Özbekistan’da oy birliği ile Bursa’nın 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesi, kadim şehir Bursa için belki de önemli bir viraj anlamını da taşıyor. 
Bursa Türk tarihinde hep önemli yere sahip bir şehir olmuştur. Tarih boyunca kurduğumuz iki büyük imparatorluğa da başkentlik yapmış olması zaten başlı başına ne kadar kıymetli ne kadar özel bir kent olduğunu ispatlıyor. 

İşte Bursa tüm Türk dünyasının gerçek anlamda ve ilelebet bir kültür başkenti olma fırsatını yakaladı bu kez. 2022 üç önemli olaya sahne olacak. 
2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa organizasyonu başlı başına cumhuriyet tarihinin Bursa’daki en önemli en kritik organizasyonu olacak. Bu boyutta bir  organizasyon Bursa’ya daha önce hiç gelmemişti.  Mudanya Mütarekesi’nin ve Bursa’nın Yunan işgalinden kurtuluşunun da 100. yıldönümü etkinlikleri aynı yıla denk geliyor. 
Bu üç organizasyonda da Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Valiliği esas oyuncu. Ancak böylesi önemli bir etkinlikler serisi sadece bu iki kurumumuza yıkılmamalı.

Altından kalkarlar mı, kalkarlar ancak Bursa bir bütün olarak sahiplenirse, bir yıl değil onlarca yüzlerce yıl Türk dünyasının kültürel kalbi olarak kendini konumlayabilir. 
Bursa iş dünyası ve BTSO, turizmciler, kültür sanat üzerine her kesim ve kişiler, Bursa’da ya da Bursa dışındaki bürokratlar, Vakıflar, Kültür ve Turizm Müdürlüğü, dernekler, Bursa’da yaşayan herkes, her kesim, her sektör gücü yettiğince sahiplenmeli ve gereken desteği sağlamalı. 
Daha bugünden itibaren Türk kültürü adına yapılabilecek ne varsa adım adım Bursa o muhteşem organizasyona hazırlanmaya başlamalı. Kimse elini çekmemeli, kimse sağlayacağı faydadan geri durmamalı. 
Tarih öyle bir zamana getiriyor ki Bursa’yı. Yüzlerce yıllık hayallerimiz gerçeğe dönüşmek için adeta sabırsızlanıyor. 2022’deki 3 önemli olayın ardından 2023’te Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılı kutlanacak ki, hızını almış Bursa, orada da ülkenin en önemli merkezi haline gelebilir. Bursa’nın 2022 performansı 2023’ünde yıldızı olmasını sağlayabilir. 

Ve Bursa’nın Fethi’nin 600 yıldönümü 2026’da kutlanacak.

Osmanlı İmparatorluğu’nu doğuran Bursa’nın ay yıldızlı sancakla buluşmasının 600. yılı. Ve artık Bursa Fetih Şenlikleri’ni bir ilçe belediyesi eliyle yürütmekten çıkarılarak Bursa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde devlet törenine dönüştürmesi için kenetlenmek durumunda.
 Osmangazi Belediyesi gücü yettiğince yapmaya çalışıyor ancak bu kadar önemli bu kadar kıymetli bir tarihi olayı çok daha ihtişamlı çok daha görkemli ve tüm coğrafyamıza mal ederek kutlamanın zamanı geldi de geçiyor bile. 
Güçler birleşmeli, parça parça, bölük pörçük ve manasız törenleri, festivalleri, konserleri kültür etkinliği olarak dayatmaktan vazgeçerek gerçek bir kültürel şöleni Bursa her yıl sokak sokak hane hane ilçe ilçe yaşamalı. Türk dünyasının Türk coğrafyasının gerçek anlamda bir kültür başkenti olmak Bursa’nın elinde. 
Bursa’da yapılacak çalışmalar kadar Türk dünyasında Bursa’nın tanıtımı da oldukça önemli. Filmler, belgeseller, kitaplar, tiyatrolar, tanıtımlar etkin bir şekilde kullanılmalı. Ve bir kez daha altını çizelim bu işlerin hepsini Bursa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’ne yıkmayalım. Tüm Türk dünyasının zihnine kültürel başkent Bursa’yı kazıyalım. El ele vererek gönül coğrafyamızın gönlümün en derinine nüfus edelim. 
Tarih fırsatı altın tepsiyle önümüze getiriyor. Bursa tarih sahnesinde bir kez daha başrolü almak için ayağına gelen bu fırsatı,  çok iyi kullanmalı. 

