Gerek ülkeler gerek şehirler için yönetenler kadar sorgulayan ve denetleyenler de hayati önem taşır.

İktidar olmak önemli bir şeydir ama en az onun kadar önemli olan bir başka alan muhalefettir. Doğru ve güçlü bir muhalefet iktidarı daha iyi çalıştırır, daha az hata yapmasını sağlar.

Gel gelelim ülkemiz için bu çok da geçerli değildir.

Bursa’nın onca sorunu var mesela. Muhalefetin gündeme taşıyıp, ısrarla sonuçlandırılması için üzerine gitmesi gereken. Kentin her alanda sıkıntıları ve sorunları var.

Gerek Bursa gerekse Ankara’da gündemi taşınıp, mücadele edilmesi gereken.

Bunları gündeme getiren Bursa’da CHP’nin gündeme getirdiğini, tartışmaya açtığını öneri sunduğunu duyan gören var mı?

Örneğin Şehir Hastanesi için ulaşımda bir güçlük yaşanıyor. Bu sorun Ankara’dan çözülmeli. İktidar vekillerini de zorlayarak ve bu alanda yapıcı muhalefet yapamaz mı CHP?

Kapanan hastanelerin akıbeti üzerinde zorlayıcı olamaz mı?

Bursa’da hava kirliliği su kirliliği üzerine muhalefet olarak gündem oluşturamaz mı?

Sokakta, çarşıda pazardaki olumsuzlukları takip edip bunları gündeme taşıyamaz mı?

Bursa’nın geleceği için turizmden sanayiye bir çok alanda önerilerini, eksikleri yapılması gerekenleri ısrarla kamuoyu gündeminde tutamaz mı?

Yenişehir Havaalanı örneğin onunla ilgili pozitif bir tutum sergileyerek Bursa için lobi oluşturulmasında öncülük yapamaz mı?

Yunuseli Havaalanı ne olacak? Bura nasıl kullanılacak diye kamuoyunu sürekli diri tutamaz mı mesela…

Bu örnekleri yüzlerce madde ile çoğaltmak mümkün…

Bu soruların tamamı için aslında cevap çok acı ama hayır.

Kendi koltuklarının derdine düşmüş, önümüzdeki dönemde bir koltuk tutayım ya da koltuğumu kaybetmeyeyim derdinde bir çoğu.

Kongre hesapları Bursa hesaplarının önünde CHP’de.

Ortaya çıkan herkes delege hesabı yapıyor, koltuk hesabı yapıyor.

Siyasette de sadece istismarla yürüyor. Atatürk istismarı, cumhuriyet istismarı, ezberlenmiş nutuklar vs.

Dün Bursa İl Başkanlığı’ndaki basın toplantısı bir kez daha gösterdi ki, CHP Bursa’nın bu haliyle bu kente hiçbir faydası olmaz.

30 Ağustos polemiğinden rant devşirmeye çalışan, hakaret ve iftira dilini bir kenara bırakamayan, kamuoyuna yansıyan ve cevapları verilmiş yalanların arkasına sığınan bir siyasi mantık CHP’yi teslim almış durumda.

Maalesef Bursa’da CHP güçlü siyasetçiler yetiştiremiyor. Olanların da çapı Bursa’ya yetmiyor.

CHP kısır bir döngüde milleti hedef alan bir grup tarafından teslim alınmış bir şekilde savruluyor.

Oysa o partiye yıllarını vermiş, mücadele etmiş, binlerce insan umutla partilerinin aşama kaydedeceğini bekleyip duruyor.

CHP İl Başkanı önüne yazılı verilen metni okuyamıyor… O okuma sırasında onlarca hatalı kelime kullanıyor…

Söze Atatürk’le başlayıp Alinur Aktaş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alınca iş bitiyor sanıyor. Ancak bitmiyor.

Sonuç olarak CHP Bursa’da beklentilerle olanlar birbirini bir türlü tutmuyor…



Sönmez’den örnek adım…

Bursa Şehir Gazetesi’nin fabrikalardan çıkan zehirli duman ve gazların Bursa’da insanları nasıl zehirlediği gözler önüne seren haberi yine gündem oldu. Haberde Sönmez Holding’e ait kiradaki fabrikaların da kömür yaktığı ve filtre sistemi kullanmadığı yer almıştı. İşte bu haber üzerine harekete geçen Sönmez Holding Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, tüm kiracılarla bir toplantı yaptı. Fabrikalarında kirada olan sanayicilere bir araya gelen Sönmez, acilen filtre sistemlerini kurmalarını istedi. Bursa’da insan ve çevre sağlığını tehdit eden zehirli gaz ve duman salınımı ile suları kirleten fabrikaların sahibi olan diğer sanayicilerin de aynı duyarlılığı sergilemesini ve derhal çevreye ve insan sağlığına zarar vermekten vazgeçmelerini bekliyoruz. Kamuoyunda büyük tepkiye neden olan fabrika bacalarının bir an önce zehir kusmaya son vermeleri kamuoyunun da en önemli gündemi….