SON DAKİKA
Hava Durumu

Çanakkale Siyaseti

Yazının Giriş Tarihi: 24.03.2022 20:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.03.2022 20:11

Her yıl Çanakkale Savaşının yıl dönümünde, camilerde CHP Gn Başkanı Kemal Paşa’nın adı hutbede okundu okunmadı tartışması bu yıl da zenginleşip genişleyerek devam etti. Çünkü bu sene Çanakkale 1915 Köprüsü hizmete açıldı. Hayırlı olsun. Türkiye’de hiçbir hizmete sevinmeyen, hiçbir acıya üzülmeyen muhalefet geleneksel duruşunu bozmadı ve bu köprüye de itiraz etti.


Köprünün Kemal Paşa’nın adını gölgelemek için yaptırıldığını iddia etti. Eğer doğru ise milyarlarca avro ödenerek yapılan bu köprünün dünyada benzeri olmayan bir “yapılış hikayesi” ortaya çıkmış oldu. Köprünün Kemal Paşa adını nasıl gölgelediği sorusunun cevabı henüz verilmedi. 1971’de Şehitler (Boğaz) Köprüsünün temelinin atılması ile birlikte Kemalizm ile malül, Türk solunun köprü düşmanlığı da başlamış oldu. Aradan 51 yıl geçti. Yapılan her köprü, solun köprü düşmanlığını azdırdı. Hayatın bir parçası, ulaşımın gereği, “insan aklının en önemli hizmetlerinden birisi” olduğu gibi hiçbir açıklama solun köprü nefretini gidermedi. 51 Yıldan beri sürekli köprülerin gereksizliği, halkı kandırmak için yapıldığı gibi gerekçelerle itirazını arttırarak sürdürmüş ama köprüleri de kullanmışlardır.


Tarih doktoru unvanlı Meral Akşener ise 18 Mart Cuma günü CHP Gn Bşknı Kemal Paşa’nın adı hutbede okunmadı diye “mukaddesatımıza aykırı hutbelerin hükümet eliyle okutulduğunu” iddia etti. Camide, hutbede 18 Mart vesilesiyle Kemal Paşa’nın adının okutulması yanlıştır, yersizdir.


Çünkü hutbelerde bir siyasi parti liderinin adı okutulmamalıdır. Camiler siyasi partilerin arka bahçesi olmamalıdır. CHP Gn. Bşknı Kemal Paşa’ya ayrıcalık tanıyıp camide adını hutbe konusu yapmak için, akla uygun bir neden olabilir mi? 18 Mart Zaferi Osmanlı Donanmasının kazandığı bir zaferdir. Kemal Paşa o tarihte bir Piyade Yarbayıdır. Yani karacı subayıdır. Denizcilerin zaferinde o zaferi sevk ve idare eden Cevat Çolbanlı ve Selahaddin Adil Beyin adını niye okumuyorsunuz demek yerine “Kemal Paşa’nın adını hutbede isteriz” diyen nakarat, aslında savaşın asıl mimarlarına karşı nankörlük içindedir. Bu nankörlükleri için yüzyıldan beri bütün okulları kullandıkları yetmemiş gibi, şimdi camileri de istismar etmeye heveslenmişlerdir.


Nankörlüğün bir başka tarafı ise cephe gerisinde savaşı sevk ve idare eden dönemin Genelkurmay Başkanı Enver Paşa’nın, Çanakkale Cephesi Komutanı Alman Generali Liman Von Sanders’in, Esat ve Vehip Paşaların adlarının yüzyıldan beri yok sayılıp onlara karşı görülmemiş bir nankörlük yapılmasıdır. Okullarda yapılan bu nankörlük Tarih doktoru unvanlı Akşener’i kesmemiş olacak ki camilerde de tekrarını istemiştir. Ancak bu kadarla yetinmemiş “Mustafa Kemal’siz hutbenin mukaddesatımıza aykırı olduğunu” iddia etmiştir. Acaba hangi mukaddesattan söz etmiştir? Bu mantığa göre Çanakkale Savaşından, Mustafa Kemal’den önce “mukaddesatımız” eksiktir ancak bu savaşla ve Mustafa Kemal ile tamamlanmıştır.


Akşener’in söyledikleri hezeyandan öteye taammüden söylenmiş bir yavedir. Tek tesellimiz İslam mukaddesatı içinde “Mustafa Kemal’in” olmadığıdır. Mukaddes kelimesi, kuds’ten türemiştir. Kuds ise doğrudan Allah’a ait olanları kapsamaktadır. Bu yüzden Kemal Paşa’yı İslam mukkaddesatı içinde görmeye imkan yoktur. Elbette Akşener’in kendine özgü mukaddesatı içinde bir yeri olabilir.


Kemal Paşa adı neden hutbelerde okunmuyor diye göz yaşı dökenler hatırlamalıdır ki, Paşa’nın sağlığında Çanakkale Savaşı için Türkiye tarafı hiçbir tören yapmamıştır. İngiltere’den, Avusturalya’dan ve Yeni Zelanda’dan gelip Çanakkale’de ölen İngiliz askerleri için törenler yapılmıştır. Kemal Paşa da bu törenler esnasında ölen İngiliz askerlerini övmüştür:


Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.


Bu sözleri İngilizci diye bilinen Vahdettin değil, İngilizlerle savaştığı söylenen Kemal Paşa söylemiştir. Meğer İngiliz askerleri hem kahraman hem de Türklerin de evlatlarıymış. Ey Türk halkı bu kahraman evlatlarını duymuş muydun?


Çanakkale Savaşlarında Kemal Paşa’nın önemli bir yeri olsaydı sağlığında tören yaptırmaz mıydı? Mesela Sakarya Savaşı, Büyük Taarruz için tören yaptırmış, bayram ilan ettirmiş iken Çanakkale’yi neden bu bayramların arasına katmamıştır? Çünkü Çanakkale’de sadece bir piyade yarbayıdır. Osmanlıların o savaşta 25 tane piyade yarbayı vardır. Kemal Paşa onlardan sadece birisidir. O savaşta ki Genelkurmay Başkanının, orgenerallerin, korgenerallerin, tümgenerallerin, tuğgenerallerin, albayların adının atlanılarak, yirmi beş yarbay içinden sadece birisinin hutbe konusu yapılmasını istemek ancak özel bir yetenekle ve takıntıyla olabilir.


ÖNEMLİ NOT: Ak Parti’den Bursa/Osmangazi Belediye Başkanı seçildiği halde, CHP’li Belediye Başkanı gibi davranan, Bursa ve Ak Parti seçmeninin inançlarını, duygularını çiğneyerek, Ramazan gününde 17 Nisan 2022 günü Osman Gazi adına Maraton düzenleyen Mustafa Dündar’ı kınıyorum. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.