Geçenlerde mütedeyyin bir hemşerimiz kurban bayramından önce kendisinden bir islami cemaatten gelen insanların bir yurt adına kurban istediklerindeki verdiği tepkiyi anlatmıştı. Sert bir şekilde “Bana yurt deme” demiş. Bu tavrını ‘dinden ve dindi şeylerden korkar oldum’ diye yorumlamıştı. Birçok ailede olduğu gibi onun aile çevresinde de Fettöye bulaşmış, halen hapiste ve işini kaybetmiş insanlar vardı. Onlarca yıldır iman kurtarma mücadelesi/ mücahedesi kaygısıyla yaptıklarının imanını/ kişiliğini yitirmekle sonuçlanmasını görmek ve şeytanların ajanı olduğunun farkına varmak ta cabası. İster istemez cemaatlerin neye hizmet ettikleri, hangi şeytani güçlerin/ gizli servislerin hangi projeleri için çalıştıkları gibi kuşkuları vardı birçok mütedeyyin gibi.

Birkaç gün önce sevgili hocam Halit Aslan’ın ‘Cemaat savaşları’ ile ilgili bir yazısını paylaştım. Altına yorum yapan arkadaşlarımdan birisi şunu yazmıştı:

“Tekrar ediyorum; yeni bir tekke ve zaviyeler kanunu çıkartılarak tüm cemaat ve tarikatlar lağvedilmelidir. Camii cemaati dışında herhangi bir cemaat yapılanmasına izin verilmemelidir.”

Yeni bir tekke ve zaviyelerin kapatma kanunu nasıl olacak bilmiyorum, ama eskisinin tekke ve zaviyeleri kapattığını düşünmüyorum. Kurucu İngiliz aklı ile işbirliği yapanların akredite edilmesi, muhalif olanların veya muhalif olma potansiyeli taşıyanların kendi kurdukları yapılara kanalize edilmeleri ve bu yapılar aracılığıyla iğdiş edilmeleri operasyonundan başka bir şey değildir. Tıpkı George Orwel’in 1984 romanında olduğu gibi. Big Brader’ın düzenine muhalefetin lider aklının (O’Brien) hikayenin sonunda ajan manipülatör çıkması gibi. Hiçbir Firavun düzeni muhaliflerinin birlik beraberlik içinde olmasına izin vermez.

Hatta kurdukları zulüm düzeninin muhaliflerinin herhangi bir lider etrafında toplanmamaları için her türlü tedbiri almışlardır. Misal: Hilafeti kaldırmışlardır. Karizmatik / kurtarıcı liderlerin çıkması durumunda her türlü manipülasyonu yaparak, arkasındaki halk desteğini kaybetmesi sağlanması için medya örgütlenmesi yapılmıştır.  Onlara göre, ‘Erdoğan icad oldu, cemaat bozuldu’ “Gerçek şu: Firavun arzda egemenlik kurmuş ve ora halkını gruplara ayırmıştı...” (Kasas:4)

‘Cami cemaati dışında herhangi bir cemaat yapılanmasına izin vermemesi’ konusuna gelince; Kurucu İngiliz aklı diyanet kurumu marifetiyle camilerde ‘nitelikli bir cemaat’ oluşmasına engel olmuştur. Birçok yapı ve cemaat camideki cemaati kuru bir kalabalık olduğu algısından zemin bulmuştur. Cami cemaati düzeyinde bir cemaati yeterli görmemesini sağladıkları ‘Dindar’ları fonladıkları ve çoğu gizli servis elemanı olan ‘O’Brien Hocaefendileri’ marifeti ile kendi kalelerine gol atmayı ‘İman Mücadelesi/ Cihad’ bellemelerini sağlamışlardır.  Cami cemaatinin nitelikli bir cemaat olması ve Müslümanların nabzının orada atmasını sağlamakla işe başlamalıyız.

Tabii ki tüm cemaatleri ‘İngiliz Aklı’ dinamiği ile açıklamaya çalışmıyorum. Müslümanların Yerli/ samimi dinamikleri ile örgütlenen cemaatler/ yapılar da vardır. Ancak cemaatlerler veya İslami yapılarla ilgili büsbütün olumsuz/ güvensiz havanın ortadan kaldırılması için alınması gereken bazı tedbirler vardır.

Öncelikle tüm cemaat ve yapıların temsil edileceği, bağımsız üyelerinin de olduğu bir çeşit ombudsmanlık gibi bir sivil kurum oluşturulmalıdır.
Oluşturulacak üst kurul İslami cemaat ve yapı olmanın asgari standartlarını belirlemelidir. Bu standartlara uymayanın akreditasyonu yapılmamalıdır.
İslami cemaat ve yapıların yayınları ve söylemlere denetlenmeli ve gerektiğinde de yaptırım uygulanmalıdır.
Cemaatlerarası ihtilaflara arabulucu olarak müdahale etmeli ve hakem rolünü üstlenmelidir.
Cemaatlerin birbirlerine yönelik düşmanca tavırları engellenmeli ve haddi aşan cemaatin cezalandırılması sağlanmalıdır
Cemaatlerin para kaynakları, ulusal ve uluslararası politik ilişkilerini halka açık olarak beyan etmeleri sağlanmalıdır. Bunlar bağımsız üyelerin denetimine açık olmalıdır.
Hiçbir cemaatin/ yapının Müslümanların düşmanı ile işbirliği yapmasına müsaade edilmemelidir.
….

Başkaca birçok öneri yapılabilir.
Bu onların akibeti için daha hayırlıdır.