Rant ittifakının Bursa’da sağlamaya çalıştığı düzen için algı ajanları adeta bir yerlerini yırtarken, umut bağladıkları CHP ve İP, siyasetin eski alışkanlıklarında patinaj yapmaya devam ediyor. 
CHP’de Mustafa Bozbey’in adaylığını istemeyenlerle isteyenler ortadan ikiye bölünmüş durumda. CHP tabanının büyük kısmı belki Bozbey’in adaylığını istiyor ancak özellikle parti yönetiminde ve siyaseten etkili CHP’liler arasında Bozbey’in adaylığı o kadar da çekici değil.  

Dahası mezhep siyaseti yapan kesimin aday olarak açıklanmasına rağmen Bozbey’e karşı açık tavır aldıklarını da söyleyebiliriz. Örneğin her ne kadar aralarında büyük kavga olsa da Orhan Sarıbal ve Hayri Türkyılmaz, Bozbey’in adaylığını sindirmiyor ve onunla asla hareket etmeyeceklerini açık şekilde gösteriyorlar. Tabi bu isimlere Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nu da ekleyebiliriz. 
Son olarak CHP İl Başkanı İsmet Karaca’nın da katılımıyla Keles’e yapılan ziyaret sırasında Bozbey-Sarıbal arasındaki gerilim sosyal medya mesajlarına yansıdı. Sarıbal, partisi tarafından Büyükşehir Belediye Başkanı ilan edilen Mustafa Bozbey’in ismini mesajlarında geçirmedi. 
Bozbey, tecrübeli siyasetçi olarak aynı şeyi yapmadı. Sarıbal’ın ismini de yazdı. Ancak CHP içindeki siyasette Bozbey’in bu mesajları karşı cephede bir yumuşamayı sağlamıyor. 

Bozbey’in aday ilan edilmesine rağmen son ana kadar olmaması için ellerinden geleni yapacaklar. İsmet Karaca ise şimdilik milletvekilliği aşkına ortada denge kurmaya kavga çıktığında da ortadan toz olmaya gayret ediyor. 
İP tarafında ise tam bir dağınıklık söz konusu. Bursa’da CHP’nin dayatma aday belirlemesinin ardından ufak bir homurdanma oldu ancak kasaba siyasetinden bir adım öne geçemeyen İP’te, fotoğraf karelerine girelim, görüntü verelimde gerisi ne olursan olsun durumu hakim. 
Zaten bir birleriyle normal şartlarda işi olmayan bir çok kesimden zorlama bir şekilde sadece siyasal rant için bir araya gelen bir toplama gruptan öteye geçemeyen İP’te, belkide önümüzdeki ilk seçim son seçim olacak. 
Siyaset bir iddia meselesi olmasına rağmen seçimlerden 3 yıl önce Bursa Büyükşehir Belediyesi gibi çok önemli bir makamdan şimdilik vazgeçmiş olan bir partinin bütün siyasetini Büyükşehir üzerine kurması da oldukça komik. 
Algı ajanlarıyla kendilerini güya pohpohlatıyorlar ancak iddiası olmayanın siyaseti de buraya kadar dedirtiyorlar. 

Son olarak 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda bir piyesle çıktı kamuoyunun karşısına İP.

T 2 hattını gecikmesini güya protesto ederek buradan siyasal rant elde edecekler. 
Oyuncak bir trenle olaya güya atraksiyon katıyorlar. Oysa bu tarz siyaset çok eskide kaldı. Kasaba siyaseti olarak tabir edilen bir tür.  Oysa bugün artık siyasette zeka isteyen anlatımlar ve hedefi bulan söylemler iş görüyor. 
Evet oradan geçenler ne oynatılıyor burada diye bakmıştır ancak o kadarla kalır. Zihinlerde bir siyaset yer etmez. Bu açıdan CHP İl Başkanı İsmet Karaca’nın tepki göstereceği konuyla ilgili o yere giderek yaptığı açıklamalar İP’in piyeslerinden çok daha etkili. 
Hoş zaten zorlama Millet İttifakı’nın CHP kanadında İP sadece koltuk değneği olarak değer buluyor. CHP’de HDP’nin ederi İP’in ederinin çok çok üstünde. Seçime yakın arıza çıkarsa CHP hiç şüphesiz HDP’nin yanında yer alacaktır. İP ise piyesleriyle ve silik siyasetiyle baş başa kalır. 
Dahası önümüzdeki süreçte İP’in bu tavırları nedeniyle bir çoğu ayrılan ülkücü kökenlilerin geride kalanlarının da Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi’ne gideceği öngörülebilir. İP’te ise malum yapının sempatizanları ile gidecek kapısı kalmayanlardan başka kimse kalmaz. 
Bu ittifaktan sadece CHP karlı çıkar İP son seçimde olduğu gibi 9 verir 9 aldım sanır ama geriye dönüp baktığında elde bir bile olmaz.