Haberi Mudanya.gen.tr’den Öner Kıran yaptı. CHP’nin iki dönemdir yönetimde olduğu Mudanya Belediyesi, kışın tam ortasında Roman vatandaşları kaldıkları barakalardan tahliye ediyor. 
Kış ortasında insanları sokağa atıyor anlayacağınız. 
İşin başına gelelim. Mudanya Belediye Başkanı Hasan Aktürk’ün görevde olduğu 2009-2014 döneminde Mudanya Halitpaşa Karanlıkdere Mevkii’nde roman vatandaşların barınmaları için konteynerler konuldu. O tarihten itibaren de bu insanlar orada yaşıyorlar. 
Aradan zaman geçti CHP Hayri Türkyılmaz’la Mudanya Belediyesi’ni kazandı. Türkyılmaz, millete hizmet etmek yerine hayali projeler açıkladı seçim süreçlerinde. 
Onlardan biri de Mudanya Belediyesi’nin cüssesini bir hayli aşan Yıldıztepe Projesi. 

4 yıldır bu yıl gelecek yıl bitti bitiyor derken Mudanya Belediyesi orada ancak bir kuyu kazıp 200-300 metre yol asfaltladı. Bu arada açtığı yol da Karayolları tarafından kabul görmedi. 
Şimdi bir kez daha Yıldıztepe Projesi’ni gündeme getiren Türkyılmaz, buradaki minibüs duraklarını Karanlıkdere Mevkii’ne taşımaya karar verdi. 
Ama orada Roman vatandaşlar yaşıyor ve belediye tarafından tahsis edilen konteynerlerde ikamet ediyorlar. 
İşte tam da bu noktada skandal uygulamaya start veriliyor
Mudanya Belediyesi Roman vatandaşlara bölgeyi boşaltmaları için kışın tam ortasında 15 gün süre veriyor. 15 gün sonra bu insanları sokağa atacak. 

Burada ideoloji inanç bilmem ne hepsini bir kenara bırakın. Bu uygulama vicdana insanlığa sığmayacak, utanç verici bir adım. Kışın ortasında çoluk çocuk insanları sokağa atmak ne demek? 
Bırakın sokağa atmayı insanları daha iyi şartlara kavuşturmaya uğraşması gereken belediye başkanının yaptığı iş mi şimdi?
Bir de ortaya çıktı mı solculuktan devrimcilikten dem vuran attı mı mangalda kül bırakmayan sözüm ona sosyalist Hayri Başgan…
Sol değerlerden dem vuran kimsenin yatağına aç girmeyeceğini söyleyen, haktan adaletten bahseden Hayri Başgan…
Bakın ne diyor o vatandaşlarla konuşan Öner Kıran’ın haberinde nasıl anlatıyor yaşananları; 
“Bu alanda yaptığı derme çatma barakasında zor şartlar altında yaşamaya çalışan ayakkabı boyacılığını ve çöplerden hurda plastik toplayarak geçimini sağlayan Mudanya doğumlu Türk vatandaşı Metin Taşoğlu gidecek yeri olmadığını ve yetkililerden bir konteynırı kendisine bir alanda vermesini istiyor. Mudanya Belediyesinin kendisine gidecek bir yer göstermediğini belirten Taşoğlu "Hayat hayat değil ama ne yapalım garibanız işte" diyerek yetkililerin kendisine yardım eli uzatmasını bekliyor. 

