin belediyecilik hizmetleriyle şehrin rekabet gücü ortaya çıkmaz. Şehrin üretimini, ticari alanlarını, istihdam olanaklarını artırmak gerek. Bizim göreve başladığımız zamanki bütçemizle bugünkü bütçemizi mukayese ettiğimiz zaman; biz 2014’te devraldığımızda 190 milyon lira bütçesi olan bir belediye iken şimdi 2019 yılımız bütçesi 452 milyon liraya çıktı. Şehrin üretimini, şehirdeki potansiyeli artıracak alanları değerli hale getirdiğinizde, doğru planlama yapıp, fiziki vizyon projelerini hayata geçirdiğinizde bunlar artıyor. Tabi belediyenin borç stoku olarak yaklaşık 58 milyonluk bir borcumuz var. Ama Yıldırım Belediyesi’nin vergi borcu yok, Yıldırım Belediyesi’nin SGK borcu yok ve Yıldırım Belediyesi’nin bu 4 buçuk yıl içerisinde sahip olduğu mülkler, gayrimenkuller borcunun iki katı. Dolayısıyla biz hem önümüzdeki yıllarda belediyeyi daha güçlü kılacak daha fazla yatırıma imkan sağlayacak bir gayrimenkul elde ettik hem de çok büyük projelere imza attık. Sular Vadisi gibi, spor kompleksleri, mahalle konakları, aile sağlık merkezleri gibi, kendi parke bordür tesisi olan, asfalt tesisi olan bir belediyeyiz.


“ALO TİYATRO” HER OKULDA
4-Sosyal kültürel faaliyetler konusuna önem verdiğinizi biliyorum peki bu alanda daha önce yapılmamış olan bir etkinlik gerçekleştirildi mi?
Bu konuda çok fazla etkinliğimiz var. Göreve başladığımız ilk andan itibaren çocuklara, gençlere, kadınlara dokunacak çalışmalar yapalım dedik. Gençler için biz her yıl Yıldırım’da liseler arası münazara yarışması yapıyoruz. Yıldırım’da liseli gençler güzel bir organizasyonla, münazara konularıyla yarışıyorlar. Gündemi takip ediyoruz, Türkiye’nin çok önemli akademisyenlerini, yazarlarını, gazetecilerini, tarihçilerini Yıldırım’a davet ediyoruz ve şehrin, ülkenin, dünyanın gündemini konuşuyoruz. Şehir pasaportu diye bir projemiz var, 4 yıldır devam ediyor. Yıldırımda 6’ıncı sınıfı okuyan çocuklarımıza Bursa’yı gezdiriyoruz. Bursa’nın tarihi ve kültürel yerlerini; Yeşil’i, Muradiye Külliyesi’ni, Ulu Cami’yi, Uludağ’ı… Yaşadığı şehrin tarihini bilsin çocuklarımız. Tiyatro faaliyetleri olarak Türkiye’nin örnek tiyatro gruplarını Yıldırım’a getiriyoruz. Bizim kendi tiyatro ekibimiz var, “Alo Tiyatro” ekibimiz var. Okuldan ‘alo’ dedikleri zaman tiyatro ekibimiz gidiyor orada oyunlar sergiliyor ve bunun gibi onlarca etkinlik. Kadınlarımıza yönelik; mahalle buluşmaları yapıyoruz, sohbetler organize ediyoruz. Psikolojik danışma merkezi kurduk mesela, ücretsiz uzman psikologlarımız, psikolojik danışma hizmetleri veriyor. Kadın eğitim spor merkezleri açtık, kadınlarımız evlerine yürüme mesafesinde, diyetisyenlerimiz denetiminde hem spor yapabiliyor hem de kitap okuyabilecek bir alan bulabiliyor. Engelli kardeşlerimiz için müzik akademimiz ve engelsiz mutfağımız var. Her kesimi kuşatan bir anlayışla ilerliyoruz. Kültürel sosyal faaliyetler bir şehrin refah seviyesini gösteren parametrelerdir, zaten Yıldırım’da bir potansiyel var, biz de etkinliklerle onu güçlü kılmaya çalışıyoruz.
5- Dolar kuru fırsatçıları vatandaşları mağdur etmeye devam ediyor. Fahiş fiyattan ürün satan firma ve esnaflara ne gibi yaptırımlar uyguluyorsunuz?
Bizim kolluk kuvvetlerimiz, zabıta ekiplerimiz var Zabıta Müdürlüğümüze bağlı. Denetimlerimizi sıklaştırıyoruz hem tüketiciyi koruyan kollayan hem de bu işi suistimal eden kişiler varsa gereğini yapıyoruz. Diğer yetkili kamu kurumlarımızla birlikte Pazar yerlerimizde şikayet ve ihbarlara giderek, etiket ve başka türlü hileler varsa bunları hem uyararak hem de bu işi suistimal edenlere karşı yasal yaptırımlarımız ne ise onu uygulayarak vatandaşlarımızı korumaya çalışıyoruz.

 
“HİYERARŞİK YAPIDA EN YETKİLİ VATANDAŞ”
6- Sizce Yıldırım Belediyesi'nin yönetimsel açıdan en büyük sorunu nedir? Sizi yönetimde en çok zorlayan ne oldu?
