SON DAKİKA
Hava Durumu

Bursa Şehir'de Yazmak…

Yazının Giriş Tarihi: 02.12.2017 21:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.12.2017 21:30
8-10 sene önce Bursa’da bir ‘Müzik Market’in sahibi arkadaşıma ‘Bağlama Dersi’ almak istediğimi söylemiştim. Bana, ‘Hocam, bağlama çalacaksın da ne olacak? Ustalar çalıp duruyor. Onları dinle, yorma kendini’ demişti. Onu dinlememiştim. Ve inatla öğrenmeye çalışmıştım. Hala da çalışıyorum. Çalabildiğim çok az parçayı çalmak bana büyük bir mutluluk veriyor. –Sadece çalacağım zaman çevremde usta olup olmadığına dikkat ediyorum-- Kendim için çalıyorum. Ama yine de Allah başta aile efradım olmak üzere dinleyenlere sabır versin…

Yıllar önce Erkan Uğur’un bir konserine gitmiştim. Erkan Uğur ‘Biz kendimiz eğlenelim diye çalıp söyleyeceğiz, umarız siz de eğlenirsiniz’ demişti. Biz de çok eğlendik.

Bursa Şehir’de köşe yazısı yazmam için bana teklif edildiğinde, ‘ben mi? ‘yazı yazmak benim harcım değil, gerçek/ usta yazarlar yazar, ben de okurum’ diye düşünmüştüm. Ayrıca ‘en fazla 10 yazı yazar, bırakırım’ demiştim.

Aradan geçen 2.5 senede, bu köşede yaklaşık 150 tane yazı yazdım.

Yazılarım ya da bazı yazılarım çok beğenildi ki birçok başka yerden yazma teklifi aldım. Anlayacağınız ‘havaya girdim’. Yazdıkça yazdım.

Rahatsızlık sürecimden sonra yazılarıma birkaç ay ara verdim. Ama duramadım ve yeniden yazmaya başladım.

Okul başladıktan sonra bazı mesleki çalışmalarımdan dolayı bir buçuk aydır yazmaya vakit ayıramıyordum. Hazır bahanem de varken yazmayı bırakmak istedim.  Ancak zaman zaman eski paylaşımlardan bazılarını görüyorum. Bazen de bir konu geçiyor ve o konuda yazmış olduğumu hatırlıyorum. Yazıyı bulup, yeniden okuyorum. Ve ‘iyi ki yazmışım’ diyorum. Eğer düzenli yazmak zorunda olmasaydım düşüncelerim, sözlerim ya da sosyal medya paylaşımlarım uçup gidecekti. Dolayısıyla yazdığım yazılardan ve aslında yazmış olmaktan mutluluk duyuyor olduğumu tespit ettim.. Hem insanlara, Yaşar Nuri Öztürk ile özdeşleşmiş olan ‘Ben bu konuyu yazdım, okumadınız mı’ diyerek ‘trip’ atmanın hazzını yaşadım.

İlaveten Bursa Şehir’in yazarları arasında yer almak onuru en büyük kazanımım oldu. Her ne kadar bana ‘Yazar’ denmesinden hoşlanmasam da -Çünkü ‘Yazar’ sıfatını hak ettiğimi düşünmüyorum— Soranlara ‘Yazar değilim. Ama Bursa Şehir gazetesi yazılarımı yayınlıyor’ diye açıklıyorum.

Bu günlerde kendimi unutturayım, bir daha yazmayayım’ gibi git geller yaşadım. Hem mesleki çalışmalarımın yoğunluğu, hem de yazı yazmanın zorluğu -belki de tembellik- tembellik tereddüt yaşamama sebep oldu. Sonunda haftada bir de olsa ‘Ben de oradaydım/ hala oradayım’ diyecek kadar ve kendime ve beni yetiştiren ülkeme karşı sorumluluğumu yerine getirmek için ‘Bursa Şehir’ ailesinde kalma isteği ağır bastı.

Çünkü bu gazete ‘Hakikatin hatırını, dostun hatırından üstün tutan’ bir gazetedir.

Bu gazete içerden de muhalefetin mümkün olduğunu, haksızlık yapanın bizden birisi olduğunda bile ‘şahitliğin adil bir şekilde yapılabileceğini’ ispat eden bir gazetedir.

Bursa Şehir her türlü baskı ve imkansızlıklara rağmen susmayan, hakikatleri dile getirmekten asla yılmayan Bursa’nın gerçek anlamda muhalif tek gazetesidir.

Bursa Şehir gazetesi Bursa’da Fettö’nün ve işbirlikçilerinin korkulu rüyası olmuştur. Ümmet adına dava adına neredeyse tek başına Kıyam etmiş bir gazetedir.

 

Bütün bunlardan dolayı bundan sonra da yazılarımla buradayım.

Kendim için yazacağım.
Okuyanlara sabır diliyorum.

Okumayanlara trip atma hakkım saklıdır.

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.