Aynı alanda bulunan konteynırlara dört ay önce çaresizlik nedeniyle üç küçük çocuğuyla sığınmak zorunda kalan Azerbaycan'lı Vefa Hasanova 1997 yılında Türkiye'ye geldiğini önce güzel bir hayatı olduğunu fakat zaman içinde yoksul duruma düştüğünü Emek'te ki evinin kira ve faturalarını ödemesine rağmen ev sahibinin akrabam gelecek diyerek evden çıkardığını ve kiraların yükselmesi nedeniyle yeni ev kiralayamadığını ve Mudanya Karanlıkdere'de ki konteynırlara sığınmak zorunda kaldığını ve şimdi soğuk kış şartlarında Mudanya Belediyesini "Buradan çıkın" demekten başka bir şey demediğini söyledi. İmam nikahlı eşinin çöplerden hurda topladığını lakin elde edilen paranın yetmediğini, oğlu Recep'i her gün Emek'teki okuluna götürüp getirdiğini ve oğlunun cahil kalmasını istemediği için okuldan almak istemediğini, kaydı olmadığı için yardım alamadığını belirterek yetkililerden kira yardımı talep etti. Çocukların perişan durumu ise yürekleri burktu.”
Şimdi CHP Bursa Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık başta olmak üzere diğer genel başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, Bursa milletvekilleri Erkan Aydın, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Yüksel Özkan…
İl Başkanı Hüseyin Akkuş, il yöneticileri…
Ve dahi o partide bugün ve geçmişte önemli makamları işgal etmiş kişiler… ve dahi tüm CHP’liler…
Tek sözünüz olmayacak mı bu duruma. 
Bu utanç uygulamasına tepki göstermeyecek misiniz?
Biz utandık sizin yerinize siz utanmayacak mısınız? Görmeyecek misiniz bu dramı?
Bir tek solcu var mı bu uygulama başkanın hakkıdır ve o vatandaşlar ne yaparsa yapsın diyecek?
Yazık çok yazık!

BEDFE’ye bir ışık lazım!

Bursa’nın en büyük sivil toplum kuruluşlarından biridir Bursa Erzurum Dernekler Federasyonu… Bursa’da nüfus olarak en kalabalık kesimdir Erzurumlular. 
Ancak kendisinden çok daha az nüfusa sahip dernek ve federasyonlar büyük etki sağlarken BEDFE ve Erzurumlular gereken lobiye ve güve sahip olamadılar yıllardır. Masaya yumruğu vuracak duruma bir türlü gelemediler. Güçlerini kullanamıyorlar. 
Mart ayında kongreye gidecek BEDFE…
Kongre yaklaşırken maşallah sabah erken kalkan aday oluyor. 
BEDFE üzerinden reklam yapıyorlar. Oysa Erzurumluların sırtlarından bir yere ulaşmak isteyen kişilere değil Erzurumluları taşıyacak insanlara ihtiyacı var.
Bugün dilden dile dolayan 6 isim var adayım diyen. Bunlardan ikisi delege bile değil. Yani aday olamıyor. 
Mevcut Başkan Ömer Ömeroğlulları, Hasan Çalışkan, Yüksel Taş, Muhammed Nuri Örs, Güven Gülüm ve Recep Demir…
Ömer Ömeroğulları uzun yıllardır BEDFE başkanı. Hizmetini inkar etmek mümkün değil ancak artık Ömer beyin onursal başkanlık etabına geçme zamanıdır. 
Bursa kamuoyunda tanınan, sevilen, etkili olan saygı duyulan ve güçlü bir kadro ile BEDFE geleceğe taşınmalı. Başkandan çok BEDFE’yi geleceğe taşıyacak ekibin doğru ve sağlıklı oluşturulması lazım. 
Bugün itibariyle maalesef üzülerek söylemeliyim ki Erzurum camiası yine birlik ve beraberlik içinde değil. Yukarıdaki isimleri yermek anlamında söylemiyorum. Ama 6 adaylı kongre olmaz. Bu bölünmüşlük ve parçalanmışlık anlamına gelir. 
Bu kadar aday yükü bir kez daha Ömer Ömeroğulları’nın sırtına vurmaktan başka bir işe yaramaz. 
Erzurum camiası birlik ve beraberliği sağlayıp, gerçekten camiaya fayda sağlayacak hizmet edecek ve hak ettiği gücü ortaya koyacak bir kongre süreci ve yeni bir yönetim için tek vücut olmalı. 

BEDFE ve Erzurum camiasında artık aklıselim öne çıkmalı. En fazla iki adayla seçime gidilmeli. Başkanlardan çok ekipler yarışmalı.
Unutulmamalı ki Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır. 
Camianın bir araya gelip tüm ihtirasların ve kişisel çekişmelerin bir kenara bırakılması, bir an önce birlik ve beraberlik içinde güçlü bir yönetim güçlü bir başkanla masaya yumruğunu vuran istediğini söke söke alan, hem camiaya hem Bursa’ya katkı veren Bursa’yı kucaklayan bir yönetime kavuşturmalıdır BEDFE’yi….