Bursa’da yayın yaparken kapatıp bir yıl sonra önce sattım ardından vazgeçtim kendim yapacağım diye ikircikli bir süreç yürüten 28 Şubatçı Cavit Çağlar’ın, yayına başladıktan sadece 26 gün sonra yayınına son verdiği Olay TV ile ilgili tartışmalar devam ediyor.
Çağlar’ın Ekrem İmamoğlu’nun görevlendirmesiyle kanalın başına getirdiği Süleyman Sarılar, dün 26 gün boyunca partilere ayırdıkları süreleri yayımladı. Olay TV neden kapandı diye Çağlar’a sordu.
Konu zaten başından belliydi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmaktan öte devlet başkanlığı için çaba harcayan Ekrem İmamoğlu, kendi medyasını kurmak için İstanbul’un kaynaklarını kullanmak istiyor.
Kendisine ait bir kanalla yola devam etmek istiyor. Bu arada boşta olan Cavit Çağlar’ın kanalını istiyor. Çağlar’da hay hay diyerek kanalı veriyor.
Ancak Çağlar daha kısa bir süre önce 600 milyon dolar borcu TMSF tarafından silinmiş, Bursa’da AVM projeleri olan bir isim.
Banka batırmaktan sabıkalı olan Çağlar, bir yandan İmamoğlu ile iş tutarken bir yandan da hükümetle arayı bozmamak için çaba harcıyor. Bu kanalında işine yarayacağını düşünmüş olacak ki bu işe giriyor.
Çağlar’ın bu işi yürütmeyeceği, bir yerde kapatacağını onu tanıyan herkes biliyordu. Bu kadar kısa süreceği ise beklenmiyordu. Biraz daha sürdürür beklentisi vardı. Ama tarafsız yayın yapmıyorlar diyerek kilidi vurdu ışığını söndürdü Olay TV’nin.
Giderken de her zaman olduğu gibi arkasında bir kaos bıraktı. Bir yandan hükümeti töhmet altında bırakırken bir yandan da kendi transfer ettiği çalışanlarını ortada bıraktı.
Asıl sorulması gereken soru şu…
Derdin ne senin Cavit Bey? Neyin peşinde, neyin hesabındasın?
Geride bıraktığın ömründe bakanlık dönemi dahil bir çok tartışmanın bir çok kaosun merkezinde yer aldın. Senin durumunda olan birçok işadamı iflas edip, hapislere düştü. Kıvrak manevralarınla her defasında kendi istediğin gibi gitti hayatın.
Herkesin borcu bitti, malları elinden gitti, ama sen 20 yıl boyunca devletle giriştiğin yazarlıkta üstüne bir de borçlarını sildirerek kurtuldun.
Hazır bu noktaya gelmişken bir kez daha macera aramanın, aşırı solcularla yola çıkıp televizyon kurmaya, sonra 26 günde kapatıp hükümeti töhmet altında bırakmaya, çalışanlarını hedef almaya ne gerek vardı?
Kimseye güvenmiyorsan sahibi olduğun ve bir süre önce “artık susmayacağız” diye trip atan Olay Gazetesi’nde çıkıp her şeyi kamuoyuna anlatsan olmaz mı?
Yoksa 28 Şubat sürecinde olduğu gibi yine puslu kalsın, birileri töhmet altında kalsın, algı operasyonları ile devranımız dönsün diye mi bekliyorsun?
Bursa’da kurduğun korku düzeni İstanbul’da işe yaramıyor. Bak kimse korkmuyor senden ve ağzına geldiği gibi eleştiriyor. Ne patronunun arayıp işiyle tehdit işe yarıyor ne de başka şey. Bursa’daki Cavit Ağabey saltanatı, oralarda iş görmüyor.
Sahi Cavit bey, şu Organize Sanayi Bölgesi’nde yapmaya çalıştığın AVM, Rezidance ve otel projesini bursa kamuoyuna bir göstersen, bir izah etsen bakalım Bursa’daki havan nasıl? Bursa halkı ne düşünecek bakalım o proje için?
