SON DAKİKA
Hava Durumu

CHP’de bu kez kadınlar kapıştı

Yazının Giriş Tarihi: 13.01.2020 21:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.01.2020 21:31

CHP Bursa’da kavga etmeyen kimse yok adeta. Partinin her yanında kavga var. Üyeler arasında, ilçe il yönetimleri arasında. Milletvekilleri arasında. Gençleri arasında ve tabi kadınları arasında. 
Kadın Kolları’ndaki kavga aslında yeni değil. Emekli öğretmen Vildan Özkula’nın dışardan atamayla kadın kolları il başkanlığına getirilmesini CHP üyeleri çok da içlerine sindirememişti. Bir de üstüne bir toplantıda “Ben bu göreve atama ile 7 ay önce geldiğimde, bana deli misin orası tam bir bataklık gitme, kabul etme dediler. Ama o naif görünüşümün altında nasıl bir Demir Leydi olduğumu 35 yıllık meslek yaşamımda herkes bilir. 7 ayda kadın kollarını öyle bir noktaya getirdim ki çıtayı yükselttim" sözlerini sarf eden Özkula ile partili kadınlar arasında ipler kopmuştu. Her ne kadar Özkula, daha sonra seçimle kadın kolları başkanı olsa da süreç içerisinde belediye meclis üyesi olması ve gelecekte milletvekilliğe hazırlanması hep tartışmaların odağında olmasına yol açıyor. 


CHP’de daha çok aristokratik yapının temsilcisi olarak görülen Özkula, bu nedenle tabanla pek uyuşamıyor. Son delege seçimlerinde de zaten kendi mahallesinden delege seçilememişti. 
Gelelim konumuza. Bu savaş öylesine ciddi boyutlara gelmiş durumdaki. Sosyal medya üzerinden CHP’li kadınlar birbirlerine adeta hakaretler saydırıyor. CHP üyesi olan Sevim Makinacı’nın Vildan Özkula’ya yönelik ağır sözlerinin ardından sosyal medyada adeta kıyamet koptu. Makinacı, Özkula’nın etkinliklerde kısa bir süre görünüp ayrılmasına çok ağır sözlerle tepki gösterdi. 
Sonrasında da sosyal medya adeta karıştı. CHP’li gruplarda yazılanlar elden ele dolaşmaya başladı. Özkula’nın yönetimindekiler ve birçok ilçe kadın kolları başkanı Makinacı’ya tepki gösterirken, bir kısım partili kadın da Özkula ve ekibine tepki verdi. Hatta bu yazışmalarda Özkula’nın mesaj yazın talimatı verdiği yönünde iddialarda ortaya atıldı. 


Tartışmalar çığırından çıkınca Özkula sosyal medya hesabından oldukça sert ve ağır bir açıklama yayımladı. Bu da aslında yönetim krizini gözler önüne serdi. CHP hiçbir noktada süreci yönetemiyor. Özkula yaptığı açıklamada geride kalan süreçte yaptıklarını anlattıktan sonra, “Gerek atama yoluyla geldiğim dönemde gerekse beş adaylı bir kongreden seçilerek çıktığım dönemde hep aynı kişilerin en küçük fırsatta hakaretlerine maruz kaldım özellikle kadın kongrelerinin başladığı dönemlerde bu kişiler ya istedikleri yere ulaşamadıklarının öfkesini çıkardılar ya da egosu yüksek diye tanımadan hüküm verdiler kinlerini kustular. Hep sustuk en büyük cevap çalışmaktır dedik. En son kendini eğitimci olarak niteleyen (öğrencilerinden onun adına özür diliyorum bir meslektaşı olarak) bir eğitimci arkadaş yine hakaret etti. Tek suçum bir makamı temsil ettiğim için ismimin anons edilmesi(Bu gelenektir anons edilir siz beni anons edin demezsiniz.) ve konuşmalar bitip orkestranın eğlenceye başlamasıyla benim oradan başka bir görev için ayrılmam” ifadeleri ile yanıt verdi. 
Sevim Makinacı da söylediği her şeyin arkasında olduğunu tekrarladı. Sosyal medya üzerinden kendisine yönelen eleştirilere de cevap verdiğini gördük. Bakalım bu kavganın sonu ne olacak!
Ancak Bursa CHP’de seviye bu, kalite bu!

Paylaşımın kalkması yetmez!

Nilüfer Kent Konseyi’nin 10 Ocak Gazeteciler Günü’nde sosyal medya üzerinden terörist Can Dündar’ı fikir suçlusu göstermeye çalıştığı skandal paylaşım gelen tepkiler üzerine kaldırıldı. Bursa Şehir Gazetesi’nin kamuoyu gündemine taşıdığı ve MHP Nilüfer İlçe Başkanı Levent Karakoç’un sert tepki verdiği paylaşım, sessiz sedasız kaldırılmış oldu.  
Ancak bu yeterli olamaz. Öncelikle bu işin sorumluları çıkıp kamuoyundan özür dilemeli. 
Bu ülkenin sırlarını ifşa etmiş ve darbe girişiminde bulunan FETÖ yancısı olduğu bilinen bir alçağı gazeteci diye lanse edip bir de üstüne “Özgür düşünce tutuklanamaz” yazan bu akıl kimin aklı ise hesap vermeli. 
Can Dündar FETÖ’cü hain bir isim ve devletimize ve milletimize savaş açmış bir alçak.  Bu ülkenin kırmızı bültenle aradığı terör örgütü mensubu. Düşüncülerinden dolayı değil terör faaliyetleri ve ihaneti vataniye nedeniyle firari. Bugün her fırsatta Türkiye düşmanlarının yancısı ve onlarla birlikte hareket eden bir vatan haini. 
Bunları bile bile yapıldı o paylaşım. Ve vatan sevgisinden şüphemiz olmayan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’i de bir anlamda zora sokmaya yönelik bir eylem. Erdem, Kent Konseyi’ndeki bu HDP yapılanmasına bir an önce müdahale etmeli. Elinde ne yetki varsa gereğini yapmalı. 
Terörü ve teröristi övmek suçtur bu ülkede. O nedenle Nilüfer Kent Konseyi’nde bu işin altına imza atan herkesten hesap sorulmalı. 
Bu iş burada kapatılmamalı. Millete yapılan bu hakaret misli ile cevap bulmalı….


 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.