Türkiye’de ipi dışarda olan Lions ve Rotary kulüplerinin eğitim sisteminin yanından çevresinden geçirilmemesi lazım.

Eğitim sistemimize ve çocuklarımıza en büyük ihanet bunları eğitim kurumlarına eğitim sistemine yanaştırmak olur. Maalesef ki yıllardır bu yapıları bir türlü Milli Eğitim sistemimizin içerisinden çıkaramıyoruz. Kapıdan kovsan bacadan giriyorlar. Mutlaka kendilerine işbirlikçiler buluyorlar.

Dün bir gazetede gördüm. Bursa Rotary Kulübü ve Gökçen Ailesi Çağdaş Eğitim Kooperatifi 3 Mart Eğitim Kurumları’na bir Steam ve Bilişim sınıfı yaptırmışlar. Üç kuruşluk sınıflar için ipi dışarıda ne yaptıkları belli olmayan, ama asla Türk’e Türk devletine ve milletine dost olmayan yapılarla bir araya gelmek.

Çağdaş Eğitim Kooperatifi malum sol görüşlü binlerce kişinin bir araya gelerek kurduğu bir imece sistemi. Ya da başlangıçta öyleydi. Yurt yapıp fakir fukara çocukların okumasına destek olacaklardı. Sonrasında okullar açtılar. Ücretleri de oldukça sağlam.

Neyse, solculuk edebiyatı yapanlar, yok ABD’nin 6. Filosunu kovduk diyenler, kahrolsun emperyalizm diyenler bugün o sistemin en karanlık yapılarıyla kol kola sözüm ona eğitimde işbirliği yapıyor.

O sınıfları üyeleri 1’er tele verse zaten yaparlar. Öyle Rotarylere Lionslara ihtiyaç duymadan. Velilerine açsalar konuyu velileri yapar o sınıfları.

Ancak burada da aynı ikircikli yüzü görüyoruz. Bir yandan solculuk yapıp tam bağımsız Türkiye diye slogan atıyor diğer yandan Türkleri bu ülkeyi köle yapmak isteyen zihniyetlerle işbirliği yapıyorlar.

ÇEK yönetimine aynaya bakıp kendileriyle bir hesaplaşma yapmalarını öneririm. Öncelikle Rotary ve Lions adı altındaki mason yapılanmalarını neden eğitim kurumlarına sokuyorlar?

Madem imece bir yapı ÇEK, iki sınıfı imece ile yapmak çok mu zor da ipi dışarda olan kuruluşlarla işbirliği yapıyorlar?

Gerçek sol ABD menşeili ve direk milletimizi hedef alan yapılarla kol kola girer mi? Hani vatanseverlik hani solculuk nerede?

Ha bu arada ÇEK ile Rotarylerin ilişkisi yeni değil. Zaman zaman birbirlerine destek atıyorlar. Bazen birbirlerine ödül plaket falan da veriyorlar.

Bu mason yapılanmalarıyla dost olan milletimizle dost olabilir mi? Yazık ki ne yazık! Keşke masonlarla değil milletle kol kola verseydiler!

Siteler, arapçası olmuş durumda!

Mudanya’da özellikle belediyecilik sistemi uzun yıllardır arızalı. Sadece Hayri Türkyılmaz dönemi değil ondan öncesi de maalesef kanunsuz kuralsız.

Geçen gün Siteler Mahallesi’nde oturan bir dostum aradı. Bölgedeki binaların birçoğunun yasal sıkıntılar nedeniyle şantiye elektriği şantiye suyu kullandığını söyledi.

Biraz araştırınca işin rengi ortaya çıktı.

Birçok site ve bina maalesef projelerine uyulmadan inşa edilmiş. Siyasiler ve bürokratlar göz yummuş ve düzeltilmesi mümkün olmayan yanlışlar yapılmış.

Binalar yapılıp satılmış. Sonra iş binalara oturma izni almaya gelince ortaya bu garabetler çıkmış. Vatandaş mağdur olmuş.

Düzelt desen düzeltilecek hali yok, bölme devam etse o da çok sağlıklı değil.

Burada vatandaşın bir kusuru var tabi. Kat mülkiyetine geçmemiş ve yapı kulanım izni olmayan konutu almamalı. Ancak vatandaşın içerden bilgi alması da zor. Ayrıca bu usulsüzlüklere göz yumanlar muhtemelen hallolur deyip başından savıyordur vatandaşı.

Devlet vatandaşını mağdur edecek bu topraktan satış, inşaattan satış işlerine kural kaide getirmeli. İnşaat yapacak kişiler eğer topraktan ya da inşaat halinde satış yapmak istiyorsa, devlete bir teminat yatırmalı. Vatandaşın parası koruma altına alınmalı. Müteahhit doğru ve nizami binayı tamamlayıp teslim edince teminatı serbest kalmalı.

Böyle bir yapı hem vatandaşı hem de doğru düzgün iş gören müteahhitti korur, sahtekar fırıldakları sistemin dışına iter.

Siteler konusuna gelince gerçekten sorunun çözümü çok ama çok zor. Kimse o bölgede sorumluluk almaz. Vatandaşların toplanıp inşaat ruhsatını veren ve kontrol etmeyen isimleri yargıya taşıması en doğru adım olur.

Bu arada tabi aynı düzen evlerinde oturmaya devam edecekler. Yazık çok yazık!