-----------------------
Kızılay minikleri sevindirdi!
Türk milletinin asırları aşan iyilik hareketinin ismidir Türk Kızılay’ı. Son yıllarda çok daha etkin çok daha etkili. Hem içeride hem dışarıda aman diyenin yanı başında bitiyor Türk Kızılay’ı.
Geçen hafta Kızılay Mudanya Şube Başkanı Mustafa Bayrak’la sohbet etmiştik. Yaptıklarını anlattı. Yüzlerce eve önce gıda kolisi ardından zincir marketlerin biriyle yapılan anlaşma kapsamında alışveriş kartı ulaştırdıklarını anlattı. Özellikle pandemi sürecinde Bursa Kızılay ve Mudanya Kızılay’ı daha çok görür olduk sahada.
Mudanya Kızılay Şubesi yeni yerine belediyenin yanındaki ofisine geçti. Artık orada sürdürüyor faaliyetlerini. Haftasonu tam 50 aileye yardım paketi ulaştıracaklarını söylemişti Mustafa Bayrak.
Bizim de bir önerimiz oldu. Küçükler oldukça bunaldı pandemi sürecinde. Sokağa çıkmaları bile oldukça güçleşti. Erzak paketlerinin yanında küçüklere de pasta götürseniz önerisini söyledim.
Sağ olsunlar önerimizi sahiplendiler.
Hayırsever desteğiyle dün tam 50 küçük evladımıza pasta götürdüler. Onları mutlu ettiler. Minikler karşılarında pasta ile gelen Kızılay görevlilerini görünce gerçekten güzel bir sürpriz oldu.
Bu evlatlar hayatlarında hep Kızılay’a sevgiyle bakacaklar. Bu sürprizi unutmayacaklar. Belki yarın hepsi birer Kızılay gönüllüsü, destekçisi ve bağışçısı olacaklar.
Bu gönül alma pastaları gerçekten tam isabet olmuş oldu. Ne de güzel oldu.
Mustafa Bayrak ve ekibi sokak hayvanlarını da unutmadı. Kuşlar beslendi sokak hayvanlarına yiyecek götürüldü. Kızılay bereket olup merhamet dağıtmaya devam ediyor. Var olsun Türk Kızılayı…
----------------------
Madem iyileştin anlat bakalım İsmet Karaca!
CHP Osmangazi’de taciz skandalının patladığı gün malum İl Başkanı İsmet Karaca da sosyal medya hesabından covit olduğunu duyurmuş, o süreçte il başkanlığı birbiriyle tezat açıklamalar yapmıştı.
Önceki gün İsmet Karaca, Kozahan’da yanına Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz’ı alarak gazetecilerin karşısına çıkarak yapılan restorasyonla ilgili eleştirilerini sıraladı. Geçmiş olsun İsmet Bey iyileşmiş. Bursa’nın konularıyla ilgilenmeye sahada devam ediyor.
O halde artık işi geçiştirmeyi bırakıp, taciz skandalı ile ilgili tüm gerçekleri, iddialara karşı cevaplarını kamuoyunun karşısına geçerek ifade etmeli. Bu ateş üfleyerek sönmez. Unutturmaya kalkarak ya da konuyu geçiştirerek de işin içinden çıkılmaz.
Dahası Nilüfer’de kadına şiddet iddiaları var ki bu da yenilir yutulur türden değil. Güler Buğday üzeri kapalı yazısında aktarmıştı. Pek tabi ki İsmet Karaca da biliyor Fırat Yılmaz da biliyor. Susarak bu işleri çözmenin imkanı yok.
O halde konuş İsmet Karaca… Bu skandalın sahibi kim? Bile bile o isim neden ilçe başkanı yapıldı? Eski bir olay diyerek bu konu geçiştirilebilir mi? Ya da tacizde size göre zaman aşımı ne kadar?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Alpaslan Yıldız
Çağlar’ın “Olay”la imtihanı sürüyor!