Ben ilk göreve başladığımda arkadaşlara sordum; Yetkili kim? Bir piramit çizdim, onlar da en başta başkan dediler sonra başkan yardımcısı sonra müdürler, şefler, memurlar, işçiler sonra vatandaş. Dedim ki madem burada yetkili benim, ben bu hiyerarşiyi değiştiriyorum. Neden dediler, ben buraya vatandaşın iradesiyle geldim o zaman en yetkili olan vatandaş. En tepeye vatandaşı yazdım, vatandaşın altında başkan, başkan yardımcısı… Bizim hiyerarşik yapımız bu şekilde. Bazen koridorlarda bazı arkadaşlara soruyorum en yetkili kim diye, vatandaş diyorlar. Şuanda Yıldırım Belediyesi’nin girişinde bir müdür sizi karşılıyor. Müracaat kısmında ilk girişte her gün bir müdür nöbetçidir. Müdür düzeyinde Yıldırımlı hemşerilerimizi karşılıyoruz, haftada yarım gün ben müracaatta bekliyorum hemen ilk girişte. Eskiden stajyer öğrenci kardeşlerimizi koyuyorlardı yönlendirmeye, amca sen şuraya git, teyze sen şu birime git gibi. Şimdi ise bir müdür veya bir başkan Yıldırımlı hemşerilerimizi karşılıyor. Onun dışında iç kurumsal yapıda elbette mümkün olabildiğince bürokrasiyi azaltmak. Mümkün olabildiğince vatandaşlarımıza hizmet sunan bir mekanizma oluşturmak. Saha ekiplerimiz var şuanda, yaklaşık 20 sosyolog-psikolog arkadaşımız bir mahalledeler. Kapı kapı geziyorlar vatandaşlarımızın taleplerini alıyorlar. Çözüm merkezi araçlarımız Yıldırım’ı geziyor, bir yerde sorun gördüğü anda fotoğraf ile beraber ilgili müdürlüklerimize iletiyor. 7/24 çalışan bir belediye kabiliyetiyle hizmet etmeye çalışıyoruz ama bürokrasinin zorlukları yok mu? Var. Hepimizin mücadele ettiği bir alandır bürokrasi. Onu da mümkün olduğunca azaltmaya çalışıyoruz.
7- Vatandaşlarla hemen hemen her gün iç içesiniz, pek çoğu muhakkak sorunlarından da bahsediyordur. Bunlardan yola çıkarak sizce Yıldırımlıların en önemli sorunu nedir ve siz bu sorunu çözmek için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Tabi birçok sorun var, Yıldırım ilçemizin yıllara sari biriken konuları var. Plansız yapılaşmayla yaşam alanları oluşmuş ve bu plansız yapılaşmanın sorunları katlanarak günümüze kadar gelmiş. Mülkiyetler birbirine girmiş, oralarda sosyal donatı alanlarının azlığı ve bununla birlikte gelen birçok sosyal problem var. Biz de doğru çözümü arıyoruz. O gün bir park sorunu varsa küçük bir parseli kamulaştıralım oraya park yapalım mantığıyla hareket etmiyoruz. O bugün için geçerli, yarın o park da yetersiz kalacak. Biz şehri 50 yıllık, 100 yıllık düşünüyoruz ve vatandaşlarımıza da anlatıyoruz. Sorunun ana kaynağı plansızlıkla ilgili, plan yaptığımız bölgeleri de vatandaşımıza anlatıyoruz. İyi bir diyaloğumuz var ama tabi şehir hayatı, sorunları olan bir hayattır mümkün olabildiğince kalıcı çözümler getirmek istiyoruz. Günübirlik değil kalıcı çözümler…
“KADİM MEDENİYETİMİZİN BAŞ ŞEHRİ BURSA’NIN BÜYÜK BAŞARILAR ELDE EDECEĞİNE İNANIYORUM”
8- Partiler yavaş yavaş yerel seçimler için adaylarını açıklamaya başladı. Sizce yerel seçimlerde Bursa'yı nasıl bir tablo bekliyor?
Yerel yönetim aslında bizim demokratik anlayışımızın en önemli ayağıdır. Şeffaflık, demokratik yönetim, katılımcılık yerel ile başlar. Türkiye’deki mevcut sistemimiz de o. Aslında yerel konular merkezi hükümetimizin de gündemini belirliyor ve biz elbette yerel yönetimlerde başarılı olmuş bir partinin belediye başkanları olarak hizmet veriyoruz. Tabi Bursa’mız potansiyeli, rekabet gücü, üretimi çok üst düzey olan küresel bir şehir. Kadim medeniyetimizin baş şehridir Bursa… Bu tarihi ve kültürel birikimi ve kapasitesiyle çok daha doğru, çok daha sürdürülebilir, çok daha çevreyle uyumlu ve Bursa’nın gücünü ortaya koyacak projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu anlamda da tabi yerel yönetim bunlar için bir başlangıç noktasıdır. Her parti, her aday Bursa ile ilgili vizyonunu birikimini ortaya koyar ve Bursalı hemşerilerimiz buradaki iradeleriyle bir ilçe veya büyükşehirde yetkilerini kullanarak, sorumluluğu parti ve kişilere verir. İnşallah önümüzdeki dönem Bursa’mızın küresel bir şehir olma noktasında, yarınları çok daha güçlü olacak bir anlayışla yönetimin sürdürülmesini arzu ediyoruz. Gerçekten artık dünyada şehirler rekabet ediyor. Şehre de vizyon biçen yöneticilerdir. Bizim yönetim anlayışımız da o, kurumun hedeflerinden ziyade Yıldırım ilçesinin hedeflerine biz talibiz. Hayata geçirdiğimiz projeler de kurumu değil şehrin rekabetini, şehrin gücünü, şehirdeki nüfus kaynağını harekete geçirecek çalışmalar. Bursa bu konuda çok daha büyük başarılar elde edecektir diye düşünüyorum.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.