Mudanya’da muhalefet neden yok!
Mudanya tam 7 yıldır CHP’li Hayri Türkyılmaz tarafından yönetiliyor.  Yönetme kelimesini lafın gelişi söyledim tabi ki yönetilemiyor. 
Ancak yaşanan tüm aksaklıklara ve tüm olumsuzluklara rağmen MHP Meclis Üyesi Bülent Erden Bey ve son bir iki aydır da Memleket Partisi Mudanya İlçe Başkanı Hasan Yıldırım dışında sesini yükselten bir Allah kulu yok ortalıkta. 
Hayri Türkyılmaz yönetiminin birinci muhatabı hiç şüphesiz AK Parti-MHP yani Cumhur İttifakı. Nasıl ki AK Parti ve MHP’nin elindeki belediyelerde İP ve CHP oldukça sert bir muhalefet yürütüyor, Mudanya’da da benzer bir muhalefeti AK Parti ve MHP’den beklemek en azından Cumhur İttifakı’na oy vermiş 27 bin seçmenin en doğal hakkı.  

Daha ötesi ise etkin bir muhalefet olmadığı için Türkyılmaz ve ekibinin oldukça rahat keyfe keder bir yönetim sergilemeye devam etmeleri. Kimse kusura bakmasın. Bu tarz bir siyaset tarzının ne Mudanya’ya ne bu iki partiye bir yararı olmaz olmayacaktır. 
Ortada bariz sıkıntılar var ve AK Parti ile MHP başta olmak üzere Mudanya’da bir meclis üyesi birde yeni kurulmuş bir partinin ilçe başkanı dışında kimsenin sesi çıkmıyor. Mecliste sadece 25 tane halkın oyuyla seçilmiş belediye meclis üyesi var. Doğru düzgün bir ses duyamıyoruz. 

Birkaç örnekle devam edelim.

Güzelyalı Yüzme Havuzu.

Türkyılmaz ve ekibi Büyükşehir Belediyesi’nden talep etmek yerine yargıya giderek devraldı havuzu çalışır halde. Hizmet veren havuzu kapattılar ve 2 yıldır bu havuz kapalı. 
Ne AK Parti ne MHP ne de bir başka parti ya da meclis üyesi millet zarara uğratılıyor devlet zararı oluşuyor diye iki satır suç duyurusunda bile bulunmadı. Oysa Belediye Başkanı Mudanya’da neredeyse uçan kuşa bile suç duyurusunda bulunurken. 
Öğretmenevi olarak hizmet verirken yine mahkeme kararı ile boşaltılan bina da 2 yıldır boş tutuluyor.  Daha birkaç gün önce kişiye özel Liman bölgesinde yapılan imar değişikliği geldi ilçe gündemine. Hukuk savaşı verip belediye binasının altındaki dükkanını geri almayı başaran bir esnaf var destek olunması gereken. Ses var mı? Yok. 
Kimse kusura bakmasın… Dostlar alışverişte görsün ziyaretleri, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan paylaşımları, klişe sloganlarla yerel siyaset olmaz. Milletin umudu olmak zorunda siyaset. Olmayan sadece görüntü verir.  Özellikle AK Parti için söylemekte yarar var İl Başkanı Davut Gürkan ve yönetimi başta olmak üzere milletvekilleri ve bir çok belediye başkanının çabaları ve verdiği mücadeleyi Mudanya iyi analiz etmeli. Bırakın bugünkü hali onlardan daha fazla çalışmalı. 
CHP hariç tüm siyasi partilere sormak isterim. Bunca aksaklık bunca yanlış varken neden sesiniz çıkmıyor? Sine sine siyaset yaparak nereye varacaksınız? Bana dokunmasın da ne olursa olsun zihniyeti ile o makamları işgal etmek içinize siniyor mu? Ve belediye meclis üyeleri. Dert millete hizmet ise milletin hakkı yenirken susmanın anlamı ne? Yoksa terk dert işlerim yürüsün bir de etiketim olsun mu?
O halde kim nerde kiminle ne işin ne işler görüyor yavaş yavaş yazmaya başlayalım…