Bursa’da yayın yaparken kapatıp bir yıl sonra önce sattım ardından vazgeçtim kendim yapacağım diye ikircikli bir süreç yürüten 28 Şubatçı Cavit Çağlar’ın, yayına başladıktan sadece 26 gün sonra yayınına son verdiği Olay TV ile ilgili tartışmalar devam ediyor.
Çağlar’ın Ekrem İmamoğlu’nun görevlendirmesiyle kanalın başına getirdiği Süleyman Sarılar, dün 26 gün boyunca partilere ayırdıkları süreleri yayımladı. Olay TV neden kapandı diye Çağlar’a sordu.
Konu zaten başından belliydi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmaktan öte devlet başkanlığı için çaba harcayan Ekrem İmamoğlu, kendi medyasını kurmak için İstanbul’un kaynaklarını kullanmak istiyor.
Kendisine ait bir kanalla yola devam etmek istiyor. Bu arada boşta olan Cavit Çağlar’ın kanalını istiyor. Çağlar’da hay hay diyerek kanalı veriyor.
Ancak Çağlar daha kısa bir süre önce 600 milyon dolar borcu TMSF tarafından silinmiş, Bursa’da AVM projeleri olan bir isim.
Banka batırmaktan sabıkalı olan Çağlar, bir yandan İmamoğlu ile iş tutarken bir yandan da hükümetle arayı bozmamak için çaba harcıyor. Bu kanalında işine yarayacağını düşünmüş olacak ki bu işe giriyor.
Çağlar’ın bu işi yürütmeyeceği, bir yerde kapatacağını onu tanıyan herkes biliyordu. Bu kadar kısa süreceği ise beklenmiyordu. Biraz daha sürdürür beklentisi vardı. Ama tarafsız yayın yapmıyorlar diyerek kilidi vurdu ışığını söndürdü Olay TV’nin.
Giderken de her zaman olduğu gibi arkasında bir kaos bıraktı. Bir yandan hükümeti töhmet altında bırakırken bir yandan da kendi transfer ettiği çalışanlarını ortada bıraktı.
Asıl sorulması gereken soru şu…
Derdin ne senin Cavit Bey? Neyin peşinde, neyin hesabındasın?
Geride bıraktığın ömründe bakanlık dönemi dahil bir çok tartışmanın bir çok kaosun merkezinde yer aldın. Senin durumunda olan birçok işadamı iflas edip, hapislere düştü. Kıvrak manevralarınla her defasında kendi istediğin gibi gitti hayatın.
Herkesin borcu bitti, malları elinden gitti, ama sen 20 yıl boyunca devletle giriştiğin yazarlıkta üstüne bir de borçlarını sildirerek kurtuldun.
Hazır bu noktaya gelmişken bir kez daha macera aramanın, aşırı solcularla yola çıkıp televizyon kurmaya, sonra 26 günde kapatıp hükümeti töhmet altında bırakmaya, çalışanlarını hedef almaya ne gerek vardı?
Kimseye güvenmiyorsan sahibi olduğun ve bir süre önce “artık susmayacağız” diye trip atan Olay Gazetesi’nde çıkıp her şeyi kamuoyuna anlatsan olmaz mı?
Yoksa 28 Şubat sürecinde olduğu gibi yine puslu kalsın, birileri töhmet altında kalsın, algı operasyonları ile devranımız dönsün diye mi bekliyorsun?
Bursa’da kurduğun korku düzeni İstanbul’da işe yaramıyor. Bak kimse korkmuyor senden ve ağzına geldiği gibi eleştiriyor. Ne patronunun arayıp işiyle tehdit işe yarıyor ne de başka şey. Bursa’daki Cavit Ağabey saltanatı, oralarda iş görmüyor.
Sahi Cavit bey, şu Organize Sanayi Bölgesi’nde yapmaya çalıştığın AVM, Rezidance ve otel projesini bursa kamuoyuna bir göstersen, bir izah etsen bakalım Bursa’daki havan nasıl? Bursa halkı ne düşünecek bakalım o proje için?
-----------------------
Kızılay minikleri sevindirdi!
Türk milletinin asırları aşan iyilik hareketinin ismidir Türk Kızılay’ı. Son yıllarda çok daha etkin çok daha etkili. Hem içeride hem dışarıda aman diyenin yanı başında bitiyor Türk Kızılay’ı.
Geçen hafta Kızılay Mudanya Şube Başkanı Mustafa Bayrak’la sohbet etmiştik. Yaptıklarını anlattı. Yüzlerce eve önce gıda kolisi ardından zincir marketlerin biriyle yapılan anlaşma kapsamında alışveriş kartı ulaştırdıklarını anlattı. Özellikle pandemi sürecinde Bursa Kızılay ve Mudanya Kızılay’ı daha çok görür olduk sahada.
Mudanya Kızılay Şubesi yeni yerine belediyenin yanındaki ofisine geçti. Artık orada sürdürüyor faaliyetlerini. Haftasonu tam 50 aileye yardım paketi ulaştıracaklarını söylemişti Mustafa Bayrak.
Bizim de bir önerimiz oldu. Küçükler oldukça bunaldı pandemi sürecinde. Sokağa çıkmaları bile oldukça güçleşti. Erzak paketlerinin yanında küçüklere de pasta götürseniz önerisini söyledim.
Sağ olsunlar önerimizi sahiplendiler.
Hayırsever desteğiyle dün tam 50 küçük evladımıza pasta götürdüler. Onları mutlu ettiler. Minikler karşılarında pasta ile gelen Kızılay görevlilerini görünce gerçekten güzel bir sürpriz oldu.
Bu evlatlar hayatlarında hep Kızılay’a sevgiyle bakacaklar. Bu sürprizi unutmayacaklar. Belki yarın hepsi birer Kızılay gönüllüsü, destekçisi ve bağışçısı olacaklar.
Bu gönül alma pastaları gerçekten tam isabet olmuş oldu. Ne de güzel oldu.
Mustafa Bayrak ve ekibi sokak hayvanlarını da unutmadı. Kuşlar beslendi sokak hayvanlarına yiyecek götürüldü. Kızılay bereket olup merhamet dağıtmaya devam ediyor. Var olsun Türk Kızılayı…
----------------------
Madem iyileştin anlat bakalım İsmet Karaca!
CHP Osmangazi’de taciz skandalının patladığı gün malum İl Başkanı İsmet Karaca da sosyal medya hesabından covit olduğunu duyurmuş, o süreçte il başkanlığı birbiriyle tezat açıklamalar yapmıştı.
Önceki gün İsmet Karaca, Kozahan’da yanına Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz’ı alarak gazetecilerin karşısına çıkarak yapılan restorasyonla ilgili eleştirilerini sıraladı. Geçmiş olsun İsmet Bey iyileşmiş. Bursa’nın konularıyla ilgilenmeye sahada devam ediyor.
O halde artık işi geçiştirmeyi bırakıp, taciz skandalı ile ilgili tüm gerçekleri, iddialara karşı cevaplarını kamuoyunun karşısına geçerek ifade etmeli. Bu ateş üfleyerek sönmez. Unutturmaya kalkarak ya da konuyu geçiştirerek de işin içinden çıkılmaz.
Dahası Nilüfer’de kadına şiddet iddiaları var ki bu da yenilir yutulur türden değil. Güler Buğday üzeri kapalı yazısında aktarmıştı. Pek tabi ki İsmet Karaca da biliyor Fırat Yılmaz da biliyor. Susarak bu işleri çözmenin imkanı yok.
O halde konuş İsmet Karaca… Bu skandalın sahibi kim? Bile bile o isim neden ilçe başkanı yapıldı? Eski bir olay diyerek bu konu geçiştirilebilir mi? Ya da tacizde size göre zaman aşımı ne kadar?